Milyonları ilgilendiriyor! 22 yıllık işçi ile patron arasında yaşandı Yargıtay'dan emsal karar
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, milyonlarca özel sektör çalışanını yakından ilgilendiren bir karara imza attı. Fazla mesai ücretlerinin maaş içerisinde olduğu söylenen 22 yıllık işçi, mahkemeye başvurdu. Devreye giren Yargıtay, patronun 'fazla mesai' oyununu bozan karara imza attı.
Abone ol22 senedir teknik müdür olarak çalıştığı şirketten ayrılan mühendis, İş Mahkemesi’nin yolunu tuttu. Son net ücretinin 4 bin 950 TL olduğunu, almış oldukları ücretlerin bir kısmının fazla mesai ücreti olarak gösterildiğini öne sürdü.
Fazla mesai yapmasına rağmen ücretinin ödenmediğini, resmi ve dini bayramlarda çalışmasına karşılık ödemesinin yapılmadığını dile getiren davacı mühendis, fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları olduğunu ileri sürdü.
Patronun savunması
Davalı patron ise davacının ibraname ile tüm haklarını aldığını, iş yerinde vardiya usulü çalışıldığını, fazla mesai yapılması halinde ödemesinin yapıldığını, ulusal bayram ve genel tatil çalışması karşılığında izin kullanıldığını savundu.
İş Mahkemesi, davanın kabulü ile fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına karar verdi. Karara karşı davalı şirket avukatı istinaf başvurusunda bulundu.
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi; davacının fazla mesai yaptığı ve genel tatillerde çalıştığının tanık beyanları ile ispatlandığına hükmetti. İş sözleşmesinin 8. maddesi uyarınca yıllık 270 saat fazla çalışma süresinin ücret içinde olduğuna, davalının istinaf talebinin bu yönden kabul edilerek, fazla çalışma süresinden aylık 22,5 saatin tenzili ile tekrar hesaplama yapıldığına dikkat çekildi.
Kısmen kabulü sonrası taraflar kararı temyiz etti
Fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kısmen kabulüne karar verildi. Kararı her iki taraf avukatı da temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçinin bu iddiasını ispatla yükümlü olduğuna dikkat çekilen Yargıtay kararında şöyle denildi:
“Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
"Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödeneceğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir."
"Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 8.maddesinde 270 saatlik fazla çalışma süresinin ücret içinde olduğu belirtilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına esas alınan bilirkişi raporunda , iş sözleşmesinin tarihsiz olması ve davacıdan her yıl fazla çalışma onayı alınmadığından bu hüküm dikkate alınmamıştır."
"Bölge Adliye mahkemesi ise yılda 270 saat fazla çalışma süresini, hesaplanan fazla çalışma süresinden tenzil etmiştir. Ancak; dosya içinde bulunan iş sözleşmesinde tarih bulunmamaktadır. Bu sebeple hangi tarihten itibaren sözleşmesinin hüküm ifade edeceği sorunu ortaya çıkmaktadır."
270 saatlik fazla mesai ücreti işçiye ödenecek
"Tarih bulunmayan iş sözleşmesinin söz konusu yıllık 270 saat fazla mesai ücretinin, ücret içinde olduğuna dair hükmü geçerli kabul edilemeyeceğinden yıllık 270 saat fazla mesainin, fazla çalışma süresinden tenzili hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir"