AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulkadir Aksu muhalefetin neden iktidara gelemediğini anlattı
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulkadir Aksu, her iki muhalefet partisinin de Recep Tayyip Erdoğan kompleksinden kurtulamadığını savundu.
Aksu, ''İktidarları sırasında millete krizin her türlüsünü yaşatanlar, hatayı kendilerinde değil, millette aradıkları için bugün bu durumlara düştüler'' dedi.
Aksu, partisinin Eskişehir İl Başkanlığı binasında düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin AK Parti iktidarıyla hızını kesmeden yüksek tempoyla yoluna devam ettiğini belirterek, 8 yılın sonunda ilk günkü enerjisiyle ve artan destekle işine devam eden AK Parti kadrolarının reformlarını sürdürdüğünü kaydetti.
Türkiye'ye ve insanına layık olduğu iktisadi, siyasi ve hukuki standartları getirme konusunda kararlı adımlar atmaya devam ettiklerini ifade eden Aksu, şöyle konuştu:
''Türkiye geçmişte hiç olmadığı kadar hızlı büyürken, bir çevre olarak değil, merkez ülke olarak bölgesinde ve dünyada öne çıkarken, bu değişime ayak uyduramayan, bu temponun hızına yetişemeyen muhalefetimiz, fikir üretmek için akıllarını değil, çelme takmak için ayaklarını kullanmaya başladı. Herhangi bir fikre karşı alternatif fikirle değil, lafla, polemikle, iftirayla ve karalamayla karşılık vermeye çalışıyorlar ama ne bizden ne de aziz milletimizden bir karşılık alamıyorlar. Anayasa profesörü olduğunu, çizgisinden, sözlerinden değil ama öz geçmişinden anladığımız genel başkan yardımcıları yeni anayasa konusundaki gündeme katkı verecek yerde partisinin seçim listesini ilan etmeye soyundu. Kısa siyasi hayatına çark etme rekorlarını sığdıran, yıllarca ders verdiği öğrencilerle siyasetçi olarak ilk buluşmasında onlara hakaret eden bu zatın sözlerinin geçerliliği birkaç saatle sınırlı kaldı. Sayın Anayasa profesörü bu açıklamaları yaparken, partinin yine profesör olan genel başkan yardımcılarından sayın Binnaz Toprak da, bir gazeteye verdiği mülakatta, AK Parti Hükümetlerinin 8 yıla sığdırdığı ekonomik başarılardan övgüyle söz ediyordu. Binnaz hanımın partimizin icraatlarını anlatan sözlerini görünce bir an için basın toplantısı yapmaya gerek olup olmadığını dahi düşündüm. Ama ana muhalefet partimizdeki karmaşalar ve çelişkiler bununla da sınırlı kalmıyordu.''
''HALA YASAKLARDAN, YALANLARDAN MEDET UMUYORLAR''
CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'ün askeri terör örgütüyle aynı kefeye koyan açıklamada bulunduğunu belirten Aksu, ''Tabi bu durum karşısında CHP lideri Kılıçdaroğlu yine devreye girip, tıpkı geçmişte sayın Baykal'ın kendisinin açıklamalarını düzeltmesi gibi o da arkadaşlarının sözlerini düzeltmeye çalışıyordu. Bu sıralarda bir diğer iddialı genel başkan yardımcısı da Güniz Sokak'a taşınarak iktidar olunacağını sanıyordu. Oysa milletin gönlüne taşınmadan hiçbir şey olunamayacağını hala öğrenemedikleri ortaya çıkıyordu'' dedi.
Köhnemiş, milletin itibar etmediği söylemlerle bir yere varılamayacağını hala öğrenemediklerini anlatan Aksu, şunları söyledi:
''Hala yasaklardan, yalanlardan medet umuyorlar. Hala gerilimden, kamplaşmadan, kutuplaşmadan, medet umuyorlar. Hala insanları korkutarak bir yerlere varacaklarını sanıyorlar. Lider dahil tüm kadroyu değiştirdiler ama bir türlü zihniyetlerini değiştirmediler, değiştiremediler. Yüzler farklı ama zihinler aynı, metot aynı, üslup aynı. Dün Baykal vardı bugün Kılıçdaroğlu var. Dün Önder Sav vardı bugün Süheyl Batum var. 2007 genel seçimimin yapıldığı akşam sonuçlar açıklandığında genel başkan yardımcıları Onur Öymen, 'halk hata yapmıştır' sözünü ifade etmişti. Üzülerek görüyoruz ki hala aynı çizgide devam ediyorlar. Biz 'anayasayı halk yapacak' diyoruz. Onlar halkın yanlış yaptığını, yapacağına inanıyorlar. Oysa halk onlara geçmişte iktidar olma şansını vermişti. İktidarları sırasında millete krizin her türlüsünü yaşatanlar, hatayı kendilerinde değil, millette aradıkları için bugün bu durumlara düştüler. Aslında AK Parti'ye değil zamanın ruhuna muhalefet ediyorlar. Her iki muhalefet partisi de Recep Tayyip Erdoğan kompleksinden kurtulamıyor.''
''HATALARI KENDİLERİ DIŞINDA HER YERDE ARIYORLAR''
Aksu, şu anda Meclis'te temsil edilen iki muhalefet partisinin de geçmişte iktidar sorumluluğunu üstlendiğini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''CHP 1995 deneyiminden sonra bir daha iktidar yüzü görmedi. MHP ise iktidar döneminin sonunda millet tarafından baraj altında bırakıldı. Durup düşünmek yerine hataları kendileri dışında her yerde arıyorlar. Politika üretmek için akıl ve zekalarını değil, kurnazlıklarını kullanmaya çalışıyorlar. Hangi birini anlatalım, gün geçmiyor ki, muhalefetin garip bir davranışıyla karşılaşmayalım. CHP'nin 10 milletvekili bir bildiri yayımlayıp halkı sivil itaatsizliğe davet ediyor. Neresinden tutulacağı belli olmayan bir açıklama güler misiniz, ağlar mısınız. Halkın vekili olarak seçtiği, Meclise gönderdiği milletvekilleri adeta kendi işlevsizliklerini ve iflaslarını ilan ederek, asili yani milleti göreve davet ediyor. Mecliste milletvekili sorumluluğu üstlenmiş, insanlara yakışmayan bir çağrıya halkın cevabı zaten seçimde çok açık ve net olacaktır. Bu kaçınılmaz bir gerçektir. Ama sivil, demokratik siyasetle, anlayışla zerre kadar ilgileri olmayan, ülkesini de insanını da tanımayan zihinleri militarizm kıskacında kalmış bu grubun girişimi siyasi tarihimizin ibret alınacak sayfaları arasında yerini almıştır. Ülkemiz ve milletimiz, çapının, potansiyelinin ve büyüklüğünün gerektiği anayasaya bir an önce kavuşmalıdır. Milletin bu konudaki değişim azmi 12 Eylül referandumunda apaçık ortaya çıkmıştır. Yaşanan zamanın ve toplumun çok gerisinde kalan, yol açan değil, yol kesen, yasakçı, sınırlayıcı düzenlemelerin artık tarihe karışması gerekmektedir.''
İfade hürriyetinin, girişim hürriyetinin ve vicdan hürriyetinin önündeki engellerin kalktığı bir anayasanın hazırlanmasına yardımcı olmanın öncelikleri olacağını anlatan Aksu, şunları kaydetti:
''Kuşkuyu değil, güveni esas alan, toplumsal huzuru ve barışı tesis eden, birey hak ve özgürlüklerini teminat altına alan, üzerinde en geniş mutabakatın sağlandığı bir anayasayı ortaya çıkarmak en önemli hedefimiz olacaktır. Halkımız seçimlerde sadece iktidarla muhalefet arasında bir tercih ortaya koymayacaktır. Değişimciler ve statükocular arasındaki tercihini de ortaya koyacaktır. İcraatla, demagoji arasındaki tercihini de ortaya koyacaktır. Milletimiz, umutla korku, vizyonla hayal arasındaki seçimini de 12 Haziranda yapacaktır.''
Aksu, bir gazetecinin, Mısır'da yaşanan olayları nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine, ''Henüz çok taze bir olay, umut ediyoruz ki bir an önce bu kaos ortamı, anarşi ortamı sona erer. Temennimiz bu olayların sona ermesi. Biz hep barıştan yana olduk. Kaos ortamı, anarşi, terör, şiddet bir şey getirmez daha çok kaybettirir'' dedi.
ÖNCEKİ HABERLER
