Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Milli Takım’ın Estonya karşısında aldığı 2-0’lık galibiyete ilişkin, "Süreç ne şekilde gelişirse gelişsi...
Abone olGençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Milli Takım’ın Estonya karşısında aldığı 2-0’lık galibiyete ilişkin, "Süreç ne şekilde gelişirse gelişsin şu anki performansa, heyecana milli takım ruhuna şapka çıkarmak gerekir" dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, incelemelerde bulunmak üzere geldiği Zonguldak’ın Alaplı ilçesinde Milli Takım’ın dün akşam Estonya karşısında aldığı 2-0’lık galibiyeti ve Milli Takım’ın gruptan çıkma şansını değerlendirdi.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç Zonguldak’ın Alaplı ilçesine gelerek bakanlık tarafından yapımı devam eden tesislerde incelemelerde bulundu. Bakan Kılıç Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Alaplı ilçesi’nde yapımı devam eden 500 kişi kapasiteli öğrenci yurdu inşaatını incelemelerde bulundu.
“MİLLİ TAKIM RUHUNA ŞAPKA ÇIKARTMAK GEREKİR”
Bakan Kılıç gazetecilere A Milli Futbol takımının dün akşam Estonya karşısında elde ettiği 2-0’lık galibiyetini değerlendirdi.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Fatih Terim’in takımın başına geçtikten sonra her şeyin yolunda gittiğini söyledi.
Dün akşam alınan tüm skorların milli takımın, Fatih Terim’in ve kendilerinin hedefleri doğrultusunda geliştiğini belirten Bakan Kılıç “Biz Estonya’dan 2-0’lık bir galibiyetle döndük. Hollanda Macaristan’ı 8-1 mağlup etti. Nihayetinde önemli olan bir başarıdır. Fatih Terim ile çıktığımız 3 maçta 3’te 3 yaptık. İkinciler kategorisinden, play-off’tan Dünya kupasına gidebilmek için hem 4’de 4 yapmamız gerekiyor. Macaristan’ında puan kaybına ihtiyacımız vardı. Biz şu ana kadar 3’te 3 yaptık. Macaristan puan kaybetti. Millilerimizin moralleri yerinde. Her şey yolunda gidiyor. Çok zor olan bir matematik hesabını çok gerçekleştirilebilir hale getirdik. Dolayısıyla süreç ne şekilde gelişirse gelişsin şu anki performansa, heyecana milli takım ruhuna şapka çıkarmak gerekir. Sonuç ne olursa olsun Fatih Terim’i de, Fatih’in aslanlarını da, milli takımın o aslan yürekli oyuncularını da, hepsini de yürekten kutlamak gerekir. Önemli olan son iki ayda böylesine yüksek bir performansı bu kadar sağlam bir imanla yakalamış olmalarıdır. Elbette ki arzumuz Play-off’a kalmak” dedi.
“FATİH TERİM’İN GALATASARAY’DAN AYRILIŞINA MİLLİ TAKIM AYAK BAĞI OLMAMIŞTIR”
Basın mensuplarının Fatih Terim’in yeniden milli takımın başına geçmesi ile ilgili soruya ise Bakan Kılıç, “Terim’in Galatasaray’dan ayrılmasına milli takımın ayak bağı olmadı. Fatih Terim’in milli takımın başına getirilmesi sürecinde Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal’dan izin alınarak görüşmelerin yapılmaya başlandı” diye konuştu.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Terim’in bir dünya markasıdır olduğunu belirterek “Fatih Terim Galatasaray’ın antrenörüyken, milli takımla ilgili görüşme müsaadesi Sayın Aysal’dan alınarak gerçekleştirildi. Dolayısıyla Fatih Terim’in Galatasaray’dan ayrılmasıyla milli takım bir ayak bağı olmadı diye düşünüyorum. O günlerde de futbol otoriteleri bunu çok tartıştı. İki takımı da aynı anda çalıştırabilirdi. Dünya’da bunun örnekleri var ve çalıştırabilir kanaatinde her kes hem fikir oldu. Dolayısıyla burada önemli olan şu Fatih Terim dünya çapında bir futbol markası. Dünya çapında futbol hocası. Seveni olabilir, sevmeyeni olabilir. Ama milli takımı başarıdan başarıya koşturan herkese sevgi beslememiz, güven telkin etmemiz lazım. Fatih Hoca’da o güveni, ilgiye hak ediyor diye düşünüyorum” diye konuştu.
“STADLARDA KOMUTA KONTROL POLİSİN ELİNDE OLACAK”
Basın mensuplarının stadyumlarda güvenliğin polise devredilmesiyle ilgili soruya ise Bakan Kılıç, “özel güvenliğin stadyumlarda üzerine düşen vazifeleri yerine getiremediği için polisin stadyumlarda sayısının artırılması ihtiyacı doğdu” şeklinde cevap verdi.
Statlarda müsabakaların seyir güvenliğinin sağlanması olduğunu belirten Kılıç “Stadyumları tamamen polisle dolduracak değiliz. Asıl olan orada müsabakanın seyir güvenliğini sağlayacak miktarda polisi bulundurmaktır. Polisimiz de öyle müsabakalarda görev almak için çok hevesli ve istekli değil. Zaten toplumsal olaylar nedeniyle polisin fazla mesaisi var. O nedenle stadyumlarda görev alacak polislere haklarını, sosyal haklarını verme konusunda bakanlık olarak istekliyiz ve bu konudaki görevimizi harfiyen yerine getireceğiz. Gönül isterdi ki stadyumlarda ve sahalarda özel güvenlik güvenliği sağlayabilsin. Ama maalesef bu olmadı. Özel güvenlik yerine göre biletsiz seyircileri sahaya geçirip koordine eden bir noktada konumlandı. Yerine göre bazı suç unsurlarını göremedi. Yerine göre stadyumlardaki girişlerde üst aramalarını olması gereken biçimiyle yapamadı. Dolayısıyla bütün bunlar risk. Son Beşiktaş-Galatasaray maçında yaşananlar da özel güvenlik sisteminde ki zaafların ne kadar etken olduğu herkesin malumu. Biz elbette ki Türkiye’de ki özel güvenlik sistemini kaldıracak değiliz. Özel güvenlik sistemi işlemeye devam edecek. Polis stadyumlarda görev aldığında da bilet kontrol noktalarında yine polisin himayesinde olmak kaydıyla özel güvenlik hizmetine devam edecek. Ama komuta kontrol polisin elinde olacak. İstikrarsızlık görüntüsü veren şiddet olayları son buluncaya kadar en azından. UEFA’nın arzusu nedir? Polisin olmadığı stadyumlardır. UEFA’nın bakışı şudur. Futbol bir eğlencedir. Eğlenceli tarafı sahadaki iki takımdır, kulüptür. Dolayısıyla güvenliği de, eğlenceyi de iki tarafını yapması gerekir. Bileti satan onlar, parayı kasaya koyan onlar, reklam gelirlerini kasaya koyan onlar, hediyelik eşya satışlarında elde edilen parayı kasaya koyan onlar. Büfelerden, restoranlardan elde edilen geliri kasaya koyan onlar. O zaman müsabakanın güvenliğini sağlaması gerekenler de onlar. UEFA’nın bakışı bu. UEFA “Devlet buradan bir şey kazanmadığına göre risk ve sorumlulukta devletin olmamalı” diyor. Ama biz Türk kulüplerinin geçen iki sene zarfında gördük ki, bu konuya yeterince hazır değil. Kulüplerimiz hazır oluncaya kadar devlet olarak onlara yardımcı olacağız. İlkeler oturduktan sonra vazifelerini onlar kendileri icra edecekler” şeklinde konuştu.
“BAZI TARAFTAR GRUPLARINA YÖNELİK YENİ EYLEMLER GERÇEKLEŞEBİLİR”
Basın mensupların polisin stadyumlarda ne zaman görev almaya başlayacağı yönünde ki soruya ise, Bakan Kılıç, Beşiktaş-Galatasaray maçında çıkan olaylardan sonra statlarda güvenlik tedbirleri zaten artırılmaya başlandığını söyledi.
Polisiye önlemler diyemeyiz ama polis artık stadyumlarda sayıca daha fazla olduğunu belirten Bakan Kılıç, “Polis daha dikkatli. Ayrıca, uzun süreden bu yana takip edilen taraftar gruplarına yönelik polis belli operasyonlar yaptı. Önümüzdeki günlerde de suç potansiyeli olan, futbolla, sporla alakası olmayan organize suç eylemlerinin içerisinde bulunan bazı taraftar gruplarına yönelik belki eylemler gerçekleşebilir. Dolayısıyla polis, güvenliği sağlayıcı ve önleyici uygulamalar noktasında kanundan doğan yetkisini kullanıyor ve kullanmaya da devam edecek. Tam manasıyla sistemin işlemesi, koruma görevlisi ile kanunu İç İşleri Bakanlığı TBMM’ye sevk ettikten sonra, koruma kanunu yasası çıktıktan sonra tam manasıyla sistem kurulmuş olacak. Bir yandan da kameralı güvenlik sistemini kuruyoruz. Elektronik bilet sistemini kuruyoruz. Bu sistemlerde tam manasıyla faal hale geldiğinde ki, sezonun ikinci yarısında bütün statlarda oturmuş olacak üç aşağı beş yukarı. O takdirde zaten holiganların suç işleme ihtimali olabildiğince azaltılmış olacak. Münferiden suç işleme cüretini gösterenlerde elbette burası bir hukuk devletidir, hukuk bunun polisiyle, adliyesiyle gereğini yapacaktır” dedi.
(İHA)