BIST 9.866
DOLAR 35,07
EURO 36,59
ALTIN 2.951,22
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

MİT MHP'ye böcek mi yerleştirdi?

MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Abone ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD ve İsrail basınında MİT Müsteşarı Hakan Fidan hakkında çıkan haberleri değerlendirdi.

AK Parti'li bakanların "Ektiğimiz fidanı söktürmeyiz" açıklamalarını değerlendiren Bahçeli, "Hükümet panik havasında" dedi. 

MHP'DEKİ BÖCEKLER

MİT'in MHP'yi izlediğini de ileri süren Bahçeli, "Biz MHP’yi böceklerle saran, partimizi siyah camlı arabalarla izleyen ve Başbakan’a Balgat haberleri diye nutuk verenleri tanıyoruz" dedi. 

BİR DE YEMİN ETTİ

Konuşmasının bir bölümünü demokratikleşme paketine ayıran Başbakan Erdoğan'a, ''Ne yaptıysan çekeceksin, ne ektiysen biçeceksin'' diye seslenen MHP Lideri Bahçeli, ''İktidarımızın ilk aylarında Andımız geri getirilecek. Milli bayramların hakkına uygun kutlanması sağlanacak'' sözlerini verdi.

Bahçeli'nin açıklamasının satır başları şöyle:

Bayramı geride bıraktık. Kurbanlarımızı kestik, Allah’a daha yakın olmaya çalıştık. Bayramlarda dostluk, kardeşlik bapları pekişirken. Küslükler gerilemektedir. Ne yazık ki bayram süresince Ortadoğu’da olaylar durmamıştır. Vahşi saldırıları kınıyorum.

Bizleri üzen trafik kazaları hepimizi kedere boğmuştur. Trafik terörü bayramı gölgelemiştir. İnsanlarımızın can güvenliği çok önemlidir. Başbakan trafikteki keşmekeşe kafa yormalıdır. Uzun yolları bitirecek, yolları düzeltecek her adımı onaylıyoruz, bunu da buradan belirtmek isterim. Trafik terörünün belini kıracak vizyonlar kazaların önüne geçecektir.

“ADALETSİZLİK DURMADAN ARTIYOR”

Sözde demokratikleşme paketini ekonomiyle pekiştiren Başbakan aldatmayı kendine rehber seçmiştir. Ekonomik büyümemenin demokrasiyle doğrudan alakası vardır ancak ortada. Demokratikleşme adına bir şey yoktur, sevinmenin de anlamı yoktur. İşin püf noktası bugünkü şartlarda adaletsizliğin durmadan artıyor olmasıdır.

AKP yalnızca çıkarcılara rantçılara şirin görünerek aslan payını peşkeş çekerek bugüne gelmiştir. Temelsiz önermeler ülkenin asıl meselelerini geri plana düşürmektedir. Toplum çare beklerken, hükümet gizli gündemlerini hayata geçirmenin peşindedir. Fakir fukaramız umutsuzluk kapanındadır. Yalancı baharlar karın doyurmamaktadır. AKP milletimizi borçlandırmıştır.

“FELAKET HER EVDE”

Vatandaşlarımız acil ihtiyaçlarını gidermek için çareyi kredi kartlarında aramaktadır. Kredi kartı borçları 81 milyar olmuştur. Hane halkımızın borçları yüzde 50.7 olmuştur. Felaket her evdedir, yangın her yerdedir. Tüketici kredileri can yanmakta, aile dramlarına neden olmaktadır.

“BAŞBAKAN YARDIMCISI YILLARDIR NE YAPMIŞ”

Ekonominin tüm ayarları kaçmıştır. Herkes yorgun ve dertlidir. İşçimiz hak kaybına uğramıştır. AKP hükümeti esnaf ve sanatkarlarımızı ihmal etmiştir. Hükümetin banka kredilerinde komik indirimlere gitmesi pervasızlığın örneğidir. 2008’de hazırladığımız 2011’de yenilediğimiz AVM teklifimizin dikkate alınmaması neyin peşinde olunduğunun göstergesidir. Başbakan yardımcısı yıllardır ne yapmış, neyle oyalanmış. Esnaf açıktayken, AVM açmak ile meşgul olan hükümet kimi kandırmaktadır.

“BAŞBAKAN’A ÇAĞRIDA BULUNUYORUM”

Başbakan’a ve hükümete açık çağrıda bulunuyorum: Partimizin hazırladığı AVM ile ilgili kanun teklifi dikkate alınmalı ve yasalaşmalıdır. Esnafın arkasındayız. AKP’nin sakat, çarpık politikası tehditlere maruz bırakmaktadır. Hükümetin bölgesel meselelere tavrı başımızı ağrıtmaktadır. Kör dövüşlerinin içinde yer almaktayız.

Bu haliyle hükümet ülkemizi sonu meçhul bir şekle sokmaktadır. Karmaşa ve kamplaşmaya doğrudan doğruya varlığımıza kast etmeye başlamıştır. Türkiye güvenilmez bir ülke görünümüne bürünmüştür.

KAÇIRILAN PİLOTLAR

Pilotlarımızın özgürlüklerine kavuşması hepimizi rahatlatmıştır. Esaretin bitişi mutluluk vericidir. Aileler iki bayramı birlikte yaşamışlardır. Tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Sevinçlerini elbette paylaşıyoruz. Böyle bir vahşilikle bir daha karşılaşmamayı diliyorum. Pilotlarımızın neden kaçırıldığı, böyle muameleye maruz kaldığı ortaya çıkmalıdır.

Bu hadisenin peşini bırakmayacağız. Olan oldu demeyeceğiz. THY’nin değerli pilotları alçakça kaçırılmıştır. Hükümet silahlı örgütlerle ilişki ağları kurmuştur. AKP’nin diyalog halinde olmadığı hiçbir örgüt kalmamıştır. Hükümet öyle bir imaj vermiştir ki Türkiye sanki terör ülkesidir. Vatandaşların kaçırılması kimseyi şaşkınlığa sürüklememelidir.

“HER GÜNÜN HESABI VERİLMELİDİR”

Birileri masum pilotların orada geçirdiği her günün hesabını vermelidir. Başbakan Erdoğan neden olduğu tuzakların, kumpasların mutlaka izahını yapmalıdır. Vicdanı varsa af dilemelidir. Pilotların kurtarılması mucize değildir. Ortada bir operasyon da yoktur. Havalimanlarına giderek pilotları karşılayan, sanki çok bir şey yapmış gibi algı yaratan Başbakan hiçbir şey yapmamıştır.

Katar rehine değişiminin başıdır. Katar uçağıyla gelmişlerdir. Esad kendi ellerindeki rehineleri bırakmıştır. Pilotlarımız takas edilmiştir. Bize göre iki pilotun dik duruşları, sabırları hakikaten takdire şayandır.

"AKP TARİHİ BİR İHANETİN İÇİNDEDİR"

Demokrasi hesap verme sistemidir. Sandıktan ibaret değildir. Siyasi iktidar kendisinden sonra tufan olacağını iddia ediyorsa, orada demokrasi rafa kalmıştır. Demokrasilerde hiçbir siyasi yönetim baki değildir. Demokrasi bölünmeye değil, birleşmeye hizmet edecektir.

Dürüst bir anlayışın bölücülüğe pirim vermemesi gerekir. Dışlayıcı tavırlarıyla baskı oluşturan siyasi anlayış barınamaz. Başbakan’ın niyeti teröristlerle birebir örtüşmektedir. Anadilde eğitim için kolları sıvayan, andımızı kaldıran AKP tarihi bir ihanetin içindedir. PKK sözde mezarlıklar oluşturmakta, İmralı’da görüşmeler sürmektedir. PKK tehdit çıtasını gittikçe yükseltmektedir. Başbakan hiç bir şey olmamış gibi yoluna devam etmektedir.

"BU AZİZ ŞEHİTLERİMİZE KÜFÜRDÜR"

Vatan topraklarında teröristlerin sözde şehit sayılmaları hükümette herhangi bir sinir oluşturmamıştır, tepki vermemişlerdir. Bu aziz şehitlerimize küfürdür, ihanettir. Sözde şehitlikler yapmak kahraman şehitlerimizi bir kez daha vurmaktır.

Bir vatanda iki ayrı şehitliği olamayacağının farkında mısın Başbakan Erdoğan. Şehitle cesedin birbirine karışması halinde felaket oluşacağını biliyor muşunun Başbakan. Bitlis’te balık tutmaya giden vatandaşımızın dövülmelerini son dakika haberi olarak verenlere soruyorum. Bu haberleri de verecek misiniz? Yol kesenler, vatandaşımızı kaçıranlarda haber yapılacak mı? PKK paralel devlet yapılanmasının çivilerini çakmaktadır. Kandil, BDP, İmralı AKP’yi arasına almış top gibi bizim oralardaki tabir kiriştek gibi çevirmeye başlamıştır.

Söz biterse silahlar konuşuyor açıklamalarını barış diye açıklanan Meclis'teki PKK'lılar tarafından dile getirilmiştir. PKK'nın tüm talepleri paket paket karşılanmaktadır. Yerleşim yerlerinin isminin değiştirilmesine kadar gitmiştir. 

“BAŞBAKAN KENDİ İSİMLERİNİ DEĞİŞTİRECEK Mİ?”

Cadde sokak isimlerini değiştirme hazırlığında olan Başbakan kendi isimlerini de değiştirecek midir?

7 yaşında Kürtçe öğrendiğini her konuşmasında söyleyen akordu bozuk sözcüsü ismini değiştirmek için neyi beklemektedir. Bu zat mesela hazo, kato ismini almayı düşünmekte midir?

Ayrımcılık olsaydı bu kişi Kültür ve Milli Eğitim bakanlıklarına kadar yükselebilir miydi?

Başbakan Erdoğan’ın gündeminde kendi memleketi Güneysu’yun adını Potomya olarak değiştirme var mıdır?
Herkes safını belirlemelidir.

NAMERTLER AHMAKLAR

Madem ki demokratikleşme adım adım yürümektedir o halde Başbakan’ın kimliklerde etnik kimlik düzenlemesini tanımlaması imkansız olmayacaktır. Türk halkı kimin neyin peşinde olduğunu görecektir. Eğer olacaksa bizim nüfus cüzdanımızda ne yazacağı bellidir ve bilinmektedir. Namertler, ahmaklar siz kendinizi ne olarak sunacaksınız. Erdoğan kendini kimliğine ne diye kaydettirecek. İhanet dün kazanamadı bugün de kazanamayacak.

“ANDIMIZI GERİ GETİRECEĞİZ”

Başbakan ve hükümeti anında yüce divanı boylayacaktır. Erdoğan ne yaptıysan çekeceksin. Eğer halkımız izin verirse. İktidarımızın ilk aylarında andımız geri getirilecektir. Milli hak ve kazanımlar geri gelecektir. MHP’nin yemini ve sözüdür.

Başbakan’ın “yedirmem” dediği MİT müsteşarı son günlerde gündeme oturmuştur. Türkiye’nin izlediği Ortadoğu stratejisinin çeliştiği, 3 yıl önce alınan istihbarat bilgisinin bu şahıs tarafından sızdırıldığı bildirilmiştir.

“ISMARLAMA KALEMLERE İTİBAR ETMEYİN”

TC.’nin herhangi bir milli kuruluşunu dış haberlere ihtimal verip yargılayamayız. Ismarlama kalemlere itibar etmeyiz. ABD öyle diyor diyen köşe yazarlarına da aldırış etmemiz mümkün değildir. MİT müsteşarı hükümet üzerinde bir güçlüdür ki böyle lanse edilmektedir. AKP’li bakanların arka arkaya demeç vermesi de panik belirtisidir.

3 bakan hala aynı konuda konuşuyorlar. Biz Oslo’da PKK’lılarla Başbakan’ın özel temsilcisi olarak kimin pazarlık yaptığını biliyoruz. İmralı canisiyle kimin konuştuğunu biliyoruz. Biz MHP’yi böceklerle saran, partimizi siyah camlı arabalarla izleyen ve Başbakan’a Balgaz haberleri diye nutuk verenleri tanıyoruz. Bizim muhatabımız Başbakan ve hükümetidir
Diğerlerini ensesinde yakalarız. Türkiye’yi istihbarat devleti gibi göstermeye kimsenin hakkı yoktur.