BIST 9.185
DOLAR 34,38
EURO 36,85
ALTIN 2.968,42
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Muhafazakarlar ve Kürtler neden CHP'ye oy vermiyor?

30 Mart yerel seçim sonuçları CHP'de yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. CHP neden muhafazakarlardan ve Kürtlerden oy alamıyor? İşte CHP'nin içinde bulunduğu tablo ve sonuçları...

Abone ol

Koalisyon hükümetlerinin hüküm sürdüğü ve sağın parçalandığı bir dönemde, yüzde 10 ila 20 bandında kalmak CHP’yi kilit bir parti haline getirmeye yetiyordu.

Ancak AK Parti’nin 2002’den bu yana kazandığı seçim zaferleri, CHP açısından da bu denklemi bozdu. Artık, iktidar ortağı olmak için bile yüzde 20’lerin çok üstüne çıkmak, dahası AKP’yi geriletmek gerekiyor.

Ne var ki, 30 Mart seçimlerinin sonucu, CHP için bu hedefin çok uzak olduğunu gösteriyor. Sandıktan çıkan sonuca göre, CHP 81 ilin 37’sinde yüzde on barajının altında oy aldı. 19 ilde, oy oranı yüzde 2’nin bile altında.

CHP kıyı illeri dışında ülkenin neredeyse tamamında başarısız bir tablo çiziyor, ancak bu tablo özellikle nisbeten muhafazakâr kimlikleriyle öne çıkan ya da Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgelerde daha da karanlık bir hâl alıyor. Bir başka ifadeyle, CHP’nin iktidarı zorlayabilmesinin yolu muhafazakâr ve Kürt seçmeni kazanmasından geçiyor.

Peki, bu ne kadar mümkün?

CHP değişse bile, beklediği sonucu alır mı?

Bu soruların yanıtını CHP'nin içindeki farklı görüşlere sahip isimler verdi. AlJazeera Türk'ün haberine göre, İç Anadolu'nun muhafazakâr şehirlerinde CHP'nin sağ seçmeni yeterince kucaklamadığı ortaya çıkıyor. Öteki bölgelerde ve Kürt nüfusun yoğun olduğu kentlerde ise CHP eski sol söyleminden uzaklaşmakla suçlanıyor. CHP’ye akademisyen ve yazarlardan yöneltilen yeterince özgürlükçü olmadığı yönündeki eleştirileri de eklemek gerekiyor.

CHP’nin değişim adına muhafazakâr ve Kürt seçmenden önce kendi tabanını ikna etmesi gerektiği yönünde de ciddi ipuçları var.

DİN SÖYLEMİ ETKİLİ

CHP'nin, kendine oy vermeyen seçmen açısından en büyük açmazı bu toplum kesimlerindeki algısı. Bazen gerçeği yansıtan, bazen de abartılarak topluma sunulan CHP algısını kırmak, uzun ve zorlu bir yol.

CHP'nin neredeyse varlık gösteremediği muhafazakâr kentlerdeki seçmenin büyük bir kısmının CHP'den uzak durmasının nedeni geçmişten gelen 'din eksenli' söylemler.

Kürtlerin yoğunlukta olduğu kentlerde ise sorun ‘CHP'nin milliyetçi ve devletçi bir portre çizdiği ve bunun Kürtler arasında kabul görmeyeceği.'

Bu algılarda AK Parti ve BDP'nin, CHP'nin geçmişini suçlayan söylemlerinin etkisi de var. Bu algıyı yıkmaya yönelik tüm girişimler ise yüzeysel ve samimiyetsiz bulunuyor.

MUHAFAZAKAR İSİMLER İŞE YARADI MI?

CHP 30 Mart yerel seçimlerinde başta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı olmak üzere bir çok yerde muhafazakar kimliğiyle öne çıkan isimleri aday gösterdi. Ankara'da MHP kökenli Mansur Yavaş, İstanbul Bağcılar'da İlahiyatçı Akademisyen Muhammet Çakmak, Üsküdar'da eski müftü İhsan Özkes, Fatih de ise Necmettin Erbakan'ın yeğeni Sabri Erbakan ilk bakışta akıllara gelen isimler oldu.

Peki muhafazakar isimlerin adaylığı işe yaradı mı? 30 Mart'ta CHP'den aday olan yukarıdaki muhafazakar isimler seçimlere kazanamadı ancak seçim sonuçlarına olumlu katkıları olduğu aşikar.

2009 ile 2014 yerel seçimleriyle yapılan kıyaslamada muhafazakar adayların yarattığı farkı aşağıdaki tablo açıkça ortaya koydu.

ekran-resmi-2014-05-12,-10.48.16.png

CHP İÇİNDE KAZANLAR KAYNIYOR!

CHP'nin seçim politikası CHP üst kadrosunda tamamen kabul görmedi. CHP'deki 3 ayrı akım içinde yer alan CHP'nin önemli isimlerinin bazıları politikadan rahatsız. İşte CHP'deki 3 ayrı görüş:

NUR SERTER (ULUSALCI KANAT) AlJazeera Türk'ün haberine göre, CHP'deki ulusalcı kanadın önemli isimlerinden Nur Serter, "CHP'nin güven kaybına" uğradığı görüşünde.

“CHP'de ideolojik kayış yaşandı. Parti güven kaybına uğradı. Yolsuzlukla mücadele edilen süreçte adı yolsuzluklarla anılan isimler aday gösterildi. Kendi ideolojimizden mahcubiyet duyar hale geldik. CHP'deki ideolojik kayış yüzünden parti güven kaybına uğradı. Oklar kırıldı, atıldı. Sadece Halkçılık okuyla devam eder hale geldik. İdeolojik boyuttaki tutarsızlık nedeniyle parti zaafiyete uğradı.”

AYTUN ÇIRAY (MERKEZ SAĞ) Merkez Sağ kanatta yer alan Aytun Çıray'a göre ise 'Seçimin mağlubu CHP değil' dedi ve şöyle devam etti:

“Seçimin mağlubu CHP değil AKP. Bu seçim sonrasında tartışma yapması gereken parti AKP’dir. 2 milyon oy kaybetmiştir. Sadece oy kaybetmedi, yöneticileri itibarını da kaybetti. CHP ise 384 bin artırdı oylarını. Bu seçimin bir tane mağlubu vardır AKP. Bu olayda yanılmanın nedeni 17 Aralık’ta 9 şiddetinde bir deprem olmasına karşın AKP için yıkımın üç şiddetinde olduğu algısıdır. CHP içindeki arayış daha iyi nasıl olunabilir arayışıdır.”

MELDA ONUR (SOL-YENİLİKÇİ KANAT)

Seçim sonuçlarına başarı denemez. Bundan bir başarı çıkarılamaz. Başarı daha bütüncül bir şeydir. CHP’nin oyları artmış olabilir ama iktidar partisi oy kaybına rağmen görünürde kazananı oldu. Normal bir yerel seçim yaşamadık. İktidar bir manevra ile bunu yerel seçim olmaktan çıkardı, güvenoyuna dönüştürdü.

Sürekli eleştirilmek ve didiklenmek partiyi canlı tutuyor.

CHP’nin yapması gereken, bir iletişimci olarak söylüyorum, sürdürelebilir bir iletişim stratejisi olmadığı için kriz iletişimleri seçim öncesi zamanlarda yapıldığı için yeterli olamıyor. CHP içinde keskin bir kanat ayrımı yok. İdeolojik kayma olabilmesi için parti programında bir değişiklik olması gerekiyor. Programda bir değişiklik olmadan partinin ekseni kaymaz. Bizim şu kanat bu kanat diyebileceğimiz kadar 135 kişi ( milletvekili) birbirine benzemiyor. Şu kanadın içindedir dediğimiz biri bir konuda ulusalcı kanada daha yakın olabiliyor mesela. Kompozisyonumuz bir zenginlik, parti içi demokrasi anlamında en özgür partiyiz. Doğru bir iletişim metoduyla bu farklılıklar harmonize edilebilir. Her kesime hitap eden milletvekilleri var. CHP parti olmanın ötesinde sosyolojik bir vaka. 90 yıl bu ülkenin her temel taşında siz varsanız en çok sizi sevenle ve sizden nefret edenleriyle bir etkileşimniz vardır