İTO, Van'da yaptıracağı okula depremde hayatını kaybeden Japon gönüllü Miyazaki'nin ismini verecek
Abone olİstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclisinde, Van'da yaptırılacak okula, 5.6 şiddetindeki depremde hayatını kaybeden Japon yardım gönüllüsü Atsushi Miyazaki'nin adının verilmesi kararlaştırıldı.
İTO Yönetim Kurulu Başkanvekili Şekib Avdagiç, İTO YÖnetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş'ın Hindistan Türk Ürünleri sergisi için yurt dışında olması nedeniyle, Kasım ayı Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, İTO olarak, Van'a yardım için ellerinden geleni yapmayı amaçladıklarını belirtti.
Avdagiç, ''Daha önce aldığımız karar uyarınca Van'ın Başkale ilçesinde şehitler anısına bir meslek yüksek okulu yaptırıyoruz. Şimdi depremde yıkılan okulların sayısını görünce, İTO Yönetim Kurulu olarak, bir okul daha yaptırılması düşüncesindeyiz. Bugünkü Meclis gündemimizde var. Van'ın ihtiyaçları doğrultusunda bir eğitim kurumunun daha inşa edilmesi konusunu oylarınıza sunacağız. İnanıyorum ki, sizlerin tensibiyle İTO olarak, Vanlı öğrencilerin güvenlik içinde eğitim göreceği bir okulu bu şehrimize kazandıracağız'' dedi.
İTO Meclisinde yapılan oylamada, Van'a bir okul daha yaptırılması ve bu okula, Van'da depremde hayatını kaybeden Japon yardım gönüllüsü Atsushi Miyazaki'nin adını verme kararı alındı.
"YENİ ANAYASA NET VE KISA OLMALI"
İTO'nun yeni anayasaya ilişkin beklenti ve değerlendirmelerini içeren bir çalışma yaptığını da belirten Avdagiç, bu konuya ilişkin olarak da şunları kaydetti:
''Yeni Anayasa'nın bizim için çok önemli bir özelliği var. Bu anayasa ne 1961 Anayasası, ne de 1982 Anayasası gibi bir darbe anayasası olmayacak. Türkiye, sivil toplum örgütleri, siyasal partileri ve diğer bileşenleriyle birlikte ilk kez sivillerin yaptığı bir anayasa ile tanışacak. Hemen belirtmeliyim ki İTO olarak bu süreci büyük bir memnuniyetle izliyoruz. Biz anayasanın toplumsal bir mutabakat metni olarak,ülkenin sosyal, siyasi ve ekonomik anlamda genel çerçevesini çizdiğini düşünüyoruz. Bu nedenle, bir anayasada genel çerçeve ne kadar belirgin çizilirse, o ülkenin insanlarını da o ölçüde verimli ve kaliteli bir sosyal, siyasi ve ekonomik hayata kavuşacaktır. Yine ifade etmeliyim ki, günümüz dünyasında ekonomi, bir milletin varoluş biçimi haline gelmiştir. Çoğu zaman güçlü bir ekonomi beraberinde güçlü bir demokrasi ve güçlü bir sosyal yapıyı da getirmektedir. Bu nedenle Oda olarak Yeni anayasanın siyasal ve sosyal düzen gibi, ekonomik düzenin de temelini oluşturacak kurallar koyması gerektiğini savunuyoruz.''
Yeni anayasanın herkesin ortak hedefi olan ekonomik gelişmişlik, sürdürülebilirlik ve istikrar unsurları gözetilerek hazırlandığını söyleyen Avdagiç, ''Yine biz, yeni anayasanın bireyin ekonomik hak ve özgürlüklerini esas alarak, bireyi devlet karşısında koruması gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden de yeni anayasa, muğlak ve karmaşık olan 82 Anayasası'nın tersine basit, kısa, anlaşılabilir ve net olmalıdır. Ancak en önemli nokta, yeni anayasanın bireylerin ekonomik faaliyetlerinin önünde bir engel olarak durmamasıdır. Ekonomik faaliyetleri kolaylaştırarak, girişimciliği teşvik edici etmesidir'' dedi.
Avdagiç, bu bağlamda çalışmalarında ana hatlar itibariyle ''mülkiyet hakkı, sözleşme özgürlüğü, toplum yararı, rekabet ve girişim özgürlüğü, özelleştirme ve devletleştirme, yerel yönetimler ve kalkınma stratejileri'' gibi unsurlar üzerinden yola çıktıklarını, bu raporu, kamuoyuyla paylaşmanın yanı sıra tüm ilgililerin istifadesine de sunmakta olduklarını, yeni anayasanın, büyüyen ve gelişen Türkiye'nin ufkunu açacak, yeni hedeflere doğru taşıyacak bir nitelikte hayata geçmesini umduklarını belirtti.