BIST 9.631
DOLAR 34,61
EURO 36,33
ALTIN 2.972,72
HABER /  GÜNCEL

MINT ülkeleri: Türkiye 'yeni devler' arasında

12 yıl önce ekonomide lider olarak gördüğü ülkeler için BRIC terimini kullanan ekonomist Jim O'Neill, şimdi içinde Meksika, Endonezya, Nijerya ve Türkiye'nin yer aldığı MINT ülkelerini küresel ekonominin yeni devleri olarak tanımlıyor.

Abone ol

2001'de dünya ekonomisinin lideri olarak Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in oluşturduğu BRIC ülkeleri konuşuluyordu. Bu terimi icat eden Jim O'Neill, şimdi içinde Meksika, Endonezya, Nijerya ve Türkiye'nin yer aldığı MINT ülkelerini ekonominin yeni devleri olarak tanımlıyor:

Mint ülkelerini özel kılan ne? Neden bu dört ülkeyi seçtim?

Bric haberlerini takip eden bir arkadaşım alaycı bir ifadeyle bu ülkelerin, Bric ülkelerinden büyük olasılıkla "daha zinde, daha genç" olduklarına dikkat çekti.

Çok kalabalık olmalarının dışında asıl ortak noktaları ise ülke içi demografik durumları, yani tümünde önümüzdeki 20 yıl boyunca çalışma çağındaki insan sayısının artacak olması.

Bu, başta Çin ve Rusya olmak üzere pek çok kalkınmış ülkenin imrendiği bir durum. O halde Meksika, Endonezya, Nijerya ve Türkiye organize olabildikleri takdirde, içlerinden bazılarının Çin'in 2003- 2008 yılları arasında tutturduğu çift haneli büyüme rakamlarını yakalaması mümkün.

Coğrafi Konum

Ayrıca içlerinden üçü, dünya ticaretinin yapısı değiştikçe coğrafi konumları nedeniyle avantajlı konuma gelebilir.

Örneğin Meksika, sadece ABD'nin değil, Latin Amerika'nın da kapı komşusu. Endonezya, Güney Doğu Asya'nın göbeğinde ama Çin'le de güçlü bağları var. Hepimizin bildiği gibi Türkiye hem Doğu'ya hem Batı'ya bakıyor.

Nijerya, Afrika yetersiz kalkındığından aynı konumda değil henüz, ama ileride Afrika ülkeleri birbirleriyle savaşmayı bırakıp ticareti tercih ederlerse, aynısı Nijerya için de geçerli olabilir.

Hatta bu, Bric ülkeleri gibi Mint ülkelerinin de kendi ekonomik-siyasi kulüplerini geliştirmelerine temel oluşturabilir.

Ekonomik anlamda Meksika, Endonezya ve Nijerya hammadde üreticisi ama Türkiye değil. Bric ülkelerinden ikisi, Brezilya ve Rusya da hammadde üreticisiyken Çin ve Hindistan değildi.

Refah açısından bakıldığında Meksika ve Türkiye aşağı yukarı aynı seviyede, yıllık kişi başına milli gelir 10 bin dolara denk düşüyor. Bu, Endonezya'da 3500 dolar iken, Nijerya'da ise Hindistan'a denk düşüyor ve yaklaşık 1500 dolar düzeyinde.

Kişi başına yıllık gelirin 14 bin doları bulduğu Rusya'nın ve 11 bin 300'e ulaştığı Brezilya'nın biraz gerisindeler ama 6 bin dolarda seyreden Çin'den ilerideler.

Türkiye'deki genel hava

BBC için bu ülkeleri ziyaret ederken aklımdaki en önemli soru ise şuydu: Benim tahminlerim ve genelde varolan görüşlerin dışında, asıl bu ülkelerdeki hissiyat nedir?

Beklentiler düşükse, olumlu bir sürpriz hissi yaşanacaktır. Buna Nijerya örnek gösterilebilir.

Ama bunun tersi de geçerli. Mali yatırımcıların büyük heyecan duyduğu Meksika, beklentileri karşılayayabilir.

Seyahatlerim esnasında Nijerya ve Türkiye'nin olumlu sürprizler yaratmasının güç olmayacağı kanaatine vardım. Zira bu ülkelerde pek çokları Nijerya'da herkesçe bilinen suç ve yolsuzluk, ya da Türkiye'de hükümetin baskısı gibi olumsuz meselelere çok fazla ağırlık veriyor.

Endonezya'nın karşısındaki zorluklarla başetme yöntemlerinden ise fazla etkilendiğimi söyleyemem. Hammadde üretiminin ötesinde ticari bir anlayışa ve altyapısını güçlendirmeye ihtiyacı var.

Türkiye'de ise beyaz eşya üreticisi Beko ve dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketi Türk Havayolları gibi şirketlere yaptığım ziyaretler sırasında "Vay be!" dedim. Nijerya'da ise bu ifadeyi devamlı kullanıyordum.

Meksika'da ise beklentiler çok yüksek olduğundan hayal kırıklığına uğramaya hazırdım. Ama genç cumhurbaşkanı ve genç meslektaşları burayı değiştirmeye kararlı görünüyor.

Yolsuzluk, en büyük engel

İnsanları genellikle korkutan zorluklar neler peki? Dört ülkenin de ortak noktalarından biri yolsuzluk.

Nijerya Merkez Bankası Başkanı Lamido Sanusi'ye göre yolsuzluk, ekonomik kalkınmayı nadiren engelleyen bir mesele. Sanusi, eğitimdeki gelişmelerin desteğinde ekonomik büyümenin daha iyi bir yönetim ve şeffaflığı sağlayacağı inancında.

Bu tür görüşleri, Batı tarzı düşünce şeklimize bir alternatif olarak dinlemek önemli. Mint ülkelerindeki pek çok saygıdeğer isim, yolsuzluğu zayıf bir geleceğin sebebi değil de, zayıf bir geçmişin sonucu olarak değerlendiriyor. Onlara göre yolsuzluk, en önemli mesele değil; sorunlar listesinde enerji maliyeti, enerjinin ne kadar yaygın kullanılabildiği ve altyapı gibi konuların aşağılarında yer alıyor.

Meksika ve Nijerya'da enerji politikalarının belirlenmesi en mühim öncelik olarak öne çıkıyor. Bu yıl başlatılan büyük girişimler uygulanabilirse büyüme oranları gözle görülür ölçüde artabilir.

Endonezya'da yönetim ve altyapı en büyük meseleler olarak öne çıkıyor ama zorluklar ve fırsatlar da yan yana ilerliyor. Cakarta'nın gecekondu mahallelerinden Pluit'te toprak her yıl 20 cm çöküyor ama kentin diğer yerlerinde emlak fiyatları inanılmaz bir hızla tırmanıyor.

Türkiye'de Batılı bir anlayışla işleri yürütme arzusu ile İslam'ın bileşiminden ve Türk siyasetinden kaynaklanan tamamen bu ülkeye has zorluklar mevcut. Kimileri benzer bir güçlüğün Endonezya'da da mevcut olduğunu savunabilir ama aynı görüşte değilim. En azından Cakarta'da, Batılı bir iş anlayışı genelde kabul görüyor, oysa Türkiye'de ise durum bundan çarpıcı biçimde farklı.

O halde Meksika, Endonezya, Nijerya ve Türkiye'nin oluşturduğu Mint ülkeleri, -belki 30 yıl sonra da olsa- ABD, Çin, Bric ülkeleri ve muhtemelen Japonya'nın ardından, dünyanın en büyük ekonomisine sahip 10 ülke arasına katılabilirler.