Müge Anlı'da canice öldürülen Gülümser Bulut cinayetinde Yunus Kahraman'dan bomba açıklamalar

Müge Anlı'da Gülümser Bulut cinayetinde Yunus Kahraman bu gün canlı yayında ilk defa konuştu.

ATV ekranlarında yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert programında 18 Ağustos 2018 tarihinde vahşi bir cinayete kurban giden Gülümser Bulut'un katil yada katil zanlıları aranıyor. Ölüm şekli 1999 yılında öldürülen Nilgün Kırlı ile bire bir uyuşan Gülümser Bulut'un en büyük cinayet zanlısı Yunus Kahraman. Gülümser hanımın kızı Hatice Ayhan ile aralarını kötü olması ve annesini cesedini Yunus Kahraman'ın annesi olan Hacer Huy ile birlikte bulması bu cinayette bir ilişkisi var mı sorusunu akıllara getirdi. Yunus Kahraman bu gün ilk defa canlı yayında açıklama yaptı. Adli Tıp raporu ile ceset ile ilgili bakın hangi detaylara ulaşıldı.

Bu gün canlı yayında ise Gülümser Bulut'u cinayetinde en önemli şüpheli olarak görülen Yunus Kahraman, çarpıcı ifadelerde bulundu.  

Kahraman "Benim teyzemin yanına gittiğim gün, Perşembe günü olay tamamen spontane gelişti. Ben normalde teyzemin halılarını unutmuştum bile. Yolda bir anda aklıma geldi ve teyzemi aradım. Gittiğimde teyzem kahvaltı yapmamıştı sanırım, 'gel birlikte kahvaltı yapalım' dedi ve hatta beni görünce çok mutlu oldu. O gün teyzemin üzerinde kahverengi annelerimizin giydiği ev hali bir kıyafet vardı. Üzerinde de V yaka açık renk bir tişört vardı. Anlattığı konular o kadar derindi ki biz de zamanın nasıl geçtiğini anlamadık, hoş bir sohbetti.Biz teyzemle sürekli görüşürdük, öyle beni eve almama gibi bir şeyle karşılaşmadım. Halıların üzerine çarşaf örtmüş hatta nedenini sordum toz olduğu için çarşaf örttüğünü söyledi."

"Kokar bu" dedim

"Ben sürekli çantayla gezerim bu yüzden o gün de yanımda siyah çantam vardı. İçerisinde de yedek çorap, tişört, kozmetik malzemeleri gibi şeyler... Ben içeriden ne çıkardığımı çok iyi biliyorum. Elimdeki kırmızı poşetin içerisinde teyzemin kestiği kavunun çürük kısmı vardı. Bez değil, naylon bir poşetti. Ben çıkarken, 'bana ver teyze kokar bu' dedim öyle aldım ve çıktım. Benim başımdan 1999 yılında çok kötü bir olay geçti bu yüzden ilk ifademde çok sık görüşmediğimi belirttim. Evden çıkmadan önce teyzem bana namaz kılacağını söylemişti. Abdest alıyor olabilir, eve aşure vermek için gelen komşuya kapıyı açmamasının nedeni her şey olabilir. Ben teyzeme gittiğimde altımda şort vardı, bacaklarım ve kollarım açıktı. Benim tüylerim çok döklür ancak evde böyle bir şey bulunmadı. Ayak izi de yok hatta kızı Hatice'nin de hiçbir izi yok.

İki konu çok farklı"

-Nilgün Kırlı'nın kardeşinin yaptığı olayı çarpıtmak. Olayla bir ilgim yok ve gerçekten her şeyin ortaya çıkması için elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım. Özlem Akusta konusu ile bu konunun hiç alakası yok. Olayı trajedi haline getiriyorlar. Ben de aile gibi Özlem Akusta'nın akıbeti hakkında cevap almak isterim ancak bu konu ile o konunun karıştırılmamasını istiyorum.""