Serdar Turgut, yanlış anlaşıldığı için sitem etti. Turgut modern, muhafazakar ve milliyetçi kavramlarını kimseye anlatamıyor. Turgut'u en fazla düşündüren ise şu:
Abone olAkşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut, başlıkla yazısında modern kavramının muhafazakar ve milliyetçi kavramlarından dolayı anlaşılmamasından dolayı dert yandı.
İsterseniz bana paranoyak deyin ama bu aralar ben sürekli olarak yanlış anlaşıldığımı düşünüyorum...
Bu takıntım modern, muhafazakar, milliyetçi kavramını ortaya atmamdan hemen sonra başlamış durumda. Ben hem herbir kelimenin tekbaşına anlamlarının hem de birlikte ifade ettikleri anlamın birçok kişi tarafından böyle yanlış algılandığına ilk kez şahit oluyorum. Haydi tamam, kavramın muhafazakar, milliyetçi bölümü yanlış anlaşılıyor da modern bölümünün tam anlaşılamamasını ben kavrayamıyorum doğrusu. Çünkü insanlar muhafazakar milliyetçi kavramını duyar duymaz nedense pek de güzel olmayan insanları akıllarına getiriyorlar. Bu konuda toplumda bir takıntı var ama; aslında yanlış anlaşılma paranoyam bu nedenden dolayı değil kavramın modern bölümünden kaynaklandı.
Şöyle ki; bizim arkadaşların gazetede 'modern' kavramını hayli abartılı yorumladıkları konusunda hafif bir kuşkum var. Bu da nereden çıktı derseniz açıklıyayım:
Örneğin bizim PENCERE ekimizde geçtiğimiz Salı günü şöyle bir cümle yeralıyordu: 'Limp biz-kid bana göre nu-metal'in Bon Jovi'si'. Sevgili okurlar böyle bir cümlenin yeralabildiği bir gazete dünyada çok zor bulunur, bilmem anlatabiliyor muyum?... Ben bu cümleden hiçbir şey anlamadım ve durum böyle olduğu halde cümle fena halde kafama takılmış durumda. Algılayamama sorunum da yok, çünkü bu aralar Heidegger'in VARLIK VE ZAMAN adlı eserini okuyorum. İsterseniz beni olayı yanlış ele almakla eleştirin ama Heidegger'i okuyup anlayabilen bir insanın PENCERE ekinde çıkmış olan bir cümleyi tam dört gündür çözememiş olması bana biraz saçma geliyor.
Ben 'limp biz-kid' diye bir şey duyduğumda bir ayağı aksayan bir iş-çocuğu aklıma geliyor. 'Nu-metal' kavramı daha da korkunç. Çünkü bunu duyunca da çırılçıplak soyunduktan sonra hevy metal çalan adamcağızlar geliyor gözümün önüne. Bu tür insanların Bon Jovi'si olabilmek iyi bir şey olsa gerek çünkü yazının havasından anladığım kadarıyla bu cümleyi kaleme alan arkadaşın 'Limp biz-kid'i pek takdir eder bir durumu var. Onu ben de takdir edeceğim de önce kim veya ne olduğunu anlamam gerekiyor. Birgün anlayabilirsem o zaman takdirlerimi sunacağım.
Şimdi diyeceksiniz ki 'kardeşim, Yayın Yönetmeni sen değil misin?' Çağır yetkilileri de cümlenin ne anlama geldiğini onlara sor. Bunu da yapmak istemiyorum, çünkü Oray Eğin'in bu cümleyi bana açıklama işine ciddi bir biçimde girişeceğinden korkuyorum. Ben eminim ki 'limp biz-kid bana göre nu-metalin Bon Jovi'si' cümlesi Oray Eğin için derin anlamlar taşıyordur, ancak ben bu aralarda bu derin anlamı öğrenmeye pek katlanabileceğimi sanmıyorum. İnanıyorum ki 'limp biz-kid' karakteri bir korku filmi karakteri olarak rüyalarıma girecek, üstelik rüyamda çırılçıplak da olacaktır.
Yazıyı burada bitirdiğime bakarak konu hakkında daha fazla yazacak şeyim kalmadığını sanmayın. Dün köşe yazarlarının bundan böyle daha kısa yazmaları gerektiğini söyledim. Bugün de iyi bir vatandaş olarak davranışımla örnek olmaya karar verdim ve kısa yazacağım bundan böyle. Ertuğrul Özkök'ün kulakları çınlasın, onca yıl uğraştı bana kısa yazdırmak için; sonunda ikna oldum işte.
YAZI:Serdar TURGUT