Financial Times yazarı Gideon Rachman'a göre Mısır, şansı yaver giderse Türkiye'ye, işler kötüye giderse Pakistan'a benzeyecek, muhtemelen iki ülke arasında bir yerde konumlanacak.
Abone olFinancial Times gazetesi yazarı Gideon Rachman, Mısır'ın gelecekte Türkiye'yle Pakistan arası bir ülkeye benzeyeceğini yazdı.
Gideon Rachman, gazetenin yorum sayfasındaki değerlendirmesinde, Mısır'ın, şansının yaver gitmesi halinde Türkiye gibi, güçlü bir İslamcı parti ve büyüyen ekonomi eşliğinde işleyen bir demokrasi haline gelebileceğini belirtti.
Rachman'a göre Mısır, işlerin kötü gitmesi durumunda ise Pakistan gibi, yoksullaşan ve köktendinciler, laikler ve ordu arasında çekiştirilen işlevsiz bir demokrasiye benzeyecek.
Financial Times yazarı, Mısır'da devriminin uluslararası yüzü olan eğitimli Facebook kuşağının, devrimin arkasındaki güçlerden yalnızca biri olduğunu vurguladı.
Gideon Rachman, Mısır'ın en örgütlü muhalif gücü Müslüman Kardeşler'in İslam'a olan bağlılıklarının demokrasiye olan bağlılıklarından daha güçlü olduğu yorumunu da yaptı.
Rachman yazısını şu sözlerle noktaladı:
"Mısır henüz Türkiye'nin zenginliğine ulaşamadı ancak Pakistan'dan önemli ölçüde zengin ve daha az kırsal kesime dayalı. Mısır'ıon geleceği de belki, Türkiye'yle Pakistan arasında bir yerde olacak."
'Liderlerine yabancılaşan Arap halkları yüzünü Türkiye ve İran'a döndü'
Öte yandan bugünkü Guardian gazetesinde de Mısır'daki gelişmelerin olası bölgesel etkilerine yönelik bir değerlendirme yer aldı.
Oxford Üniversitesi'nden Hüseyin Agha ve Uluslararası Kriz Grubu'ndan Robert Malley'nin imzalarını taşıyan yazıda, Mısır'daki devrimin yalnızca bir diktatörü devirmekle kalmadığı belirtildi.
Yazıda, devrimin, bölgesel bir kendi kaderini tayin hakkı mücadelesini tekrar canlandırmaya başladığı fikri işlendi.
Hüseyin Agha ve Robert Malley, 1950'lerle birlikte sömürgeciliğe karşı yürüttükleri mücadeleden gurur duyan ve yer yer Batı ile karşı karşıya gelmekten çekinmeyen Arap ülkelerinin, daha sonraki dönemlerde Irak'ın işgali ve Filistin sorunu gibi önemli bölgesel konular karşısında bile söz sahibi olamaz hale geldiklerini belirtti.
Yazarlara göre, kendi devetlerine yabancılaşan Arap halkları; Hamas, Hizbullah ve Müslüman Kardeşler gibi statükoya karşı çıkan hareketlerin etki alanına girdiler.
Diğerleri ise gözlerini Türkiye ve İran gibi Arap olmayan ülkelere çevirdi.