Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Ankara saldırısı, PKK operasyonları ve ABD'nin PYD'ye silah yardımına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Abone olBaşbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Ankara saldırısı sonrası mitinglerde alınacak yeni önlemleri anlattı.
Milliyet gazetesi yazarı Serpil Çevikcan'a konuşan Yalçın Akdoğan, "Bundan sonra daha sürpriz tedbirlerin geliştirilmesi; birtakım hava araçlarının kullanılmasından, bomba köpeklerinin kullanılması, farklı yerlerde arama noktalarının oluşturulması gibi yeni tedbirlerle güvenlik kontrolünün sağlanması önemli. İstihbarat da elbette ona göre bir çalışma yapacak" dedi.
ANKARA SALDIRISI BAKANLAR NEDEN İSTİFA ETMEDİ?
Akdoğan, Ankara saldırısı sonrası İçişleri Bakanı Selami Altınok ve Adalet Bakanı Kenan İpek'in istifa etmemelerinin nedenini de açıkladı.
Akdoğan, "İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı istifa etsin” demek sadece örgütü sevindirir, terör örgütü bayram yapar. Buna fırsat verilmemeli" diye konuştu.
Ankara saldırısının asıl hedefinin ise AK Parti'nin seçimlerde tek başına iktidar olmasının engellenmesi olduğunu söyledi.
Akdoğan'ın açıklamalarının detayları şöyle:
FARKLI İŞBİRLİKLERİ VAR: Bu örgütler oturdular bu saldırıyı birlikte planladılar anlamına gelmiyor. Farklı yerlerde, farklı işbirlikleri geliştiriyorlar. Bir yerde farklı işbirliği unsurları -PYD ile Esed işbirliği böyle- daha karmaşık bir ilişki yapısı var. PKK, IŞİD bunların da birbirine karşı ama zaman zaman üçüncü unsurlara karşı farklı işbirlikleri içine veya birtakım temaslar içine girdiklerini görebiliyoruz. Farklı yapıların benzer bir amaca hizmet ediyor olmasının açıklaması, başka bir dış gücün bu işin içerisinde olması, paravan olarak birtakım örgütleri kullanması anlamına geliyor. Onların kapasitesini düşünerek de hareket edilmesi lazım. Burada istihbaratı suçlamak kolaycılık olur. Birçok olay çözüyor, bazen de bunlar kaçabiliyor. Bu da soruşturuluyor, başka bir ihmal zinciri var mı diye bakılıyor.
TÜRKİYE KARŞITI LOBİLER: Birtakım örgütler var, hem bir üst akıl ve dış destek var, hem de paralel yapı gibi Türkiye’ye düşmanlığı tescil edilmiş, Ak Parti’yi devirmek için varını yoğunu harcayan bir yapı var. Paralel yapının da Suriye’deki, Kuzey Irak’taki yapının içerisinde, o denklemin bir parçası olduğunu görüyoruz. Türkiye karşıtı lobiler var, uzantısı terör örgütlerinin ittifakı var ama bu algıyı yönetenlerin başını paralel yapı çekiyor.
TEK TEK KONTROL ZOR: Çok ciddi operasyonlar yapıldı. Özellikle biz IŞİD hedeflerini vurmaya başladığımızda Kuzey Irak’a harekat yaptığımızda içerideki milisler toparlandıysa IŞİD’e müzahir unsurlar da gözaltına alındı. Operasyondan sonra kendilerine yakın duygusal yakınlık içine giren insanlar ayrı. Bir de silahlı faaliyetler içine giren, eylem gerçekleştiren kişiler var. Bunlar daha önemli. Bunların üzerinde de çalışılıyor. Suriye’ye girip çıktıkları için bunları tek tek kontrol etmek, takip etmek mümkün olmuyor. Bunların bir kısmı pişman olup gidiyor. (Suruç) Onunla ilgili de gözaltılar, çalışmalar oldu. Bir ayağı Suriye’ye dayanıyor. Oradaki engel, bu şeyin dışarıdaki ayağının son derece aktif olması. Mekanizma dışarıya taşındıysa onun üzerinde bir sonuca ulaşmak daha zor oluyor. Görüntüde olan örgüt, bunun arkasında başka bağlantıları, çarpık ilişkileri olabilir. Örgütler arasında o iyi, bu kötü olamaz. Bizim nezdimizde aynı. Bunun arkasındaki ilişki ağını çözmek de devletin görevidir. Bunu doğru tespit etmezsek yarın başka türlü şekilde kendisini gösterebilir.
YENİ GÜVENLİK KONSEPTİ: Burada mesele doğrudan bir boyutuyla bu seçimi etkilemektir. HDP Barajı geçsin, Ak Parti tek başına iktidar olmasın maksadıyla yapılmış bir şey gibi görünüyor. Sadece siyaseti dizayn etmek değil, AK Parti’yi bir şekilde devirip Türkiye’nin dış politikasını dizayn etmek. Bu tür toplumsal eylemler, siyasi mitingler ve faaliyetlere dönük güvenlik konseptini yenilemek önemli. Bundan sonra daha sürpriz tedbirlerin geliştirilmesi; birtakım hava araçlarının kullanılmasından, bomba köpeklerinin kullanılması, farklı yerlerde arama noktalarının oluşturulması gibi yeni tedbirlerle güvenlik kontrolünün sağlanması önemli. İstihbarat da elbette ona göre bir çalışma yapacak. Bu örgütlerin ötesindeki işbirliği, temaslar, bunları bir şekilde yönlendiren yapılara doğru bir yoğunlaşma içine girilecek. Bu Suruç’tan sonra aslında hızlandı. Suriye ayağına kaçtığı için bu yapı, orada bunların takibini yapmak çok kolay değil.
VATANDAŞ NORMAL HAYATA DÖNSÜN: Bu eylemin bir amacı da seçime, demokratik siyasete gölge düşürmekse bizim de bir amacımız demokratik siyaseti güçlendirmek olmalı. Siyasetin tekrar normale dönmesi ve üzerimize örtülü bu ölü toprağının bir an önce kaldırılmasında fayda var. Milletimiz de müsterih olsun. Seçim güvenliği konusunda da, şehirlerimizin güvenliği konusunda da her türlü tedbir alınıyor. Vatandaş normal yaşantısına dönsün. Rahat olsun, müsterih olsun.
ABD'NİN PYD'YE SİLAH YARDIMI: EZER GEÇERİZ!
Bu konuda çok hassasız. Türkiye’nin ulusal güvenliği söz konusu olduğunda seyirci kalması söz konusu değildir. Bu silahlar bu network üzerinden devreye sokulursa, Kuzey Irak’a ne yapılıyorsa, güvenlik olarak yaparız. O örgütün hangi harflerden oluştuğu hiç önemli değildir. Ezer geçeriz.
‘İSTİFA ÖRGÜTÜ SEVİNDİRİR’
MHP’nin terörle mücadeledeki tavrı koalisyon kurma sürecindeki olumsuz tavrından daha vahim. Ülkücülerin iradesini ortaya koymayan bir tek adam kültü var. Niye parti kuruyorsun; ülke yönetiminde söz sahibi olmak için. Yoksa git kanarya sevenler derneği kur. Siyaset bir amaç için yapılır, Bahçeli o amacı kaybettiyse miadını doldurmuş olur. Demirtaş’ın olaydan sonra devleti suçlaması ne kadar siyasi çiğlik ve sorumsuzluksa Kılıçdaroğlu’nun da istifaya davet etmesi aynı şey. “İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı istifa etsin” demek sadece örgütü sevindirir, terör örgütü bayram yapar. Buna fırsat verilmemeli.
‘FARKLI EYLEMLERE YÖNELEBİLİRLER’
Örgütün (PKK) son dönem stratejisi şehir içinde yerleşmiş silahlı unsurlar, yeni yapılanmalar. YDGH devreye girdi. İlçelerde, mahallelerde kurtarılmış bölgeler oluşturma, vur-kaç değil vur-kal eylemlerine dönüştü. Direnişi halk direnişi gibi takdim etme. Bu da boşa çıktı. Devrimci halk savaşı stratejisi, vur-kaç stratejisi de çöktü. Sınır ötesinden buradaki unsurlara yaşanan sevkiyatın da kesilmiş olması çok önemli. Orası darma duman olduğu için bu tarafı besleyen mekanizmalar tıkandı. Kurtarılmış bölgeler amacını başaramadılar. Bunların amacı biraz da Kuzey Irak’taki kamplar, Suriye’deki kantonlar ve hemen karşısındaki ilçeler arasında üçgen oluşturmak ve bunlar arasında geçişkenlik sağlamak. “Suriye’deki kantonlar gibi burada da yapabiliriz” diye düşündüler ama bunların hepsi boşa çıkarıldı. Bunlar boşa çıkarıldığı için farklı eylemlere yönelebilirler. İşte bu canlı bomba saldırıları bunu gösteriyor. Diyecekler ki, “Bunu başka unsurlar yaptı, kontrolsüz unsurlar yaptı.”
KANTONLAŞMA PROJESİ ÇÖKERTİLDİ: Kuzey Irak bağlamında ciddi netice aldık. Şehir merkezlerindeki yapıları tasfiye açısından da kısmen netice alındı. Asıl üçüncü hedef şehir kenarlarındaki alanlar. Bu kış önemli mesafe alırız. Eylemsizlik mesajı tamamen yalan, kandırmaca. “Yol kesin, adam kaçırın ama yüzü maskeli yapın.” HDP örgütün gönüllü veya gönülsüz tamamen esareti altında. PKK’ya maske olmuş durumda. Tamamen PKK’nın dilini kullanıyorlar. “Devlet burada kalmadı, ben burada hakimim” diyor, kendilerine tabi olmayan Kürtler de dahil insanları oradan kaçırmaya çalışıyor. Kanton nasıl ilan ettiler silahlı unsurlar; farklı olanı kaçırmayı, daha farklı bir yapılanmayı kantonlaşmanın bir gereği olarak görüyorlar. Bu projeler çökertildi, örgüt şu anda panikte. Murat Karayılan bunu erken iktidar hastalığına yakalanma diye tanımlıyor.