BMGK'nın Suriye'ye insani yardım ulaştırılmasına yetki vermesi kararının uygulanması durumunda zor bölgelerde yaşayan 2,9 milyon kişiye ulaşılabilecek.
Abone olBirleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Suriye'de yardıma muhtaç milyonlarca kişiye Türkiye, Irak ve Ürdün'den Esed rejiminin izni aranmaksızın BM ve bağlı kuruluşlar tarafından insani yardım ulaştırılmasına yetki vermesinin ardından gözler uygulamaya çevrildi.
BM rakamlarına göre, Suriye'de insani yardıma muhtaç 10,8 milyon kişiye güvenli ve engelsiz bir şekilde yardım ulaştırılması için BMGK çatısı altında uzun süredir ortak bir zemin bulunması için çalışma yürütülüyordu.
Rusya ve Çin'in Esed rejimine açık desteği nedeniyle siyasi olarak Suriye krizi konusunda önemli bir adım atamayan BMGK'da, ülke nüfusunun yarısının ülke içinde yardıma muhtaç hale gelmesinin ardından şubat ayında Rusya ve Çin'in ikna edilmesi ile 2139 sayılı karar kabul edilmişti.
Kararda, Suriye'deki tüm noktalara engelsiz bir şekilde yardım ulaştırılması öngörülüyordu ancak New York'ta kabul edilen tasarı, Suriye'de Esed rejiminin özellikle muhaliflerin yaşadığı bölgelere bürokratik engeller çıkararak yardım ulaşmasını engellemesi nedeniyle işlemedi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un karara ilişkin BMGK'ya sunduğu raporlarda, ülkedeki insani durumun daha da kötüleştiğini belirtmesinin ardından Lüksemburg, Avustralya ve Ürdün, 2139 sayılı kararı işler hale getirebilmek ve Esed rejiminin iznini devre dışı bırakmak için yeni bir tasarı hazırladı.
BMGK'da oybirliği ile kabul edilen 2165 sayılı kararla Türkiye'den iki, Ürdün ve Irak'tan birer noktadan muhaliflerin kontrolündeki bölgelere BM gözetiminde insani yardım ulaştırılması kabul edildi.
Yardım konvoylarını BM denetleyecek ve Suriye'ye bilgi verilecek ancak rejimin iznine ihtiyaç duyulmayacak.
"Karar uygulanırsa 2,9 milyon kişiye daha ulaşabiliriz"
Kararın BMGK'da oybirliği ile kabul edilmesinin ardından gözler uygulamaya çevrildi. Kararın uygulanmasını sağlayacak ve denetleyecek olan BM'nin üst düzey yetkilileri tüm taraflardan uygulama için destek istedi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, karara ilişkin yaptığı açıklamada, Suriye'de tüm taraflara ihtiyaç içindeki tüm insanlara ayrım gözetmeksizin en kısa güzergahtan yardım geçişini sağlamaları, kentlerdeki kuşatmaları kaldırmaları ve uluslararası hukuk ihlaline son vermeleri çağrısı yaptı.
Konunun birinci derecede muhatabı olan BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Durumlar Koordinatörü Valerie Amos da yaptığı yazılı açıklamada, "Eğer sınır geçişleri sağlanır ve diğer tarafta da güvenlik sorunuyla karşılaşılmazsa ulaşılması zor bölgelerde yaşayan 2,9 milyon kişiye ulaşabiliriz" dedi.
Suriye'nin aktif bir savaş alanı olduğunu ve güvenliğin en büyük sorun olduğunu vurgulayan Amos, yaklaşık 11 milyon kişiye ulaşmanın hem fon açısından hem de operasyonel büyüklük açısından muazzam ve çok zor bir vazife olduğunu kaydetti.
Kararda yaptırım maddesi bulunmuyor
BMGK, BM ve bağlı kurumları 4 sınır kapısından yardım geçirmeleri için 180 gün yetkilendirdi. Bu süre içinde BM tarafından oluşturulacak bir gözlemci heyeti, sınırlarını açması istenen Türkiye, Irak ve Ürdün ile izin prosedürlerini ve geçirilen malzemelerin insani yardım kapsamında olup olmadığını denetleyecek.
Kararda, Esed rejiminin ya da muhaliflerin yardım konvoylarını engellemeleri durumunda alınabilecek herhangi bir yaptırım maddesi ya da askeri güç kullanma seçeneği bulunmuyor. Karara uyulmaması durumunda BMGK'nın alınacak tedbirleri yeniden değerlendireceği belirtiliyor. Bunun için de yine Rusya ve Çin'in desteği aranacak.
Karar metnini kaleme alan ülkelerden Avustralya'nın BM Dimi Temsilcisi Gary Quinlan, oylamanın ardından yaptığı açıklamada, uygulamanın çok kolay olacağı yanılgısı içinde olmadıklarını vurguladı.
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Samantha Power ise 2139 sayılı kararın sahada hayata geçirilemediğini hatırlatarak, bu karara da uyulmaması durumunda konsey üyelerinin zorlayıcı tedbirler alma konusunda kararlı olmalarını istedi.
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vitaly Churkin de daha önceki açıklamalarında olduğu gibi, Suriye'nin egemenliğini tehlikeye atacak ya da askeri güç kullanılmasına izin verecek herhangi bir adımı desteklemeyeceklerini söyledi.
SMDK'dan işbirliği, Esed rejiminden konvoylara saldırı mesajı
BMGK kararından sonra kararın muhataplarından Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) ile Esed rejiminden farklı mesajlar geldi.
SMDK BM Özel Temsilcisi Necip Ghadbian, kararın ardından yaptığı açıklamada, SMDK ve Özgür Suriye Ordusu'nun BMGK kararını sahada uygulamak için hazır olduğunu bildirdi.
Suriye rejiminden tasarının hazırlık aşamasında yapılan açıklamalarda, kendilerinden izin almadan ülkeye giriş yapan konvoyların tehdit olarak algılanacağı ve ateş açılabileceğini belirtilmişti.
Merkezi New York'ta bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden (HRW) konuya ilişkin yapılan açıklamada da BMGK kararının önemli bir adım olduğu belirtilerek, "Ancak biz bu konuda New York'ta değil Suriye'de önemli bir ilerleme bekliyoruz. BMGK'nın önceki kararları sözlerin yeterli olmadığını gösteriyor. BM ve bağlı insani kuruluşlar bu kararı sonuna kadar kullanmalı. BMGK da bu karara uyulmaması ihtimaline karşı yaptırım gücünü kullanmalı" ifadelerine yer verildi.
10,8 milyon kişi yardıma muhtaç
BMGK kararında yer alan rakamlara göre, Suriye'deki iç savaş nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 150 bini geçti. Bu sayının 10 binden fazlasını çocuklar oluşturuyor.
Ülke içinde yardıma muhtaç kişi sayısı 10,8 milyon. Bunlardan 6,4 milyonu ülke içinde evlerinden olmuş kişiler. Yardıma muhtaç 4,5 milyon kişi ulaşımı zor bölgelerde yaşarken, 240 binden fazla kişi aylardır rejim ya da muhaliflerin kuşatması altındaki bölgelerde hayat mücadelesi veriyor.