Müge Anlı'nın söylediği ırkçı sözler de dış medyada yankı buldu. Bu sözler, Türkiye'yi deprem konusunda adeta suçlu durumuna soktu.
Abone olVan depremine geniş yer ayıran yabancı medya, kurtarma çabaları ve mucize öykülerinin yanı sıra yardım operasyonlarındaki eksikliklere de vurgu yapıyor. Deprem bölgesinin, sismik olarak aktif olmasına rağmen "hazırlıklı olmadığı", yardım çabalarının "yetersiz kaldığı", "kaos yaşandığı" savunulurken, özellikle insanların, enkazın altında kalanları kurtarmak için elleriyle enkazı kazması dikkat çekti.
Yabancı medya, Türkiye'nin "dış yardım tekliflerini reddetmesi"ni eleştirirken de "acımasızlık ve duygusuzluk" gibi ağır nitelemeler kullandı. Müge Anlı'nın söylediği ırkçı sözler de dış medyada yankı buldu. Bu sözler, AK Parti hükümetinin dış destekleri kabul etmemesinin gerekçesi olarak dünyaya duyruldu ve Türkiye bir çok medya kuruluşunda, Van'daki ölümlere seyirci kalmakla suçlandı.
Van depremi yabancı medyada yoğun biçimde değerlendiriliyor. Deprem bölgesine ilişkin televizyon görüntüleri, fotoğraflara geniş biçimde yer veren yabancı medya, kurtarma çabaları ve mucize kurtarmalarının yanı sıra yardım operasyonlarındaki eksikliklere de vurgu yapıyor.
"KAHRAMANLIK ÖYKÜLERİ, KAOTİK YARDIM ÇABALARI"
New York Times gazetesi, deprem bölgesinde "kahramanlık ve inanılmaz hayatta kalma öyküleri"nin olduğunu, örnekler vererek anlattığı haberinde 9 bin çadır ve 25 bin battaniye ile gıda gönderildiğini belirtikten sonra, "Ancak yardım çabaları, bazı yerlerde çok kaotik idi ve bazı yardım dağıtma merkezlerinde kavgaların yaşandığına ilişkin haberler geldi" diye yazdı. İsrail dahil 50'yi aşkın ülkeden yardım önerilerinin geldiğini de kaydeden gazete, hükümetin İsrail'in teklifini reddettiği iddialarını yalanlandığına dikkat çekti.
"DEPREM BÖLGESİ PEK HAZIRLIKLI DEĞİL"
ABD'nin çok satan gazetesi Wall Street Journal da, "Depremin vurduğu bölge, sismik olarak aktif ancak pek hazırlıklı değil" başlıklı haberinde ABD'deki North Eastern Üniversitesi Mühendislik Bölümü öğretim üyelerinden deprem uzmanı Prof. Mishac K. Yegian'ın "Bölgede az sayıda bina, 7 büyüklüğündeki bir depreme dayanmak için hazır" değerlendirmesini aktardı. Binaların kolay çökmesine de dikkat çekildiği haberler ve yorumlarda dış yardım önerilerinin reddedilmesi de eleştirildi.
"DAHA KARANLIK BİR TARAFI DA VAR"
Kurtarma ekiplerinin yoğun çabalarına vurgu yapan İngiliz The Guardian gazetesi, "Dondurucu soğukta geceyi dışarıda geçirmek zorunda kalan on birlerce insan konusundaki kaygılar artıyor" yorumunu da yaptı. Binaların kolayca çökmesinin yarattığı endişelere de değinen gazete, bazı yardım çabalarının sosyal medya tarafından örgütlendiğine, binlerce twitter mesajının alındığına dikkat çektikten sonra, "Ancak daha karanlık bir tarafı da var. Van illinin nüfusu çoğu Kürt ve yasa dışı ayrılıkçı PKK'ya bir destek merkezidir. Bir Türk TV sunucusu, bazen polisle çatışan Kürtlerin neden güvenlik personelinden yardım bekledikleri sorusuyla protestolara yol açtı" diye yazdı.
"YARDIMLARI REDDETMEK ACIMASIZLIK VE DUYGUSUZLUK"
İngiliz Times gazetesi, "Zayıf Mantık" başlıklı haberinde "korkunç deprem sonrası, Türkiye'nin komşularından yardım alması gerekir" görüşünü savunarak, Türk hükümetinin dış yardımları reddetme kararını "acımasızlık ve duygusuzluk" olarak yorumladı. BBCTürkçe tarafından yansıtılan haberde, "Kuşkusuz Türkiye, on yıl öncesine kıyasla daha modern, daha güvenli ve daha refah bir yer ama hiçbir ülke, bir depremle tek başına rahatlıkla baş edecek kadar modern ve kalkınmış değil" denilirken, Erdoğan hükümetinin dış yardımları reddetme gerekçelerinin yeterli bulunmadığı kaybedildi. "Türk gururu, başka türlü durumda yaşayacak olanların kanı ve kırık kemikleri üzerine inşa edilmemeli" görüşüne yer verilen haberde, "Bölgesel istikrar, arkadaşlık üzerine şekillenir ve Türkiye kendisine bunu teklif eden ülkelerle çevrili. Bu nedenle bu yardımları kabul etmeli" ifadeleri kullanıldı.
"ÇÖKEN BİNALAR ÖFKE YARATTI"
İngiliz yayın kuruluşu BBC, Türk hükümetinin deprem bölgesine daha çok yardım göndermeye söz verdiğini belirtirken, "Ankara, dondurucu bir havada ısınma ve çadırsız ikinci geceyi geçiren, en çok ihtiyaç olanların bazılarına yardım etmemekle suçlandı" ifadelerini kullandı. Çöken binaların yarattığı tepki üzerinde de duran BBC, "İnsanlar, kentte bazı binalar çok kötü biçimde etkilenirken bazılarının hiç etkilenmiş gibi görünmedikleri için öfkelidir. Devlet kurallarının, kalitesiz mal kullanan müteahhitlere yeterince uygulandığını söylüyorlar" dedi. Haberde muhalefet politikacılarının, "kriz yönetimi eksikliği" eleştirilerine dikkat çekerken de "Ankara'nın yabancı yardımı reddetmesinin yanlış olduğunu da söylüyorlar" sözlerine ekledi.
"OLANAK EKSİKLİĞİNDEN ŞİKAYET EDİLİYOR"
İspanya'nın en büyük gazetesi El Pais de, "Kurtarma ekipleri, olanak eksikliğinden şikayet ediyor" başlıklı haberinde kurtarma ekiplerinin yanında halkın enkaz altındakileri kurtarmak için elleriyle kazdığına dikkat çekti. Kızılay personelinin de yakındığını kaydeden gazete, bir hemşireye atfen "Canlı kalanları Ağrı, Van, Muş ve Hakkari'ye gönderiyoruz ancak yollardaki kaos nedeniyle birçoğu, yetişemiyor" sözlerini de aktardı.
"DEPREMDE İLK ÇÖKEN BİNALAR DEVLETİN İNŞA ETTİKLERİ"
Amerika'nın Sesi, çöken binaların altında yakınlarını arayanların enkazı elleriyle kazdığını ifade ederken, artçı sarsıntılara rağmen arama kurtarma çalışmaları oldukça başarılı olduğu yorumunu yaptı. Türkiye'nin en büyük sorunlarından birinin binaların kötü inşa edilmesi olduğuna işaret edilen haberde, "Özellikle devletin inşa ettiği binalar depremlerde ilk çökenler" görüşü öne sürüldü. Ayrıca, Güneydoğunun ülkenin en yoksul ve ücra köşesi olmasının, telefon bağlantısının kopmasıyla bölgeden haber almanın zorlaşmasının ve yolların hasar görmesi nedeniyle küçük köy ve kasabaların akıbetinin "oldukça kaygı verici" olduğu belirtildi.