BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  SPOR

Milli Takımın başına kim geçsin?

Fatih Terim'den boşalan teknik direktör koltuğu hala boş. Tartışılan ise hocanın yerli mi, yoksa yabancı mı olacağı? Peki otoriteler ne istiyor?

Abone ol

2010 Dünya Kupası finallerine gidemeyen A Milli Takım'ın Fatih Terim'den boşalan teknik direktör koltuğu hala boş. Futbol Federasyonu Trapattoni ile anlaşma zemini ararken kamu oyu milli takımın başına geçecek hocanın yerli mi yabancı mı olması gerektiğini tartışıyor.

Terim'in istifa etmesiyle Yılmaz Vural, Ersun Yanal ve Mustafa Denizli'nin yanı sıra bugün başarılı olan genç nesil antrenörler Ertuğrul Sağlam, Abdullah Avcı ve Tolunay Kafkas'ın isimleri gündeme geldi. Hatta Bülent Uygun, Hikmet Karaman ve Rıdvan Dilmen'in de isimleri telaffuz edildi.

TEHLİKE ANINDA LUCESCU

Ancak Özgener hocanın yabancı olacağını duyurunca görüşme yapılıp yapılmadığına, gelme ihtimalinin olup olmadığına, milli takıma yakışıp yakışmadığına bakılmaksızın birçok yabancı hocanın ismi ortaya atıldı. Futbol Federasyonu ise adeta bu konuda ser verip sır vermezken Mahmut Özgener'in listesinde Guus Hiddink, Jürgen Klinsmann, ve Bernd Schuster gibi yabancı hocaların bulunduğu iddia edildi. Üç büyüklerin en küçük tökezlemesinde ismi ortaya atılan Mircea Lucescu da adaylar arasında yerini aldı.

VURAL TALiP OLDU

Terim istifa ettiğinde Yılmaz Vural bu görev için yeteri kadar meziyeti barındırdığını vurgulayarak milli takıma talip olduğunu açıklamıştı. Vural, 'Yeteri kadar deneyim isteniyorsa tecrübeliyim, Avrupayı biliyorum, daha düne kadar bu ülkede prolisansı olan sadece bendim. Prolisansı biz sokaktan almadık. Dolayısıyla uzmanlıksa, eğitimse ben talibim, Yılmaz Vural olarak milli takıma talibim. Ne istiyorsunuz teknik adamdan? Söyleyin bana. Neler olmalı bir teknik direktörde. Türkiye'de 25 yıldır 20 takım çalıştırdım. Bu ülkeyi benden daha iyi tanıyan biri olabilir mi. İki tane akademi bitirmişliğim var. Burada bir uzmanlık olayı bulunuyor. Uzmanlığım var bu işi yapabilme gücüne sahip biriyim' demişti.

Bakan Özak da yerli demişti

Devlet Bakanı Özak, milli takım için yerli hocanın daha iyi olacağını söyledi. TSYD Yönetim Kurulunun kendisini ziyareti sırasında konuşan Bakan Özak, 'Federasyon zaten özerktir ve bu konudaki takdir hakkına karışmam söz konusu değildir. Elbette ki onlar da en iyi ve doğru tercihi yapma çabası içindedirler. Ancak ben yerli hocanın daha yararlı olacağı inancındayım' diye konuştu

OTORiTELER NE DiYOR?

Şansal Büyüka - Bizden biri gerekli

Yerli hoca olmalı. Üç günlük kampta futbolcuya teknik, taktik fazla bir şey veremeyeceğinize göre, bizi bilen bizi yaşayan, bizden biri gerekli. Trappattoni oldu gibi. Buna rağmen kim olmalı diye cevap ararsak, pişmiş aşa su katmış oluruz.

Alaattin Metin - Yerliden yanayım

Yabancı hocaya ülkemizi ve oyuncularımızı tanıması için en az 6 ay hoşgörüyle bakıyoruz. Ama yerli hocaya 6 saat dayanamıyoruz. Neden? Kurslar düzenleyip Avrupa'da çalışması için Prolisans dağıtıyoruz ama milli takımı emanet etmeye korkuyoruz. Neden? Yabancı hoca huyumu, suyumu, örfümü, adetimi, hiçbir şeyimi bilmez. Futbolcuyla konuşması için araya tercüman sokar. Milyon dolarları da beğenmez. Peşinden koşup yalvarırız. Oysa benim kanım, canım olan yerli hocalarıma bir fırsat verilse onlar da daha iyi yapabilirler. Hangi yabancı milli takımda başarılı oldu? Ama benim Fatih Terim, Şenol Güneş hocam aslanlar gibi başarılara ulaştılar. Ben her zaman yerliden yanayım.

Turgay Şeren - Hoca dilimizi bilmeli

1967'de Alman Antrenör Helmut Schön bir akşam yemeğinde bana 'Bir milli takım antrenörü o ülkenin lisanını çok iyi bilecek Ben Türk Milli Takımı Antrenörü olsam, ilk yarı 1-0 mağlup soyunma odasına girsek, artık teknik-taktikten bahsetmemin hiçbir anlamı yok. Futbolcularıma duygusal hitap etmem lazım. Ben bunları Almanca söylesem, tercüman bunu nasıl yansıtacak? İşte bu yüzden diyorum ki Türk Milli Takımının antrenörü içimizden biri yani Türk olsun. Benim adayım ise Yılmaz Vural.

Ercan Güven - Özgener'in geleceğini belirler

Milli Takım'a yabancı tercihi, her şeyden önce Denizli, Terim, Yanal ve Güneş ile yaşanan ve başarılı olduğuna inanılan bir sürecin bitirilmesidir. Nesini beğenmedik de noktalıyoruz tırnaklarımızla kazıyarak geldiğimiz bu aşamayı?.. Bu saatten bu üç hocanın her hangi birinden daha az başarılı olacak yabancı hocayı Türkiye kaldıramaz. Yabancı hoca, futbolcuları tanımak, izlemek, anlamak gibi handikaplarla başlayacak işe... Özgener'in geleceğini 'hoca tercihi'nden çıkan sonuç belirleyecektir.

Mehmet Demirkol - Avcı olabilir

Ehliyetin milliyeti olmaz. İyi hoca vardır, kötü hoca vardır. Yerli ya da yabancı hoca yoktur. Bir de sizin hedeflerinize ve durumunuza uygun hocalar vardır. Bunlar arasından seçmeniz gerekir. Bu açıdan bakıldığında yurt dışından her hangi bir hoca aklıma gelmiyor. Ama bu yok demek değil. Ancak Türkiye'ye baktığımda bir iki hocanın ismini söylemek mümkün. Fatih Terim ve Ersun Yanal denendi ama bir daha çağrılsa hayır demem açıkcası. Tolunay Kafkas ve Ertuğrul Sağlam'ın bence kulüplerinde özel bir görevleri var. Bırakmamalılar. Abdullah Avcı şu andaki jenerasyonu çok yakından tanıyan bir hoca, o da olabilir.

Uğur Meleke - Alman uygun olabilir

2014 Dünya Kupası'nda Almanya'yla karşılaşabilirsek, sahada 16-17 tane Türk asıllı futbolcu olacak ve bunların kaçının Türk forması giyiyor olduğunu şimdi seçeceğimiz hoca belirleyecek. O yüzden yeni hoca hangi lisanı konuşuyor olursa olsun, 'Milli formanın pazarlığı olmaz', 'Elimde mektuplar var' demeyen, daha vizyoner laflar eden bir teknik direktör olmalı. Bugünkü konjonktür itibariyle de Bundesliga'yı iyi takip eden (belki de Alman) bir hoca bize uygun olabilir diye düşünüyorum.