BIST 9.949
DOLAR 35,27
EURO 36,74
ALTIN 2.985,65
HABER /  GÜNCEL

Muhafazakar çapkınların kitabı

İslami kesime yakın Kombassan Grubu’nun genel müdürlerinden Sevda Türküsev bu kitabıyla çok konuşulacak. Türksev, muhafazakar çapkınların hikayelerini anlatıyor.

Abone ol

Sevda Türküsev (35), ‘Bu kitapta, muhafazakár kesimin içindeki çapkınları, bu ‘işi’ becerenleri, eline-yüzüne bulaştıranları anlatmaya çalıştım. Belki kendi kendilerine, ‘Acaba bu ben miyim, Allah korusun bensem adımı da açıklarlar mı?’ diyerek evlerine, eşlerine, çoluk-çocuklarına daha bir bağlanırlar. Hemen korkmayın canım... İsimlerini saklı tutacağım’ diyor. İsimler vermiyor ama muhafazakár çapkınları acemi, ara sıcak, profesyonel, medyatik ve örnek muhafazakár diye gruplandırıyor. Muhafazakár kesimin erkekleriyle evlenmiş kadınlara da şöyle sesleniyor: ‘Bu kitap çıktıktan bir ay sonra kocanızda bir değişiklik gözlemlerseniz, bilin ki durum vahim!’ Muhafazakár çapkınlar, açık kadınları seçerler Kitabın adını duyunca hopladım. Sevda Türküsev (35) adında bir kadın ‘Muhafazakár Çapkınlar’ isminde bir kitap yazmıştı. Üstelik kitabın yazarı, İslami kesime yakınlığıyla bilinen Kombassan Holding bünyesindeki Harrani Tekstil’in genel müdürüydü. Hemen Sevda Hanım’ı buldum. Karşımda kapalı bir kadın beklerken sarışın, çok genç, çok modern bir kadın gördüm. Sektöre 18 yaşında tasarımcı olarak girmiş, 20 yaşında evlenip, 25 yaşında boşanmıştı. 14 yaşında bir erkek çocuğu annesi. Boşanmış bir kadın olarak ayakta kalabilmek için çok savaş veren Sevda Türküsev, muhafazakár kesimin çapkınlıklarını Akis Kitap’tan bu çarşamba piyasaya çıkacak kitabında dobra dobra anlatıyor. Siz canınıza mı susadınız? Zinanın bu kadar tartışıldığı bir zamanda, muhafazakár kesimde en cısss konuyu kalkıp kitap yazmışsınız. Korkmadınız mı? - Çapkınlığı Mehmet Ali Erbil, Kaya Çilingiroğlu yapınca kötü, muhafazakárlar yapınca iyi. Yok öyle. Bu kitabı doğru düzgün muhafazakár yaşayan insanlara laf gelmemesi için yazdım. Muhafazakár kesimin çapkınlarını yazdım, muhafazakárlar çapkındır demedim. Bana kızmak bir tarafa, teşekkür etmeleri lazım. Belki biraz tepki alacak ama bence en çok muhafazakár kesim beni savunacak. Peki niye hiç isim açıklamadınız? - Niye açıklayayım ki? Atlar tepişir, eşekler arada ezilir. Onlar barışacaklar, sonra ben sırtımda nal izleriyle dolaşacağım. Deli miyim ben? İsimleri verseydim iş çirkinleşirdi. Ben çirkin bir iş yapmadım. Güzel bir iş yaptım. Kitapta müstear isimleriyle adı geçenler, üstüne alınıp, size tepki gösterecekler mi? - İsim verseydim kavga ederdik, oysa şimdi sadece tartışacağız. Hepsi tanıdığım ve iyi görüştüğüm insanlar. Zaten bu durumlarda kimse üstüne alınmaz, ‘Vay be ne adamlar varmış’ deyip geçerler. Bu kitabı yazmanızda 10 yıl önce boşandığınız eşinizin ne kadar payı var? O da mı muhafazakár çapkınlardandı? - 5 yıl evli kaldım. Eşimle son ayrıldığım güne kadar muhteşem bir ilişkimiz vardı ama fikri ayrılıklarımız çoktu. 5 yıl boyunca ne bir kez şüphelendim, ne de böyle bir düşünce geçti aklımdan. Ama buna rağmen yapmışsa da hakkımı helal ederim. Erkek ya da kadın hiç çapkınlık yapmasın mı? - Ben çapkınlığa, çapkınlara karşıyım. Ama insanlar evli veya bekár duygusal bir ilişki yaşıyorsa, içinde aşk varsa onun önünde saygıyla eğilirim, o beni ilgilendirmez. Yarın öbür gün başıma gelirse bir de tükürdüğünü yalamak var sonra. Ben muhafazakár kesimi daha fazla tanıdığım için onların çapkınlıklarını yazdım. Bu kitaptan tek rahatsız olacak olanlar çapkınlar. Siz de muhafazakár çapkınların ağına düşme tehlikesiyle karşılaştınız mı? - Her kesimden çalışan kadına bu tür teklifler gelmiştir. Gelmedi diyen yalan söylüyordur. Erkeklerin kadınları aptal yerine koymaları komiğime gidiyor. Adam kalkmış bana, ‘hayat bitecek, mezarda seni böcekler yiyecek, yazık olacak’ diyor. Oldu, bırakayım da sen ye değil mi? Peki onlardan kurtulmak için stratejileriniz ne? - Adamda hafif bir kayma başladığı zaman hemen, ‘Dünya çok kötü, Allah razı olsun sizin gibi abilerimiz var, sizin yanınızda kendimi çok rahat hissediyorum’ deyip önlerini keserim. Acemi çapkınlara denk gelirsem de aptalı oynarım. Bu kitaptan sonra kadınlar sizi potansiyel tehlike olarak mı, yoksa onlara yol gösteren bacı olarak mı görecekler? - Bu kitabı özellikle kadınların okumasını istiyorum. Aile içinde gördüğüm bütün kadınlar pijamayla kocalarını karşılıyorlar. Aile bütünlüğü çok iyi çocuk yapmakla, iyi fayans temizlemekle, yemek pişirmekle olmaz. Kadınlarda sıralama çocuklarım, evim, kocam. Olur mu öyle şey kocam, çocuklarım, evim diyeceksin. Kadınlar parayla evini temizletebiliyor, kocasının çamaşırlarını yıkatıyor, yemek yaptırıyor ama hiçbir kadın para verip kocasına bir kadın getirmiyor. Demek ki işin en önemli kısmı kadınlık kısmı. Fıkır fıkır kadın olun. Bütün erkekler yedikleri en lezzetli yemekleri unutabilirler ama duygusal anlarını unutmazlar. Kapalıysan dışarda kapan ama evde giy mini eteğini karşıla kocanı. Böyle kapalı arkadaşlarım var. HEPSİ BİRER JÖN OHA FALAN OLUYORUM Muhafazakár çapkınların iş-ev hayatları ile zamparalık hayatları arasında çok iyi rol yaptıklarını söylüyorsunuz? - Onları görünce, var ya hani ‘Oha falan oluyorum’. Hepsi birer jön. Ama bunları görerek öğreniyorlar. Hepsinin yanında birer hocaları var. O hocalar da muhafazakár olmayan kesimden. Kadın ‘avlama’ için stratejileri ne? - Aslında ava çıkmıyorlar. Düzenin içinde karşısına çıkan, hoş sohbet, sarı ışık yakan, sonra yeşile dönen kadınları seçerler. İş muhabbetiyle girer, önce öğle yemeğine, sonra akşam yemeğine davet eder. Aslında strateji hepsinde aynı. Bu tür çapkınlar, ne tür kadınları seçerler? - Akıllı kadınları seçerler, çünkü akıllı kadın olay çıkartmaz. Çünkü akıllı kadınlar bazen çok da saf olur. Kadın hayatta öyle mücadelelerle gelmiştir ki bir yere, karşısındaki kişi samimiyetle yanaşırsa ona inanır. Hani arabada dikiz aynasında bir kör nokta vardır ya işte akıllı kadınların da öyle bir kör noktası vardır. Hoş sohbet ve güzel kadınları, kapalı değil açık kadınları seçerler. Çünkü görüldüler mi, bankanın müdürü, bizim pazarlamacının kız kardeşiymiş arabaya aldım, gibi mazeretleri daha fazla olur. AFOROZ EDİLECEĞİM AKLIMA BİLE GELMEZ Yazdıklarınızdan sonra, bu camiada barınabileceğinizi düşünüyor musunuz? - Kendi holdingimin özellikle yönetim kurulu başkanımızın (Haşim Bayram) beni yazdıklarımdan dolayı aforoz edeceğini zannetmiyorum. Çok ileri görüşlü bir insandır. Sağ kolu beş aydır alçıdayken, görüştüğüm zaman tokalaşmak için sol kolunu uzatır. Bu konuda bana haksız bir yorum yapacağını düşünmüyorum. Aklımdan bile geçmedi. Ama insanın aklına gelmeyen başına gelir derler. Kaldı ki ben bu rahatsızlıkların hiç birini bu şirkette görmedim. Şirketim beni o kadar erkeğin arasında hep kolladı, minnettarım. Muhafazakár çapkınların kızları, bir başka muhafazakár çapkın ile ilişkiye girse ne yaparlar? - Onların adına konuşamam ama hiç kimse güzel karşılamaz. Annem bana asortik hacı der Sevda Türksev, namazını kılan, oruç tutan, umreye gitmiş modern Müslümanlardan. Kendini şöyle anlatıyor: İş hayatım boyunca (belki şanstı kimbilir), hep muhafazakár firmalarda çalıştım ve halen böyle bir şirkette çalışmaktayım. Her ne kadar modern bir görünüşte olsam da çevremde yaklaşık 17 yıldır hep muhafazakár insanlar var. Annem, ilk başlarda tesettürlü olmayışımı eleştiriyordu. Şimdilerde yine eleştiriyor. Hacca gitmek istediğimi ama tesettür konusunda bana baskı yapmamasını istediğimde, ‘Eee, git ne yapalım, sen de asortik hacı olursun’ dedi. Çevreden gelen tepkileri benim adıma da cevaplandırıyor: ‘Asortik masortik ama hacı ya, sen ona bak...’ ZİNA NE YASALLAŞTIRABİLİR NE DE YASAKLAYABİLİRSİNİZ Zina suç değil haramdır. İslamiyet’te zinanın karşılığı, evli veya bekar bir erkek ve kadının cinsel ilişkiye girmesidir. Zinayı ne yasallaştırabilir, ne yasaklayabilirsiniz. Haram olan şey günahtır. Günah da, Allah ile kulun arasında olan bir şeydir. Kimse karışamaz. ZANNEDERDİM Kİ DİNDAR OLMAYANLAR ZİNA YAPAR Evde otururken hep zannederdim ki sadece dindarlıkla ilgisi olmayan, namaza-niyaza yaklaşmayan, yani bayramdan bayrama, cenazeden cenazeye namaz kılan erkekler zina yapar. Yani bunlar muhafazakár olmadıkları için zinaya daha yatkın ve yakındılar. Fakat o da ne! Bir de gördüm ki hemen her kesimden insanlar bu işi yapıyor. Ben yine hep zannederdim ki aldatmak sadece erkeklere mahsustur. Ama bu bilgi de yanlışmış... Evli kadınlar da kocalarını aldatıyorlar. FANTEZİLERİNİ DE YAŞAMAK İSTEYEN SOFULARIN ZİNASI ‘Sofular’ bugün zina yapmaktan çekinmiyorlar. Çünkü eşleri ile artık doğru düzgün bir cinsellik yaşayamıyorlar. Eşlerinin bu konuda kendilerini memnun edememesi ve bu konuda büyük sıkıntı çekmeleri yaptıkları sohbetin nirengi noktasını oluşturur. Halbuki onlar artık klasik sevişmelerin dışında, fantezilerini de yaşamak istiyorlar. Bence haklılar... Acemi çapkınlar Bunların gözü daha yeni açılmıştır. Hayatta tanıdıkları ilk kadın karıları olduğu için gördüğüne saldırırlar. Bunlarla biraz sohbet ettiğinde ertesi gün üstüne atlayabilirler. Çünkü acemi hiç görmemişlerdir. Örnek muhafazakárlar Bunlara pek çapkın denemez. Birine aşıktırlar, eğer medeni hali aşkını açıklamaya elvermiyorsa bunu yıllar boyu içten içe yaşarlar. Aşık olduğu kişiye yamukları da olmaz. Profesyonel çapkınlar Çapkınlığı ölçüsüyle yaparlar, oturaklıdırlar. Kadınlarını alálade değil, özenle seçerler. Medyatik muhafazakár çapkınlar Bunlar entel çapkınlardır. Ailesini hiç ortaya çıkarmaz. Sadece kendisi ortadadır. Etrafta saygındırlar. Bunlar ekmek arası götürürler. Oldu, oldu; olmadı, üstüne gitmez. Ama geçerken bir daha yolunun üstüne çıkarsa, şansını bir daha dener. Ara sıcak çapkınlar Bunlar aynı lokantadaki ara sıcakları tadar gibi çapkınlık yaparlar. Bir ondan, bir ondan oburdurlar. Çeşidi severler. ADAM BENİ DİNİ NİKAHLA KAFALAYIP SEVİŞMEK İSTİYOR Komşu Ahmet Bey telefon ediyor. ‘Ben... Ben... Sadece sizden çok hoşlanıyorum. Günlerdir aklımdasınız ve sizi düşündükçe vücudumun kimyası bozuluyor’ diyor. Sinirleniyorum... ‘Beni yanlış anladınız Sevda Hanım... Ben sizden haram bir şey istemiyorum ki! Dini nikáh kıyarak günahı ortadan kaldırırız.’ Dün yanıma gelen, bana dostlukla yaklaşan, benimle dertleşme ihtiyacı hisseden adam bana dini nikáhın arkasına saklanarak cinsel ilişki teklif ediyor. Çünkü adamın tek derdi bu. Rabbim, bunun başka bir açıklaması olabilir mi? Dini alet ederek cinsellik... Yani abi, adam beni dini nikáhla kafalayıp resmen sevişmek istiyor! KİTAPTAN ALINTILAR Korkmayın canım isimleri saklı tutacağım Bu kitap yayımlandıktan sonra, birçok kadın bana teşekkür edecektir. Fakat şu da ihtimal dahilinde; herhalde başından böyle hikáyeler geçmiş erkeklerin hepsi bir araya gelip, ya adam tutup beni dövdürür veya bana karşı kampanya başlatırlar ama kesinlikle unutmamalılar ki hiçbir şey yaptıklarını yazmama engel olamayacak... Bu kitapta, muhafazakár kesimin içindeki çapkınları, çapkınlık yapmak isteyenleri, yapmaya çalışanları, bu ‘işi’ becerenleri, eline-yüzüne bulaştıranları anlatmaya çalışacağım. Belki kendi kendilerine, ‘Acaba bu kitaptaki ben miyim? Allah korusun eğer bensem, bir sonraki kitapta adımı da açıklarlar mı?’ diyerek evlerine, eşlerine, çoluk-çocuklarına daha bir bağlanırlar. Hemen korkmayın canım... Kitapta anlattığım bütün gerçek şahıs ve olayların isimlerini saklı tutacağım. Muhafazakár kesimin erkekleriyle evlenmiş hanımlara sesleniyorum: Bu kitap çıktıktan bir ay sonra kocanızda bir değişiklik gözlemlerseniz bilin ki durum vahim! EKSİĞİ VAR FAZLASI YOK Dindar erkeklerin, iş ve aile hayatında çizmiş oldukları muhafazakár tablonun arkasında yaşadıkları yanlışları ve nasıl bir vicdana sahip olduklarını ortaya koyuyorum. Kimse kızmasın, darılmasın; asla ve asla üstüne alınmasın. Sizi temin ederim ki bu kitaptaki her satır doğrudur. Eksiği vardır fakat fazlası yoktur. ÇEŞİT YAPIYORLAR Benim size anlatacağım tipler, genellikle hali-vakti yerinde, zengin muhafazakár çapkınlar... Hani, eskiler söyler ya: ‘Türk erkekleri zengin olunca önce arabalarını sonra karılarını değiştirir’miş. Ama şimdi karılarını değiştirmiyorlar, onlara rağmen yedekte başka kadınları tutuyorlar. Yani ‘çeşit’ yapıyorlar. İmamsız imam nikáhı Aslı benim en samimi arkadaşım. İmam nikáhlı olduğu adam, güvenerek birlikte olduğu kerli ferli, ehl-i takva, iş ve özel yaşantısında insanlığı, dürüstlüğü ile örnek bir muhafazakár olarak saygı duyulan biri. Hiçbir hakkı hukuku gözetmeden, arkasına bile bakmadan kızcağızı perişan bir halde yüzüstü bırakarak gitti. Aslı anlatıyor: ‘Açıkçası ben de ondan hoşlanıyor ve beni telefonla aramasını heyecanla bekliyordum. Aramızdaki gerçek anlamda ilk yakınlaşma bir sonbahar sonu oldu (...) Yemekler geldi. Hem yiyor, hem sohbet ediyorduk. Bir ara bana, ‘Ben lafı fazla dolandırmayı sevmem. Sen varsan ben de varım. Ne dersin?’ diye sordu. Benimle resmi yollardan evlenemeyeceğini bildiğim için tek çare dini nikáh kıymaktı. Bunu açıkça söylemişti. Arabada küçük sevişmelerimiz oluyordu ama nikáh kıymadığımız için fazla ileri gitmiyordu. Uzun uzun birbirimizi sevdik, kokladık... Bunların sonunda her ne kadar birlikte olamadıysak da Cemal her seferinde rahatlıyordu. Bir türlü fırsat bulup dini nikáh yaptıramamıştık. Bir gün ‘Aslında biliyor musun, iki kişinin nikáhlanması için illa bir imama gerek yok. Kadın ve erkek birbirlerine sözlü olarak karı-koca olduklarını söylerlerse nikáh olmuş oluyor’ dedi. Aslında ben de bunu bir yerlerden duymuştum. ‘O halde ben seni dünyada ve ahirette eşim olarak kabul ettim...’ ‘Ben de seni kocam olarak kabul ediyorum...’ Bu nikáh olmuş muydu, bilmiyorum. Buna ancak din alimleri bir fetva verebilir. Aylar sonra Cemal ‘Aslı çok şey yaşandı. Belki ileride tekrar bir şeyler olabilir ama ben bu nikáhın sorumluluğunu taşımak istemiyorum. İleride her şey düzelir, herkese söyleyebiliriz. Bu yüzden ben ayrılmak istiyorum’ diyor.’ Aslı’nın gözlerine bakarak ‘Boş ol! Boş ol! Boş ol!’ diyebiliyor. Muhafazakár erkek tipi Hepsi, yani yüzde 98’i namazlarını mutlaka kılarlar, çoğu hacca da gitmiştir. Sade, temiz ve çok düzgün giyinirler, pek nadir kravat takarlar, yani bu bir tarzdır. Lüks arabalara binerler, marka ve kaliteli giyinirler. İşlerinde muazzam dürüsttürler. Bankalarla çalışırlar ama faizle işleri yoktur. Bu birinci kuraldır. İkinci kural, işyerlerinde mümkün olduğunca erkek yönetici bulundururlar, kadın personel almak zorunda kaldıkları zaman alırlar. Zengin olabilmek için büyük işler yapmak lazımdır ve bu yüzden bayan personele son beş yıldır daha fazla önem vermektedirler. Bayan çalışanlarla baş başa kalmak zorunda olduklarında kapıları her zaman açık olacaktır ki bir yanlış anlaşılma ihtimali olmasın. Buna azami gayret gösterirler. İş gereği de olsa herhangi bir kadınla tokalaşmaktan hoşlanmazlar. Üçüncü kural ise eşlerini iş yemekleri ve diğer sosyal etkinliklere götürmezler. Onlar sadece sektörden birinin düğününde kocalarının yanlarındadır. Şaşırtıcıdır ama çok mütevazı olurlar. Hayır işlerinde birbirleriyle yarışırlar. Hanımları tesettürlüdür. Kız evlátları varsa, bunlar da küçük yaşlardan itibaren kapanırlar. Sorduğunuzda, ‘Çocuk kendi kapandı, biz zorlamadık’ diyeceklerdir. Doğrudur, çünkü çocuk neyi görürse onu yapar. Çoğunlukla yüksek tahsilli değillerdir. Çünkü çalışma hayatına çok küçük yaşlarda başladıkları için okumaya fırsatları olmamıştır. Kendilerini çok iyi yetiştirmişlerdir. Çok kitap okurlar, gezerler ve gözlem güçleri yüksektir. Çok akıllı ve zekidirler. Haftalık politika, ekonomi, hatta magazin dergilerine abonedirler, gündemi yakından takip ederler.