Seçimlerin ilk turunda ilk iki sırayı paylaşan Müslüman Kardeşler ve Selefiler'in partileri arasında ne fark var?
Abone olKamyonlara bağlanmış hoparlörler, sokağı Selefilerin kampanya şarkılarıyla çınlatıyor.
Selefiler, Mısır'ın çok aşamalı genel seçim sürecinde sürpriz bir çıkış yakalayan katı İslamcılar.
Şimdiden oyların %25'ini kazandılar; üstelik bundan sonraki turlar onların dinle karışık siyaset anlayışına daha da sıcak bakabilecek kırsal-muhafazakar bölgelerde.
Bu seçimlerde İslamcıların başarılı olacağını herkes tahmin ediyordu.
Beklendiği gibi de Müslüman Kardeşler'in desteklediği Özgürlük ve Adalet Partisi ilk turda oyların üçte birini alarak öne geçti.
Ancak Selefilerin el Nur Partisi onları yakından izliyor.
Partinin seçim kampanyasını yürütenlerden biri, Selefilerin bazı çevrelerde öne sürüldüğü gibi aşırılık yanlısı olmadıklarını ısrarla vurguladı.
"Bu insanlar fanatik değil. Görüyorsunuz, aynen benim gibi normal kıyafetler giymişler" dedi.
"Ellerinde kılıçlar yok, geleneksel kıyafetler yok, at binmiş değiller. Şeriattan alınma cezalar uygulamayacaklar, namaz kılmayanları dövmeyecekler."
Ancak Selefilerin, İslam'ın ödünsüz bir şeklini savundukları da bir gerçek.
Bazı liderleri alkolü yasaklamaktan, hatta Mısır'da turistlerin gittiği kumsallarda harem-selamlık ayrımı yapmaktan söz etti.
Nil Deltası'ndaki adaylardan Salah Abdul Mabud, seçimlerdeki başarılarını şöyle açıklıyor:
"Biz dürüstüz, iki yüzlü değiliz, yalancı değiliz. Biz düşündüğümüzü, inandığımızı insanlara doğrudan söylüyoruz."
Farkları ne?
Selefiler bir bakıma Müslüman Kardeşler'e benziyor; onlar da yalnızca İslam'ı değil, halka hizmeti vurguluyorlar.
Örneğin sağlık hizmetlerini iyileştirmeye önem veriyorlar.
Ancak onlara destek veren kesim epey farklı.
Müslüman Kardeşler daha orta sınıf bir hareket oldu; kaleleri kentlerde.
Pekçok yoksul Mısırlı ise onları kendilerinden uzak, hatta biraz fazla burnu büyük buluyor.
Dolayısıyla bu seçimler basit bir İslamcı-laik yarışının çok ötesine geçti.
Müslüman Kardeşler kendisini daha ılımlı ve pragmatik bir güç olarak tanıtmaya çalışıyor.
Kahire'deki adaylarından mühendis Amr Darag "Biz kul ile Allah arasına girmiyoruz." diyor.
"İslam insanları dini kabul etmeye zorlamaz, dolayısıyla nasıl hicap giymeye zorlasın? Kişisel özgürlükler bizim temel prensibimizdir. Amacımız bazı değerleri zorla değil, iyi örnek olarak kabul ettirmek."
Pekçok liberal Mısırlı bu güvencelerle tatmin olmuyor. Onlar Müslüman Kardeşler'in bu yeni ılımlı imajına şüpheyle yaklaşıyor.
Fakat şimdilik laik ve liberal partiler seçimde ancak üçüncü sırayı aldı. Yeni mecliste İslamcılar çoğunlukta olacak gibi görünüyor.
Laik-İslamcı ittifakı
Ama Mısır siyasetinin yeni dinamikleri bu kadar basit değil.
Müslüman Kardeşler seçimlerde birkaç laik partiyle ittifak kurdu. Yeni mecliste de Özgürlük ve Adalet Partisi ile el Nur'un ortak blok oluşturacakları kesin değil.
Müslüman dünyasında sık sık olduğu gibi Mısır'da da alkolün yasaklanması konusu renkleri belli eden bir sınav olabilir.
Selefiler bu konuda ne yapacaklarına karar vermiş görünüyor. Müslüman Kardeşler ise daha karışık mesajlar veriyor.
Müslüman Kardeşler'in daha pragmatik olan destekçileri, alkol toptan yasaklanırsa zaten zor durumda olan ekonomi için hayati önemdeki turizmin yok olacağını biliyor.
Ancak bunlar destekçileri için ne kadar önemli?
Nil Deltası'nda seçim kampanyalarını sürdüren Selefileri izlerken, destekçilerinin başlıca derdinin ideolojileri olmadığı açıkça ortaya çıkıyor.
Mısır hükümeti tarafından yıllarca gözardı edilen bu insanlar, siyasetçilerden sözlerini tutmalarını istiyor.
Köylülerden biri oyunu Selefilere vereceğini söylüyor ve ekliyor: "Bize tüpgazlar için bir depo lazım, en önemlisi bu."
Aylar sürecek seçimi kazanacak partinin yanıt vermesi gereken beklentiler, işte böyle şeyler.