BIST 9.916
DOLAR 35,19
EURO 36,64
ALTIN 2.961,48
HABER /  POLİTİKA

Muhalefet vatan toprağı sattı

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın gündeminde muhalefetin iddiaları vardı. Ayrıca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'na da cevap verdi

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1999-2002 yıllarında iktidarda bulunan MHP, DSP ve ANAP koalisyon hükümeti döneminde yabancıların en çok toprak sahibi olduğunu açıkladı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, ''Muhafazakar partiler öne çıktıkça, ekonomik büyümeye daha çok vurgu yapılmak suretiyle, laikliğin gündemden düşürüldüğü görülmektedir'' demişti.

Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmada "Ekonomiyi tercih ederken diğer değerleri atmadık" dedi.

Partisinin Kayseri'deki il kongresine katılan Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın hedefinde muhalefet partileri vardı.

TOPRAKLARI SATTILAR

Başbakan Erdoğan, "Ben bunları ezbere söylemiyorum. Tapu sicil kayıtlarına göre konuşuyorum. Bu kayıtlara göre 4,5 milyon metrekare vatan toprağı yabancılara satıldı." dedi.

Yabancıların en çok toprak satın aldığı dönemlerin ise 1999-2002 yılları arasında olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "En çok satışta 2003 yılına kadar olan süreçte, 1999-2002 arasında yani 57. Hükümet döneminde yapıldı. 5 bin 803 taşınmazın, 4 milyon 582 bin 363 metrekare vatan toprağının satışını yaptı. Tapu sicil kayıtlarıyla söylüyorum. 4,5 milyon metrekare vatan toprağını satarken sesiniz çıkmayacak. Ama olmadığı bir dönemde hayal kurarak, vatan toprağının satıldığını söyleyerek bize vatan haini diyeceksiniz. Bu ne perhiz ne lahana turşusudur. Sorarlar adama."

FİLİSTİN İÇİN NE YAPTIN?

Erdoğan, kendisini İsrail Cumhurbaşkanı karşısında eleştiren CHP ve MHP milletvekillerine 'monşer eskileri' benzetmesi yaparak, "Milletimizin hassasiyetlerini istismar ederek hırsla hareket ettiler ve hatta meclis kürsünün önüne işgal edecek kadar işi ileriye götürdüler." dedi.

Muhalefet partilerine "On yıllarca siz Filistin için ne yaptınız? MHP ne yaptı, diğerleri ne yaptı? Bölgede barışın tahsisi için ne yaptınız, hangi açıklamayı yaptınız?" diye soran Erdoğan şunları söyledi: "Bizim İsrail ile yaptığımız anlaşma yok. Gizlilik kaydı olduğu için söyleyemiyorum. Ama birçok anlaşmalarınız var. Bunu açıklayamam. Buna hukuk ve siyaset nezaketimiz müsaade etmez. Ben MHP milletvekillerinin elindeki kağıtla meclis kürsüsüne çıkarak, mecbur kalmadıkça, hukuk elvermedikçe açıklamam. Gazze'nin üzerine bombalar yağarken siz neredeydiniz? Bütün dünya dilsiz ve sağır kesilmişken neredeydiniz? Haklının yanında yer aldık. Bütün dünya susuyordu. Siz nerede idiniz? Ben Davos'ta son derece insani bir açıklama yaptım. CHP milletvekilleri hemen İsrail ve batı ile ilişkilerimiz ne olacak diye ağlamaya başladı. Monşer eskileri. MHP'deki monşer eskileri de aynı şeyleri söylemeye başladı. Türkiye Başbakanı'nı, İsrail Cumhurbaşkanı'nın karşısında yermekten, eleştirmekten geri kalmadılar. Bugün de kalkıp bize vatan hainliğinden bahsediyorlar."

'HANGİ KONUDA RAHATIZ' DEDİ?

DENİZ FENERİ KONUSUNDA RAHATIZ

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, AK Parti'nin milleti için yaptığı hizmetleri hazmedemeyen muhalefetin partilerine leke sürmek için çalışmalar başlattığını açıkladı. CHP'nin Hazine'den aldığı 1 trilyon lirayı nereye harcadığını açıklayamadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, Deniz Feneri davası ile ilgili de, "Bizim Deniz Feneri ile alıp veremediğimiz yok, o konuda rahatız." dedi.

BAYKAL 1 TRİLYONUN HESABINI VERSİN

Anayasa Mahkemesi'nin kendileri adına verdiği kararı ve mahkumiyeti hatırlatan Erdoğan, yaklaşık 1 trilyonluk Hazine parasını nerede harcadıklarının hesabını vermesini isteyerek, şunları söyledi: "Anayasa Mahkemesi mahkum etti. Bunu ödediniz. Nereye harcadınız? Nereye harcadığınız konusunda siz tescillisiniz. AK Parti'ye leke süremeyeceksiniz. Bizim Deniz Feneri ile alıp veremediğimiz yok. O konuda rahatız. Bizim partimizin kasasına giren ve çıkan parada defterimizde yazılıdır. Buraya leke süremezsin. Bizim partimiz harcadığı her kuruşu sitesine girer. Giren ne varsa çıkan ne varsa hepsi oradadır. Bize leke atamazsın. Güneşi balçıkla sıvayamazsınız. Bize umut bağlayan bize güvenin itimat edenlerin yüzünü kara çıkarmadık.

[PAGE]

ÖNCE KENDİNİZİ AKLAYIN

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, DSP-MHP ve ANAP hükümeti döneminde IMF'den alınan borçları kendi dönemlerinde geri ödediklerini açıkladı.

İçi boşaltılan 21 bankanın fona devredildiğini dile getiren Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi kast ederek, "Bunları siz temizleyeceksiniz. Kendinizi aklayın öyle konuşun. Bu bankaların içi nasıl boşaltıldı? Bu parayı millet ödedi. Milletimize bunları ödettiniz. Halen sizin borçlarınızı biz ödüyoruz. IMF'ye 23.5 milyar doları siz borçlandınız. 7.5 milyar dolara indirdik. Biz ödedik bu borcu. Milli bankamız olan Merkez Bankası'nın döviz rezervini 26,5 milyar dolar ile aldık. Bugün 65 milyar doları var. Krize ve muhalefete rağmen. Benim milletimin bunları görmezi lazım. Görecektir. Göreceklerdir. Yoksulluk, yolsuzluk bunlar insanlarımızın kötü tarihi olmayacaktır." diye konuştu.

MAYINLI ARAZİ 216 KİLOMETREKARE

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye sınırında temizlenecek mayınlı arazinin 216 kilometre kare büyüklüğünde olduğunu belirterek, muhalefetin bu rakamları bile abarttığını söyledi.

Partisinin Kayseri'deki il kongresinde konuşan Erdoğan, "Bunlar arazileri sündürdü ve iki Kıbrıs adası kadar büyüttü. Kıbrıs'ın bir kesimi 9 bin 250 kilometrekaredir. İkisinin toplam büyüklüğü ise 18 bin 500 kilometrekare. Şimdi temizlenecek arazi ile bu oranın ne alakası var. Bu yetmiyormuş gibi muhalefettin tek bir öneri yok. Alternatif yok. Şimdi 'Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz' diyorlar. Bunların derdi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Biz ülkemize, vatan topraklarımızı ve milletimizin menfaatlerini hiçbir zaman lehimize olmayacak bir şeyle değerlendirmedik." ifadesini kullandı.

Muhafeleti vurduğu Nasrettin Hoca fıkrası nasıl

[PAGE]

NASRETTİN HOCA FIKRASI

Erdoğan, Suriye sınırındaki arazinin mayınlardan temizlenmesi ile ilgili yaşananları Nasrettin Hoca fıkrasıyla dile getirdi.

Erdoğan, şunları söyledi: "Ben size bir fıkra anlatacağım. Adamın biri uzun zamandır alamadığı borcunun almak için Nasrettin Hoca'ya gider. Hoca adama yakındaki çorak tarlayı gösterir. 'Bak demiş şu çorak tarlayı görüyor musun. Orayı süreceğim. Oraya diken dikeceğim dikenler büyüyecek koyun sürüleri büyüyecek. Koyunların yünleri dikenlere takılacak. Yünlere toplayacağım. Eğriceyim. İplik yapacağım. Kazak öreceğim. Pazara götürüp satacağım. Kazandığımla senin borcunu ödeyeceğim.' Adam gülmüş. Bunun üzerine hocada 'peşin parayı görürsen tabi gülersin' demiş. Şimdi ise muhalefetin hayal gücü Nasrettin Hoca'yı geride bırakıyor. Suriye sınırındaki mayınlara gerek yok. Sureyi ile ilişkimizi tarihin en önemli ve en ileri seviyede olduğu dönemini yaşıyor."

Suriye'nin mayınları temizlediğini, 2010 yılına kadar anlaşma gereği Türkiye'nin temizlemesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, "200 metre genişliğinde mayınlı arazi var. 'Buraları temizleyip toprak kazandıralım' dedik. Şimdi, siz buradan mayınları temizleyip diken ekeceksiniz. Yünleri toplayacaksınız. Eğireceksiniz ve ip yapacaksınız. Sonra o iplerde kazak örüp satacaksınız. O kazakları 'İsrail'e satacaksınız' dediler. Hayal güçlerini takdir ediyorum. Komplo teorilerine teşekkür ediyorum. Ortada fol yok yumurta yok bunlar omlet pişiriyor. Çocuk daha doğmadı. Bunlar kıyafet biçiyor. Ortada dere yok bunlar paçalarını sıvıyor. 'Neresinde İsrail var?' diyoruz. 'Sizin niyetiniz o' diyorlar. Bunların niyetleri falcılıktır." şeklinde konuştu.