Muğla'da gerçekleşen olay, akıllara durgunluk verici. 15 yaşında engelli kıza tecavüz eden zanlı ise 14 yaşında.
Abone olMuğla'nın Marmaris İlçesi'ndeki bir otelin tuvaletinde, bedensel engelli İngiliz turist 15 yaşındaki C.R.W.'ye tecavüz ettiği ileri sürülen 14 yaşındaki Y.A. tutuklandı.
Marmaris'teki bir go-kart yarışları yapılan bir firmada çalışan Y.A. Pazartesi günü saat 13.00 sıralarında el ilanı dağıtmak için Armutalan Beldesi'ndeki Pineta Club Otel'e gitti. Y.A., ilanları dağıttığı sırada, bedensel engelli İngiliz turist C.R.W.'nin otelin zemin katındaki tuvaletlere tekerlekli sandalyesi ile gitmeye çalıştığını farkedip, yardıma gitti. Y.A., iddiaya göre, kadınlar tuvaletine götürdüğü genç kıza fiili livata yoluyla tecavüz etti. Bu sırada tuvalete gelen turistlerden biri durumu farkedip, otel görevlilerine bildirdi.
KAÇMAK İSTERKEN YAKALANDI
Paniğe kapılan Y.A., kaçmak isterken otelin güvenlik görevlileri tarafından yakalanıp, polise teslim edildi. Üzerindeki elbisesi yırtılmış, perişan haldeki C.R.W. ise lobiye çıkartılarak, ailesine haber verildi. Polis ekibi tarafından Marmaris Devlet Hastanesi'ne götürülerek sağlık kontrolünden geçirilen C.R.W.'nin doktor raporuyla da fiili livataya uğradığı belirlendi. C.R.W.'nin ve Y.A.'nın iç çamaşırlarında sperm lekelerine rastlandı.
Polis, psikolog, doktor, tercüman ve ailesinin gözetiminde C.R.W.'nin ifadesine başvurdu. C.R.W., ifadesinde Y.A.'dan şikayetçi oldu. Savcı tarafından ifadesi alınan Y.A., işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı.
FİLM İZLEMEK İÇİN ÇAĞIRDI SONRA TECAVÜZ ETTİ
HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
[PAGE]
Antalya'da film izleme bahanesiyle evine davet ettiği kız arkadaşı 22 yaşındaki S.A.'ya tecavüz ettiği ileri sürülen 26 yaşındaki Hakan A., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olay, önceki akşam saatlerinde Muratpaşa İlçesi Şirinyalı Mahallesi'nde meydana geldi. Hakan A., bir süredir arkadaşlık yaptığı S.A.'yı film izleme bahanesiyle evine getirdi. Bir süre film izledikten sonra Hakan A., genç kızı öpmeye başladı. S.A.'nın karşı çıkması üzerine Hakan A. bu kez tecavüze kalkıştı. Hakan A.'ya direnen S.A. perişan halde saldırganın kurtulup, ikinci kattaki dairenin balkona çıktı ve demirlere tutunarak aşağıya atladı.
Bacaklarından yaralanan S.A.'nın kaçmaya çalışırken, Hakan A. da onu yakalamak için peşinden balkondan atladı. Kolunun üzerine düşüp yaralanan Hakan A., bu halde S.A.'nın peşinden koşarak iki sokak ötede onu yakaladı. Hakan A. ve S.A.'nın tartıştığını gören çevredekiler polisi aradı. Gelen polis ekibine S.A. olayı anlatıp Hakan A.'dan şikayetçi oldu.
Gözaltına alınan Hakan A.'nın sağlık kontrolü için götürüldüğü hastanede kırık saptanan sol kolu ile sağ bacağı alçıya alındı. Şikayetçi S.A.'nın da tecavüze uğradığına ilişkin rapor verildi.
Tedavisinin ardından Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürülen Hakan A. tecavüz suçlamasını kabul etmeyerek S.A. ile kendi isteğiyle cinsel ilişkiye girdiğini ileri sürdü. S.A. ise Hakan A.'nın film izlemek için davet ettiği evinde kendisine tecavüz ettiğini ve şikayetçi olduğunu söyledi.
S.A. ailesine teslim edilirken, Hakan A. da sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Hakan A., çıkarıldığı nöbetçi mahkemede 'cinsel saldırı' ve 'dayak' suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
CANİ KOCAYI KÜÇÜK KIZI ELE VERDİ
HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
[PAGE]
Eşinin balkondan düştüğünü söyledi. Cinayete tanık olan küçük kız, ifadesiyle babasının katil olduğunu ortaya çıkardı.
Ardı arkası kesilmeyen kadın cinayetleri yüreğimizi yakıyor. Ancak bu kez karısını öldürüp intihar süsü veren caniyi küçük kızı ele verdi. Adana'da 8 Temmuz'da 21 yaşındaki Dudu Ş., 4 yaşındaki kızıyla doğum günü kutlaması için komşularına gitti. Genç kadın, dönüşte kendisini evde bekleyen kocası Muhammed Ş. (31) ile geç geldiği gerekçesiyle tartışmaya başladı.
YARDIM ÇAĞIRDI
Tartışmanın ardından, genç adam polis ve sağlık ekiplerine "Karısının balkondan düştüğünü" söyleyerek yardım istedi. 3'üncü kattaki evlerinin balkonunun altında ağır yaralı bulunan genç kadın, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Sorgulanmak üzere gözaltına alınan koca Muhammed Ş. ise ifadesinde her şeyi inkar etti. Cani koca, "Tartıştık. Eşim daha sonra balkona çıktı. Sonra bir ses duydum. Aşağıya baktığımda yerde yatıyordu" dedi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında çiftin komşuları ve 4 yaşındaki kızları N.Ş.'nin de ifadelerine başvuruldu. Balkonda inceleme yapıldı.
İTEKLEYİP DÜŞÜRDÜ
Annesinin ölümüne tanık olan N.Ş., uzman nezaretinde sorulan sorulara verdiği cevaplarla olayın cinayet olduğunu ortaya koydu. N.Ş.'nin, "Babam annemi dövdü, itekledi" sözleri savcı tarafından iddianameye konuldu. Ayrıca balkonun konumuna göre Dudu Ş.'nin kendi başına düşmesinin de mümkün olmadığının altı çizildi. Tutuklanan ve hakkında 'ağırlaştırılmış müebbet hapis' istenen Muhammed Ş. "Kızım 4 yaşında. Onun dediklerine nasıl inanırlar?" dedi.
İFADESİ DELİLLERLE ÖRTÜŞTÜ
Adana Barosu Başkanı Aziz Erbek, küçük tanığın yaşına rağmen sözlerinin önemli olduğunu söyledi. Erbek kararı şöyle değerlendirdi:
"4 yaşında olması, söylediklerinin dikkate alınmayacağı anlamına gelmez. 4 yaşında beyan kabiliyeti, temyiz ehliyetine sahip olmasa dahi, başka delillerle birlikte bütünlük oluşturan ifadesi varsa, savcı faydalanabilir."
GAZ BOMBASI YİYEN ÇOCUĞUN SAĞLIK DURUMU NE OLDU?
HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
[PAGE]Polisin, toplumsal olayları önleme amaçlı kullandığı gaz bombaları can almaya devam ediyor.
3 gün önce Şırnak'ın Silopi ilçesinde yapılan eylem sırasında başına gaz bombası isabet eden ve ağır yaralanan 13 yaşındaki Doğan Teyboğa kaldırıldığı hastanede öldü.
Silopi'nin Cudi Mahallesi'nde 24 Temmuz akşamı bir grup gencin, Kürtlere ve BDP binalarına yönelik saldırıları protesto etmek istemesi üzerine polis müdahalede bulunmuştu. Polisin attığı gaz bombası sonucu başından ağır yaralanan ve Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak ameliyat edilen 13 yaşındaki Doğan, dün sabaha doğru yaşamını yitirdi.
Önceki gün ameliyat edilen ve ardından yoğun bakımda bekletilen Teyboğa'nın beyin kanaması geçirdiği belirtilmişti. Teyboğa dün toprağa verildi. Amca Erdal Teyboğa, olayın yaşandığı gün yeğeninin Cumhuriyet İlköğretim Okulu önünde dondurma sattığını belirterek, "Polis etrafa rastgele gaz bombası atmış. Ve bunlardan bir tanesi de yeğenimin başına isabet etmiş" dedi.
Amca Teyboğa, başından ağır yaralanan yeğeninin bir buçuk saat yerde yattığını ve sonra polisler tarafından Silopi Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığını dile getirerek, görgü tanıklarının, polisin gaz bombasını alarak götürdüğünü kendisine söylediklerini belirtti. Amca Teyboğa, doktorların yeğenine müdahale etmediğini de öne sürdü. RADİKAL / Dinçer GÖKÇE
HAMAMDA İNANILMAZ OLAY
HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
[PAGE]Bayburt'ta, 50 dolayında kadın ve çocuğun bulunduğu bir hamamda, hamamotu olarak da bilinen, vücuttaki tüyleri dökmek için kullanılan zırnık otundan 20 kadın zehirlendi. Zehirlenenler hastaneye kaldırılırken, Bayburt Valiliği olayla ilgili soruşturma başlattı.
1 KADIN CAN VERDİ
Kadınlardan durumu ağır olan Hanife Şık kurtarılamazken, zehirlenen 19 kadından 6'sı daha donanımlı hastanelere sevk edildi.
Olay, Çarşı Hamamı'nda meydana geldi. Hamamda yıkanan 20 kadın, bir süre sonra fenalaşarak baygınlık geçirdi. Hamamdaki görevlilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesi'ne kaldırılan kadınlardan Hanife Şık tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
'KOKUDAN SONRA ZEHİRLENDİK'
Bayburt Valiliği olayla ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı. Hamamda yıkanırken zehirlenen kadınlardan Zeliha Keleş, hamamın oldukça sıcak olduğunu belirterek, "Başka bir şey yoktu. Daha sonra bir koku oldu, kokudan sonra zehirlendik. Daha sonra dışarıya çıktık. Çıktıktan sonra ayran, limonata içtik. İçeride sadece koku oldu, o da hamam otu kokusuydu" dedi.
EKMEK KIRINTILARINA BASTI OLANLAR OLDU
HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
[PAGE]
Bursa'da zihinsel engelli bir kişiyi, ekmek kırıntılarına bastığı gerekçesiyle yol ortasında karnından bıçaklayarak öldürdüğü iddia edilen genç ile arkadaşı yakalandı.
Bursa'da yaşayan zihinsel engelli Lütfü Bulur (48), yaklaşık bir hafta önce Mollafenari Mahallesi'nde karnından iki kez bıçaklandı.
Ağır yaralanan Bulur, kaldırıldığı Muradiye Devlet Hastanesi'nde bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Cinayetin ardından aynı mahallede inceleme yapan Bursa Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda S.Ç. (18) ve K.A.'yı (16) gözaltına aldı.
Emniyet Müdürlüğündeki ifadesinde suçlamayı kabul eden K.A'nın, Lütfü Bulur'u sokaktaki çöpleri toplarken yerdeki ekmek kırıntılarına bastığı için uyardıklarını, ardından kavga ettiklerini söyleyerek, "Bize küfretti. Ardından şişe fırlattı. Aramızda kavga çıktı. S.Ç. olay yerinden kaçarken ben de belimden çıkardığım bıçakla kendisini bıçakladım. Olayın ardından kaçıp S.Ç. ile buluştuk ve bıçağı bir evin bahçesine attık" dediği öğrenildi.
Tarif edilen yerde suç aleti bıçağı bulan polis ekipleri, 2 zanlıyı gözaltına aldı. Çocuk Şube Müdürlüğüne teslim edilen K.A. ve arkadaşı S.Ç., ifadelerinin alınmasının ardından adliyeye sevk edildi.
14 YAŞINDA KALBİ TAM 7 KEZ DURDU.. NEDEN Mİ?
HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
[PAGE]İzmir'in Gaziemir İlçesi'nde, köprü korkuluklarının bitişiğinden geçip, trafoya giden elektrik kabloları kaçak yaparken, korkuluğa dokunan 14 yaşındaki Fırat Kaya ağır yaralandı. Kalbi 7 kez duran çocuk yoğun bakımda tedaviye alındı.
Olay, dün saat 21.00 sıralarında, Gaziemir Aktepe Mahallesi 118/4 Sokak üzerindeki köprüde meydana geldi. Anafartalar İlköğretim Okulu 8'nci sınıf öğrencisi Fırat Kaya ile aynı okulun 7'inci sınıfında okuyan dayısının oğlu Nurullah Tokçin oynamak için sokağa çıktı. Arkadaşları ile buluşan 2 çocuk sokakta futbol oynamaya başladı. Maç sırasında futbol topu, içinde su bulunmayan dereye kaçtı. Dereye inmek için köprü korkuluklarına yaklaşan Kaya'yı, dayısının oğlu Nurullah Tokçin, "Korkulukları elleme, elektrik çarpıyor, bana da çarptı" diyerek uyardı.
7 KEZ KALBİ DURDU
Uyarıyı dikkate almayıp korkuluklara dokunan Fırat Kaya elektrik akımına kapıldı. Yere düşen çocuğu gören çevredekiler, durumu, polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Sevk edilen sağlık ekiplerinin kontrolünde, çocuğun kalbinin durduğu belirlendi. Yapılan müdahaleyle kalbi tekrar çalıştırılan Kaya, ambulansla, İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede 6 kez daha kalbi duran, yapılan müdahaleler sayesinde her seferinde hayata tekrar döndürülen Fırat Kaya, Dr. Behçet Uz Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevkedildi. Yoğun bakıma alınan Fırat Kaya'nın sağlık durumunun ciddi olduğu bildirildi. İnşaat işçisi babası 38 yaşındaki Abdullah Kaya çaresizlik içerisinde kıvrandı.
KAÇAĞI UZMAN EKİP İNCELEYECEK
Köprü çevresinde önlem alan polis, kimseyi olay yerine yaklaştırmazken, TEDAŞ ekiplerini çağırdı. Köprü korkuluklarına bitişik geçen elektrik kablosundaki kaçağı önlemek amacıyla TEDAŞ ekipleri enerjiyi kesti. Polis ekiplerince çevrilen olay yerinin, bugün uzman ekipler tarafından inceleneceği, soruşturmanın ise sürdüğü bildirildi. 12 yaşında Ferhat, 11 yaşındaki Güllüşah ve 6 yaşındaki Sevda Kaya adlı çocukları da bulunan Fırat Kaya'nın annesi Serhat Kaya, "Trafoya giden elektrik kablosu neden yerin altından değil de köprünün yanından geçirildi. Şikayetçiyim" dedi.
GENÇ KIZ ZORBALARIN ELİNDEN NASIL KURTULDU?
[PAGE]
Sinop'a kaçırılmak istenen genç bir kız Taşköprü'de şahısların ellerinden kurtuldu.
Düzce Çilimli'de bir iplik fabrikasında çalıştığını belirten S.B., iş arkadaşları B.B.T. ve K.B. isimli şahısların kendisini Sinop'a kaçırmaya çalıştıklarını söyledi.
Kastamonu'nun Taşköprü ilçesine geldiğinde bir benzin istasyonunda şahısların elinden kurtulduğunu belirten S.B., polise haber verdiğini anlattı.
Olayla ilgili çalışma başlatan polisler, iki şahsı gözaltına aldı.
PTT ŞUBESİNİ SOYANLARIN MESLEĞİ ŞAŞIRTTI.
HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
[PAGE]
Antalya'nın Kepez ilçesinde, bir PTT şubesinde görevli kadın veznedarı kuru sıkı silahla tehdit edip soygun yapan 3 zanlıdan biri teslim oldu.
Antalya Bulvarı Fatih Mahallesi Fatih PTT Şubesi, 20 Temmuz 2011 tarihinde soyuldu. Üç zanlı, kadın veznedarı kuru silah tehdidiyle etkisiz hale getirerek kasada bulunan 2 bin 500 TL'yi alarak kaçtı. Olayın ardından pişman olan zanlılardan E.Ş. (30) elinde silahla Antalya Emniyet Müdürlüğü ek hizmet binasına gelerek teslim oldu. Zanlı E.Ş, kapıdaki görevli polis memuruna 'PTT'yi ben soydum. Soygunu da elimdeki bu silahla yaptım' dediği öğrenildi.
Diğer zanlıları yakalamak için çalışma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, PTT Şubesinin güvenlik kameralarını izlemeye aldı. Polis, zanlıların kullandığı otomobili yine aynı mahalledeki bir kavganın kamera görüntülerinde belirledi. Yapılan incelemelerde aracın kiralık olduğu tespit edildi. O gün içerisinde kiralanan araçları yakın takibe alan gasp bürosu ekipleri, soygunun ardından kaçan otomobilin izine ulaştı.
KREDİ KARTI BORCU VARDI
Ayrıca, soygunun ardından kaçan otomobile bir kişinin soda şişesi atması üzerine araçta oluşan izi de tespit eden ekipler E.S. ve M.A.I.'yı gözaltına aldı. Zanlıların üçünün de güvenlik görevlisi olduğu ve kredi kartları borçları nedeniyle soygunu gerçekleştirdikleri anlaşıldı. Zanlılardan M.A.I.'nın güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, diğerlerinin ise işsiz olduğu kaydedildi.
PTT Şubesindeki soygunda 2 bin 500 TL alarak kaçan zanlıların kredi kartı borcu olduğu için uzun zamandır soygun yapmayı planladığı ortaya çıktı. Zanlıların soygun için uygun bir banka ya da işyeri aradığı bunun için Fatih PTT Şubesini seçtikleri belirlendi. Zanlıların soygun yapmak için otomobil kiraladıkları belirlendi. Zanlılar, emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi.
OLAY
Antalya'da 20 Temmuz 2011'de meydana gelen olayda, öğle tatilinin başladığı 12.00'de Fatih PTT şubesine gelen kurusıkı silahlı iki soyguncu, veznedar Ümmü Özkaya'yı (43) tehdit ederek etkisiz hale getirmişti. Zanlılar kasada bulunan 2 bin 500 TL'yi alarak araçta bekleyen diğer zanlılarla birlikte olay yerinden kaçmışlardı. Aynı PTT şubesi ve veznedar daha önce de soyulmuştu.
Öte yandan polis, zanlıların soygunu gerçekleştirme anlarındaki soygun görüntülerini basınla paylaştı. Görüntülerde, şubeye gelen iki zanlının kuru sıkı silahla kadın veznedarı tehdit ettikleri ve kasadaki paraları aldıkları görüldü.
BELEDİYENİN SUÇU, ÇOCUĞUN ÖLÜMÜNE NEDEN OLUYORDU
HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
[PAGE]Malatya'nın Merkez Karagöz köyü Yapraklı Mezrasında yaşayan Gülbahar K. (7), bahçede oyun oynarken, çevredeki başıboş köpeklerin saldırısına uğradı. Hastaneye kaldırılan küçük Gülbahar, yaşam mücadelesi veriyor.
Yapraklı Mezrasında ailesiyle yaşayan Gülbahar K. (7), bahçede halı yıkayan annesine 100 metre mesafede oyun oynağı sırada, çevredeki başıboş köpeklerin saldırısına uğradı. Küçük kızı metrelerce sürekleyerek elbiselerini parçalayan köpekler, vücudunu çeşitli yerlerinden ısırdı.
Annesi Elifhan K.'nın müdahale etmesi üzerine köpeklerden kurtarılan küçük kız, otomobille Malatya Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Hastanede ilk müdahalesi yapılan Gülbahar, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezine sevk edildi.Durumu ağır olan Gülbahar'ın enfeksiyon riski bulunduğunu belirten uzmanlar, 72 saat yoğun bakımda tutulacağını bildirdi.
"BELEDİYEYE DEFALARCA BİLGİ VERMİŞLER"
Gülbahar'ın annesi Elifhan K., kızını fark ettiğinde köpekleri güçlükle uzaklaştırabildiğini belirterek olayı şöyle anlattı:
"Rençber olarak çalıştığımız evin yanındaki bahçede halı yıkıyordum. Kızım da az ileride oyun oynuyordu. Bir ara gözden kayboldu. Bu sırada havuzdan su pompaladığımız için gürültü vardı. Su pompasının şalterini kapattığımda kızımın çığlıkları ve köpeklerin seslerini duydum. Hemen koştum ve yanına gittim.
Olay yerine gittiğimde dehşete kapıldım. Kızımın üzerindeki elbiseler tamamen parçalanmış ve 15 köpeğin onu parçalamak için ısırdığını ve bir yandan da sürüklediğini gördüm. Köpeklere doğru koşarak taşladım. Bir ara gittikleri yöne doğru sürüklemek istedikleri kızımı bırakarak uzaklaştılar. Kanlar içindeki kızımı kucakladım. Komşuların da yardıma gelmesiyle bir araca binerek hastaneye geldik. Şimdi burada Allah'a onu iyi etmesi için yalvarıyorum."
Aileye komşu olan Osman Keskin de çok sayıda başıboş köpeğin ilk saldırısının olmadığını iddia ederek, konuyla ilgili defalarca belediyeyi aradığını ancak ilgilenenin çıkmadığını söyledi.
Keskin, "Komşularımızın tavuklarını yediler. Büyükbaş hayvanlarımıza ve çocuklarımıza defalarca saldırdılar. Her olaydan sonra Malatya belediyesini arayarak ihbarda bulundum ama hiç bir zaman ilgilenmediler" dedi.
Olayla ilgili soruşturma başlatılırken minik Gülbahar'ın ailesi belediye aleyhine suç duyurusunda bulundu.