Muhafazakarları yerin dibine sokan gazeteci!
Atılgan Bayar, twitter'de pek mahir şu sıralar. Her konuda ahkam kesiyor. Geçmişte yaptıklarını ve yazdıklarını unutmuş gibi gözüküyor. Çukurlar açıyor kendince, sınıflandırmalar vesaire...
Kağıda yazılanlar arşive kaldırılıyordu eskiden. Daktilo
tuşlarını aşındıran yazı sahipleri, değişim ve dönüşüm yaşasalar
bile, geçmişteki ilkesizlikleri çarpılamıyordu yüzlerine.
Şimdi öyle değil!
Tevfik Diker'in yazdıkları, Google'da uluorta herkesin görebildiği
gerçekler. Medyadaki ilke ve ahlak savunucularını (!) ifşa ediyor
Tevfik Diker..
yazısında, anlatmış olup biteni Tevfik Bey. Geçmişte Tayyip
Erdoğan'ı dinledikçe yüzü kızaranlar, bugün hiçbir şey olmamış
gibi, AK Parti'ye oy verdiğini yazabiliyor.
Google, bugün AK gibi görünen nice "kapkara" isimleri besliyor
belleğinde. Bir tık yetiyor, geçmişteki küfürbazların nasıl dümen
kırdıklarını görmek için. Tevfik Diker de, Google'nın nimetlerinden
faydalanarak, bu dümencilerin yüzüne çarpıyor yaptıklarını ve
yazdıklarını.
***
Atılgan Bayar...
Turkuvaz Medya Grubu'nda aHBR'inin resmi danışmanı. AK
Parti'nin reklam stratejisini belirleyen Erol Olçak'ın da aklına
ihtiyaç duyduğu biri!
27 Nisan'ı alkışlamıştı akıllıca!
Akşam muhabiri Aycan Saroğlu diye sorduğunda, Atılgan
Bayar, "Anti demokratik bir durum
yok!" diyerek, AK Parti iktidarını
hedef alan o "muhtıra"ya sarılmıştı sıkı sıkıya:
"(...) TSK bazı şeylerden rahatsız olduğunu söylüyor.
Söylemesin mi? TSK’nın Türkiye’nin geleceğine ilişkin düşüncelerini
ifade etmesi nasıl demokrasi dışı olabilir. Bir de bu süreçte
kerameti kendinden menkul demokrasi kahramanları türedi. Sokaklarda
tanklar mı yürüdü, andıçlarla işinizden mi atıldınız, hayır. Bir
ülkenin varoluşuna yönelik tehditlere karşı TSK’nın görüşünü
açıklaması da engellenemez, engellemeye çalışanlar da milletten
tepki görür. 27 Nisan bir 28 Şubat değil. Silahlı Kuvvetler önemini
çok sonra anlayabileceğimiz dahiyane bir tepki göstermiştir,
demokrasinin Türkiye’nin bir gücü olduğunu göstermiştir."
***
"Bu seçim sonuçlarıyla kahir ekseriyetle
değil, kahreden ekseriyet ile gelen AKP iktidarıyla dümen kıracak
yazarlardan olmadığımı tahmin edersiniz" sözlerinin
altında kimin imzası var siz tahmin edin!
Atılgan Bayar!
O şimdi Turkuvaz Medya Grubu'nda aHBR'e danışmanlık
yapıyor.
AK Parti'nin reklam stratejilerini belirleyen Erol
Olçak'ın da akıl danıştığı biri...
Muhafazakarlara danışmanlık yapıyor özetle...
Peki...
Okuyucularına, "dümen kıracak
yazar" olmayacağına dair söz veren bu
arkadaşın muhafazakarlar hakkındaki düşüncesi nedir
biliyor musunuz?
Dedim ya...
Geçmişi yazı sahiplerinin yüzüne çarpamıyorduk eskiden. Google
sağolsun, her şeyi saklıyor böğründe, ne vakit seslensen
istediğinin fazlasını veriyor. Muhafazakar kelimesi ile
Atılgan Bayar'ı yan yana koyup, Google'a selam
çaktığınızda, bakın karşınıza ne çıkıyor:
-Televole medeniyeti, Beyaz Türk'ün değil muhafazakârın
medeniyetidir.
-Tehlike, irticadan önce muhafazakârlığın kendisidir.
-Tezi açık yazıyorum. Türkiye'nin sorunu irticadan çok yaygın muhafazakârlaşmadır.
-Dünyadaki bütün istatistikler, gündelik hayattaki sapkın eğilimlerin muhafazakârlar arasından çıktığını gösteriyor.
“Kutsal aileyi koruyan muhafazakâr, bunu karısını sekreteriyle
aldatarak yapar.
***
Dahası var!
Var da...
Nagehan Alçı'nın deyişiyle, utanıyorum, yüzüm kızarıyor!
***
Atılgan Bayar, twitter'de pek mahir şu
sıralar. Her konuda ahkam kesiyor. Geçmişte
yaptıklarını ve yazdıklarını unutmuş gibi gözüküyor. Çukurlar
açıyor kendince, sınıflandırmalar vesaire...
Fazla uzatmadan...
Aynaya ihtiyacı olduğunu düşündüm!
Gerçek yüzünü görsün diye...