BIST 8.609
DOLAR 34,35
EURO 37,46
ALTIN 3.029,23
HABER /  GÜNCEL

Müftülere "zor" sorular

Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nce yapılan bir araştırma müftülerin işinin kolay olmadığını ortaya koydu.

Abone ol

Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nce yapılan bir araştırmada, müftülerin, dini bilgi vermenin yanı sıra bir psikolog veya sosyolog gibi sorulara maruz kaldığı belirlendi. Isparta'nın Eğirdir İlçesi'nde düzenlenen ''Türkiye'de Yüksek Din Eğitimi ve Öğretiminin Sorunları ve Geleceği'' konulu sempozyumda bildiri sunan Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Doğan Karacoşkun, Sivas İl Müftülüğü'ne Ocak 2002-Haziran 2003 tarihleri arasında gelen 473 sorunun incelendiği araştırma hakkında bilgi verdi. İŞTE SORULAR.. Müftülere yöneltilen soruların yüzde 30'unun psiko-sosyal içerikli sorulardan oluştuğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Doğan Karacoşkun'ın verdiği bilgiye göre, müftülüğe gelen sorular arasından bazı örnekler şöyle: -''Komşumuz benim hamile kalacağımı rüyasında görmüş, ayrıca (Çocuk oğlan olursa adını Yahya koysun) demişler. Şimdi hamileyim, çocuğum oğlan olursa adını Yahya koymak zorunda mıyım?''. -''Eşim çok sinirli, sürekli kavga ediyor ve bazen (Babanın evine git, gelme) diyor. Bu gibi şeyler sürekli söylenince nikah geçersiz mi olur? Bu durumda nasıl davranmalıyım?'' . -''Ben evli ve çocukları olan bir bayanım. Ayrıca evlilik dışı bir ilişkim var ve bu ilişkiden dolayı hamileyim. Bu bebeği aldırmak istiyorum fakat Ramazan ayında olmaktan dolayı çok huzursuzum. Ayrıca bu çocuğu doğuracak olduğum takdirde çevremdeki insanların ve kayınvalidemin bebek bize benzemediği takdirde olayı anlamalarından çok korkuyorum. Şimdi bütün bu olaylardan dolayı çok pişmanım. Ne yapacağımı bilemiyorum. Bana yardımcı olmanızı istiyorum''. -''Ben evli ve üç çocuk sahibi bir bayanım. Eşim içki, kumar işine çok düşkün. Ayrıca sürekli başka kadınlarla birlikte oluyor. Arada benimle de beraber olmak istiyor. Ama ben kabul etmek istemiyorum. çünkü başkalarıyla beraber olmasından dolayı hastalık bulaştırıyor ve ben hastalıklardan çok çektim. Bu yüzden bana günah oluyor mu? Ayrıca kazancı da helal değil, ama zorunlu olarak yemek ve kullanmak zorundayız. Başka yardım edecek kimsemiz yok.'' . -''Eşim çocuklarımı benden soğutmak için elinden geleni yapıyor. Bu durumda ben ne yapmalıyım?''. -''Üniversite öğrencisine harç ve kredi çıktı. Krediler beyaz eşyaya endeksli olarak ödenecek. Bu kredilerde faiz söz konusu olabilir mi. Almakta tereddüt ediyoruz. Ancak ihtiyacımız da var. Ne yapılması gerekir?''. -''Eşimle aramız kötü. Hocaya gittim, büyü yapıldığını söyledi. Bu büyüyü nasıl ortadan kaldırabiliriz?'' . -''Rüyamda başı olmayan bir evliya gördüm. Bana kendisini ziyaret edersem başını göstereceğini söyledi. Bu nasıl olacak? Eğer yedi evliyayı ziyaret edersem onun isteğini yerine getirmiş olur muyum? Yoksa günah mı işlemiş olurum, ne yapmalıyım?'' . -''Çocuğum çok yaramaz, hep karşı geliyor. Nasıl hareket etmeliyiz, buna karşı bir dua var mı?'' -''Annem bahçeyi ekmek için kazarken hep böcekler çıkıyor ve bahçeyi bu böceklerden temizlemek için kireç dökmek zorunda kalıyor. Böcekleri bu şekilde öldürmek günah mı?'' . -''Ayağımda topuk dikeni var. Tedavi oldum bir faydası olmadı. Bana (Domuz derisi sürersen iyileşirsin) diyorlar. Bu denenmiş ve başkalarına iyi gelmiş. Domuz derisini sarmamın dinimizce bir mahsuru var mı?'' . ''İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNE PSİKOLOJİ EĞİTİMİ'' Araştırmadan çıkan sonuçları da değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Doğan Karacoşkun, ilahiyat fakültelerinden mezun olanların, toplumun ruh huzurunun oluşması açısından önemli bir misyon üstlendiğine dikkati çeken Karacoşkun, şöyle devam etti: ''İlahiyat fakültesi öğrencilerine verilen psikoloji eğitimi oldukça önem arz etmektedir. Çünkü soruların önemli bir kısmında var olan günahkarlık ve suçluluk psikolojisi, çatışmalar, aile içi anlaşmazlık, aldatma ve kargaşalar, ekonomik ve sosyal hayatın getirdiği problemler, büyü, nazar gibi konuları dini inancın en önemli konularından olarak algılama, rüyalara bağlı davranışlar geliştirme veya geliştirememenin getirdiği çatışmalar, salt dini bilgilerin yeterli olmayıp, psikolojik bir yaklaşımın da son derece önemli ve gerekli olduğunu ortaya koymaktadır.''