12 Ocak'ta Moskova'da yapılan Libya Zirvesi'nde, UMH Başkanı Fayiz es-Serrac, ateşkes anlaşmasını imzalamış, darbeci General Hafter ise önce süre isteyip sonra anlaşmayı imzalamadan ülkeyi terk etmişti. Türkiye ve Rusya'nın arabulucu görevi üstlendiği ateşkes zirvesinin perde arkasında çarpıcı olaylar yaşanmış.
Abone olABD'de yayın yapan ünlü Bloomberg haber ajansı, Türkiye Rusya'nın girişimleri ile Libya'da ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından bunun anlaşmaya dönüştürülmesi için 12 Ocak'ta, Moskova'da yapılan görüşmelerin perde arkasında yaşananlarla ilgili dikkat çeken bir haber yayımladı.
“Vladimir Putin, öfkeli Libyalı general tarafından nasıl oyuna getirildi?” başlıklı haberde, Libya’nın doğusunu kontrolü altında tutan General Halife Hafter’in Moskova’ya “Kremlin’de kırmızı halı ile karşılanıp” Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşme umuduyla geldiği ancak kendisini Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan görüşmelerde bulduğu belirtildi.
Hafter öfke nöbeti geçirdi
BBC Türkçe’nin aktardığı habere göre, Hafter, görüşmeler sırasında öfke nöbeti geçirdi ve önce görüşmeleri, daha sonra da Moskova’yı terk etti.
Bloomberg görüşmelere yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, “Putin, Libya’daki tarafları ateşkes anlaşması imzalamak için Moskova’ya davet ederken, 76 yaşındaki Hafter’in efsanevi inadını hesaba katmamış gibi görünüyor” dedi.
Ateşkes çağrısı haber verilmeden yapıldı
Haberde, Putin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta içerisinde İstanbul’da yaptıkları görüşmenin ardından ilgili tarafların hiçbirinin haberi olmadan Libya’da ateşkes çağrısı yaptıkları öne sürüldü.
Bloomberg haber ajansına konuşan görüşmeler hakkında bilgi sahibi bir kaynak, Türkiye ile Rusya’nın Libya’daki taraflar, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve nisan ayından bu yana ateşkes için çalışmalar yürüten Birleşmiş Milletler’e danışmadan ateşkes çağrısı yaptıklarını söyledi.
Libya’da Türkiye ve Rusya’nın çağrısıyla başlayan ateşkesin metne dökülmesi için pazartesi günü Moskova’da yapılan görüşmeler sonuçsuz kaldı.
BM tarafından tanınan ve Türkiye tarafından desteklenen Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Başkanı Fayiz es-Serrac, ateşkes anlaşmasını imzalarken, Hafter ise süre istedi ve anlaşmayı imzalamadan Moskova’dan ayrıldı.
Ateşkes anlaşmasında, Hafter’in Trablus’a yönelik taarruzunu durdurması ve Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin kontrolü altındaki başkente yakın bazı bölgelerden askerlerinin geri çekilmesi öngörülüyor.
Reuters Türk yetkililere dayandırdı! Türkiye'nin Libya planı...SERRAC
Türkiye'ye gitti, Putin BEA ve Mısır'ı aradı
İki yetkili, ateşkes çağrısının ardından Serrac’ın “neler olduğunu anlamak için” Türkiye’ye geldiğini ve Putin’in de çağrının yapılmasının ardından Mısır ve BAE liderleriyle telefonda görüştüğünü belirtti:
* Bir yetkili, Mısır ve BAE’nin Türkiye’ye çok fazla taviz verildiği gerekçesiyle varılan ateşkes anlaşmasını desteklemediğini ifade etti.
* Moskova’da yapılan görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan Türk bir yetkili de, ateşkesin sağlanmasının Türkiye ile Rusya’nın petrol ve doğal gaz arama faaliyetleri konusunda işbirliği yapmasına olanak tanıyacağını belirtti. Yetkili aynı zamanda bunun Türkiye’nin askeri yardım karşılığında Trablus hükümetinden kopardığı deniz sınır bölgesi anlaşmasını da koruyacağını söyledi.
ABD Rusya'yı devre dışı bırakmak istiyor
Bloomberg, Libya’da olanlara ilişkin net bir tutum takınmayan ABD’nin kendisine ait bir insansız hava aracının düşürülmesinin ardından Hafter’e ateşkes ilan etme baskısı yapmaya başladığını ve Rusya’yı devre dışı bırakacak bir barış anlaşmasının sağlanmasını umduğunu yazdı:
Haberde, “Moskova’da görüşmelerle ilgili bilgi sahibi bir kişi, Hafter’in Moskova’da tepki gösterdiği şeyin ateşkesin Türkiye ve Rusya’nın ortak oluşturacağı bir ekiple denetlenmesi ve anlaşma metninde kontrol altına aldığı Trablus’un dış bölgelerinden geri çekilmesini gerektirecek bir maddenin bulunması olduğunu söyledi. Aynı kişi, Rusya’nın Hafter’i etki altına alma gücünü fazla abarttığını da vurguladı” denildi.
Haberde, Moskova’da yaşananların Putin’e Libya iç savaşının ne kadar öngörülemez olduğunu gösterdiği yorumu yapıldı.
Libya konusunda uzun yıllardır çalışan Batılı ve Arap diplomatlar, bu hafta içinde yaşananların kendileri açısından şaşırtıcı olmadığını belirterek, Hafter’in nisan ayında Trablus’a yönelik taarruzu BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ülkeyi ziyaret ettiği sırada başlattığını anımsattı.