AYM, FETÖ'cünün kızıyla gizlice evlenen ve daha sonra başka bir kuruma atanan MİT personelinin 'ihlal' iddiasını haksız buldu.
Abone olAnayasa Mahkemesi (AYM), izin verilmediği halde babası "Fetullah Gülen grubuna mensup olduğu" belirlenen bir kadınla gizlice evlenen ve görevinde aksaklık tespit edilen daha sonra da başka bir kuruma naklen atanan Milli İstihbarat Teşkilatındaki (MİT) istihbarat uzmanının "ihlal" iddiasını haksız buldu.
MİT'te istihbarat uzmanı olarak çalışan Ö.Ç, 2001 yılında A.Ö. isimli bir kadınla evlenmek isteyerek müsteşarlıktan izin talep etti.
İZİN VERİLMEDİ GİZLİCE EVLENDİ
Müsteşarlık tarafından başvurucuya gönderilen yazıda, A.Ö. hakkında yapılan güvenlik soruşturmasına göre söz konusu kadının babasının "Fetullah Gülen grubuna mensup olduğu" ve evlenmesinin sakınca yaratabileceği ifade edilerek, evliliğin uygun görülmediği bildirildi.
Aynı yıl verdiği dilekçede A.Ö. ile evlenmekten vazgeçtiğini belirten başvurucu, 2002 yılında kurumuna haber vermeden söz konusu kadınla gizlice evlendi.
MİT Müsteşarlığı, yurt dışı sürekli görevinde bulunan başvurucunun, önceden tespit ettiği operasyonel hususlarla ilgili bilgi, gelişme, aksaklıkları ve hatalı davranışlarını zamanında bildirmediğini belirledi.
Öte yandan teşkilat, daha önce evlenme talebinde bulunduğu ancak müsteşarlık tarafından evlenmesi uygun görülmeyen kadınla olan beraberliğini yurt dışında da sürdürdüğü, kendisini Ö.Ç'nin eşi olarak tanıtan bu kişinin eşinin MİT'te çalıştığını beyan ettiği, görev yaptığı yabancı ülke gizli servisi tarafından Ö.Ç'nin ve daha önceki görevlilerin temas ile faaliyetlerinin deşifre edildiği tespitinde bulunarak başvurucu hakkında disiplin soruşturması başlattı.
Hazırlanan disiplin soruşturması raporu doğrultusunda başvurucu, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı emrine uzman olarak atandı.
Başvurucunun, naklen atama işleminin iptali istemiyle açtığı dava Ankara 7. İdare Mahkemesi tarafından reddedildi. Karar Danıştay 5. Dairesince onandı.
Evlenmesine izin verilmeyen kadınla gizlice evlendiği ve yut dışında yürüttüğü faaliyetler konusunda hatalı davranışlarını Müsteşarlığa bildirmediği gerekçesiyle açılan soruşturma sonrasında başka kuruma atanması nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini belirten başvurucu, daha sonra Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Yüksek Mahkeme, başvurucunun "başka kuruma naklen atanması" şeklindeki müdahalenin orantılı olduğuna hükmederek özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edilmediğine karar verdi.
KARARDAN
İdare tarafından başvurucunun yurt dışı atama işlemine dayanak olarak yurt dışı istihbarat uzmanı göreviyle ilgili eylem ve faaliyetleri ile evlenmesine izin verilmeyen kişiyle evlenmiş olduğunun gösterildiği belirtilen kararda, başvurucunun evlenmek istediği A.Ö. ile ilgili yapılan güvenlik soruşturmasının bireysel başvuruya taşınan uyuşmazlığın doğrudan konusu olmadığı bildirildi.
MİT Müsteşarlığı tarafından evlenmesine izin verilmeyen kişiyle evlenmiş olmasının görevine son verilerek başka bir kuruma atama işlemine dayanak gösterildiğinin aktarıldığı kararda, başvurucunun çalışma hayatını etkilemesi nedeniyle özel ve aile hayatına saygı hakkına müdahalede bulunulduğu belirtildi.
Başvurucunun özel ve aile hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin kanuni bir dayanağının mevcut olduğuna hükmedilen kararda, 2937 sayılı "Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nda MİT'in görevlerinin sayıldığı ifade edildi.
Kararda, "MİT Müsteşarlığında görev yapan kişilerin yürüttüğü görevlerin ülkenin çıkarlarına yönelik hassas konumu nedeniyle istihdam edilen personelin kendisi, eşleri ve eş adayları hakkında güvenlik açısından sakınca doğurabilecek bir halin bulunup bulunmadığının tespit amacıyla düzenleme yapılması, bu kapsamda personele bazı yükümlülükler öngörülmesi ve bu yükümlülüğe aykırı davranışın da yaptırıma bağlanması milli güvenliğin korunması meşru amacını taşımaktadır." denildi.
MİT Müsteşarlığının, milli güvenliğin sağlanması ve korunmasında görev üstlendiğinin ifade edildiği kararda, milli güvenlik bakımından önemli kadrolarda çalışmak isteyenlerin diğer kişilerin tabi olmadığı bazı sınırlamalara tabi olmalarının ve bu görevi ifa edenlerin görevin güven, itibar ile saygınlığının gereği olarak katı meslek ilkelerine tabi tutulmalarının normal olduğu vurgulandı.
MÜDAHALE ORANTILI
Kararda, şunlar kaydedildi:
"MİT Müsteşarlığında istihbarat uzmanı olarak operasyon yürütmek üzere yurt dışında görevlendirilmiş ve devletin hassas ve gizli bilgilerine sahip olan başvurucunun MİT Müsteşarlığı tarafından yurt dışı görevine ilişkin eksiklik veya hata olarak değerlendirildiği görülen mesleki sebeplerin yanı sıra müsteşarlık tarafından evlenmesi sakıncalı bulunan kişiyle kurumuna bildirmeden evlenmiş olması ve bu durumun yapılan disiplin soruşturmasıyla anlaşılmış olması üzerine istihbarat uzmanının görevine son verilerek başka kuruma uzman olarak naklen atanması işleminin, özellikle devlet sırlarının korunması, kaygısı ve istihbarat görevinin güven, itibar ve saygınlığının gereklerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Bu bakımdan milli güvenliğin korunması ve sağlanmasına yönelik olarak daha sıkı kuralların geçerli olduğu bir statüde personel istihdam ederken devletin takdir yetkisinin daha geniş olduğu da dikkate alındığında başvurucunun naklen atanması işleminin demokratik toplumda gerekli olduğu kabul edilmelidir. Bunun yanı sıra başvurucu istihbarat uzmanı görevinden alınmakla birlikte derece ve kademesi korunarak başka bir kuruma uzman olarak atanmış olduğundan müdahalenin orantılı olduğu sonunca ulaşılmıştır."