BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

"MİT raporuna adım nasıl geçti?"

MİT'in Başbakanlığa sunduğu misyonerlik raporunda şok isimler yer alıyor. Bu isimlerin başında yer alan Prof. Saylan, raporda adına yer verenleri Allan'a havale etti.

Abone ol

Kuruluşundan beri Atatürk ilke ve devrimlerini korumayı ve çağdaş eğitim yoluyla çağdaş insana ve topluma ulaşabilme ilkesini kendimize misyon belirledik. Amblemimizde Mustafa Kemal Atatürk'ün yüzünde arkasında bir genç kızın ve bir genç erkeğin hatları vardır. Ve bir yanında bütün toplumun ok ucuyla ileriye gidişi simgelenir." Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı profesör Türkan Saylan, başında bulunduğu derneği, "Güneş Ufuktan şimdi Doğar" kitabında işte bu ifadelerle anlatıyor. ÇYDD, maddi imkanları yetersiz olan öğrencilere sağladığı burslar ve Güneydoğu'da gerçekleştirdiği takdire şayan eğitim çalışmaları ile tanınan bir sivil toplum örgütümüz. ÇYDD şubelerinde bir öğrenciye daha burs sağlayabilmek için çırpınan bir avuç yardımseverin yaptığı çabalar da takdire değer. Ama MİT'in bir süre önce başbakanlığa sunduğu ve türkiye'de misyonerlik faaliyetlerini anlatan bir raporda, Türkan Saylan'ın ismi ve başında bulunduğu ÇYDD'nin de adı geçiyor. Geçtiğimiz ay başında Sinan Aygün'ün bulunduğu Ahkara Ticaret Odası, Misyonerlik raporu hazırlayarak Türkiye'de br tartışma alevlendirmişti. Röpora göre görünüşte Hıristiyanlığı yayma amaçlı görünen misyonerlik faaliyetiyle, Türkiye'de etnik ve dini ayrımcılık körüklenmekteydi. Rapor asıl hedefin devletin üniter yapısı olduğu yargısını içeriyordu. Raporla birlikte alevlenen tartışma Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Şağar'ın bu konudaki demeçleriyle sürdü. bu konuda yayınlar yapıldı. VCe son olarak bugün pisaya çıkan Aksiyon dergisinde Fuat Akyol imzası ile yayınlanan haberin içeriğinde yer alan şok bir rapor konuyu bambaşka bir boyuta taşıdı. MİT İstihbarat Başkanı Cemal Uzgören imzası ile 21 Nisan 2001 tarihinde Başbakanlığa gönderilen iki sayfalık yazı 500. sayısını çıkartarak habercilik alanında büyük bir başarıya imza atan, alanının iddialı dergisi Aksiyon'ca ele geçirildi ve yayınlandı. MİT'in raporuna göre, Hıristiyanlığın bir kolu olan Protestanlığın türkiye'de yayılması için faaliyet gösteren Dünya Kiliseler Birliğini'nin ülkemizdeki temsilcisi durumundaki Amerikan Bord Heyeti, bu faaliyetlerini Sağlık ve Eğitim Vakfı eli ile yürütüyor. Yazıda American Board adına faaliyet gösteren SEV'in mütevelli heyetinin başında Gülseven Yaşer'in kocası Yaşar Yaşer buluyor. Yazıda doğrudan American Bord ile bir ilişkisi olup olmadığı belirtilmemekle birlikte Profesör Türkan Saylan'a ve onun başında bulunduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği de genişçe yer alıyor. MİT'in yazısında Türkan Saylan'n annesi Lili Mina Raiman'ın aslen Hıristiyan olduğu, 1936'da Leyla ismini aldığı belirtiliyor. Söz konusu MİT raporunda şu ifadeler dikkat çekiyor: American Bord Heyetini'nin tasarrufu altındaki mülklerini de Sağlık ve Eğitim Vakfı (SEV) aracılığı ile yürüttüğü inkikal eden bilgiler arasındadır. Öte yandan bu heyete bağlı olarak faaliyet gösteren Kitab-ı Mukaddes şirketinin yöneticisi Süryani asıllı Emanuel Bağdaş'ın Türkiye Ermenileri Patriği Metrof Mutafyan ile Fener Rum Patriği Bartholomeos Arhondonis'in Haziran 200 ayı içinde yaptıkları görüşmede vardıkları mutabakat gereği, 17 Ağustos Marmara Depremi sonrasında ortaya çıkan Kiliseler arası deprem yardım komisyonu başkanlığı yaptığı öğrenilmiştir. American Bord ile aynı adreste faaliyet gösteren SEV'in üye sayısının yaklaşık 12 bini bulduğu, üyelerinin okullardan mezun olanlardan oluştuğu, 199 yılı itibariyle 15 trilyonu bulan mal varlığına sahip oldukları yönünde duyumlar alınmıştır. Başkanlığını Gülseren Yaşer'in yaptığı Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV), American Bord ve SEV koordinasyon içinde olup, ÇEV deprem sonrası Amerikan Bord'tan yardım istemiştir. Başkanlığını türkan Saylan'ın yaptığı ÇYDD hakkında Atatürk İlke ve İnkilaplarını kalkan olarak kullanıp, bir çok kiyi ve kuruluştan yardım adı altında para topladığı, ilgili bakanlıklardan izin almaksızın yurdışından para topladığı, hiç bir yasal dayanağı olmadan kamuoyuna kendisini sivil toplum kuruluşları birliği olarak tanıtan çeşitli dernek ve vakıflarla işbirliği içinde oldukları yönünde yapılan ihbarlar sonucu denetime tabi tutulmuş ve Dernekler Kanunu'nun 62 ve 85/2 maddesine muhalefeten 5 Şubat 2001 tarihinde maltepe Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu yapılmıştır. Profesör türkan Saylan hakkında yapılan incelemede annesinin Raber rağmen ve Mina Verlig kızı, 1324 (1908) Bermingen İngiltere doğumlu ve katolk Hıristiyan olduğu, Lili Mina Raiman ismini taşımakta iken 1936 yılında Leyla ismini aldığı hususları tespit edilmiştir. ... Rapor daha sonra Dünya Kiliseler Birliği'nin kuruluşu ve amaçları ile devam ediyor... Aksiyon Dergisinin haberinde MİT'in yazısı ile ilgili olarak Türkan Saylan'ın "Bahsedilen olay adaletin önünde bir konu. Bir görüş vermiyorum. İleride kitaplarımda bu konuyu anlatacağım" dediği ifade ediliyor. Haberde Saylan'ın kitabından yaphılan bir alıntıya da yer veriliyor: Annem bana hamile kalınca müslüman oluyor. İngilizcesinden Kuran'ı okuyor. İyi bir Türk gelini olabilmenin koşullarını yaratmaya çalışıyor. Örneğin oruç tutardı. biz hiçbirimiz evde oruç tutmazken o tutardı" TÜRKAN SAYLAN'IN YORUMU Konuyla ilgili olarak kendisini aradığımız Prof. Dr. Türkan Saylan Aksiyon dergisinde yer alan haberi henüz görmediğini ve bu konuda söyleyecek bir sözü olmadığını söyledi. Saylan, "Belli amaçla çıkartılan bir takım yayın organlarına ne diyebilirim ki. Söz konusu yayınları okumuyorum da iddialarını ciddiye almıyorum da" dedi. MİT raporunda kendi adının ve başında olduğu derneğin anılması konusuna da kıcasaca değinen Prof. Dr. Saylan: "Raporun hazırlandığı dönemler herkesin birbirini karaladığı, birbirine iftira attığı dönemler. konu halen yargı aşamasında ve dava devam ediyor. Bu yüzden bu konu hakkında konuşabilmem mümkün değil. Ancak tabi vicdan sorudur. Bu karalamaları ortaya atanları Allah'a havale ediyorum. Yapacak başka bir yorumum da yok" dedi.