Ali Babacan, AB ile müzakereler bittiğinde Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasılası’nın 1 trilyon dolar ve kişi başına milli gelirin 10 bin doları geçeceğini söyledi.
Abone olDevlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ''10 sene içinde 1 trilyon dolarlık GSMH Türkiye için hayal değil, çok gerçekçi ve ulaşılabilir bir hedef'' dedi. Babacan, 4. Sanayi Kongresi'nde yaptığı ''AB'ye Üyelik Sürecinde Türkiye Ekonomisi'' konulu konuşmasında, Türkiye ekonomisindeki gelişmelere değindi. İş dünyasının zorlu, puslu, sisli, belirsiz ve birkaç gün ötesini göremediği bir dönemden geldiğini ifade eden Babacan, ''Hiçbirimiz ne o günleri hatırlamak ne de o günlere dönmek kaygılardan ve yüklerden kurtulmak, işimize gücümüze kilitlenmek istiyoruz'' diye konuştu. Babacan, Avrupa Komisyonu'nun son ilerleme raporunda ilk kez Türkiye'de işleyen bir piyasa ekonomisi olduğunun zikredildiğini hatırlatarak, ''Türkiye'nin bugün taşı toprağı, her bir şirketi, fabrikası daha değerli. Türk insanı artık daha zengin'' dedi. Ekonominin geldiği noktada artık yerli-yabancı sermayeden değil, küresel ve uluslararası sermayeden bahsedildiğini vurgulayan Babacan, yasal yollardan kazanılıp, yasal yollardan hareket ettiği sürece sermaye arasında herhangi bir ayrım yapmadıklarını söyledi. ''BANKALAR KAPI KAPI DOLAŞIP KREDİ KULLANDIRIYOR'' Makro ekonomik alanda kaydedilen gelişmelerin birçok konulara ve şirketlere yansımadığı yönündeki eleştirilere de işaret eden Babacan, şöyle devam etti: ''Bugün devlet kendi hesabına, kitabına, bütçesine dikkat ettiği zaman, bu, önünde sonunda özel sektörümüzün lehine olacaktır. Bütçede disiplin sağlandıktan sonra kamunun açıkları kontrol altına alınmış olacaktır. Kamu açıkları nasıl kapatılır? Ya gider para basar ya da borçlanır. Artık para basmadığımıza göre devletin harcayacağı her bir fazla kuruş, lira borçlanmayla olacaktır. Devlet ne kadar çok borçlanırsa kendi sanayicimize, işadamımıza, esnafımıza, özel sektörümüze o kadar az kaynak ayıracaktır. 2.5 yılda devletin özel sektöre ayırdığı kaynak 3 misline çıkmıştır. Devlet dikkat etmeseydi, bütçeyi har vurup harman savursaydı, gidip bu parayı piyasadan borçlanacaktı ve özel sektöre daha az, daha pahalı kaynak ayıracaktı. Eğer faizler düşüyorsa, bankalar kapı kapı dolaşıp sanayiciye, esnafa, işadamına kredi kullandırmak için çaba gösteriyorsa bunun arkasındaki temel makro ekonomik faktör, kamu borçlanma ihtiyacının azalmasıdır.'' Devlet Bakanı Babacan, Türkiye'nin AB müzakerelerini bitirdiğinde GSMH'nin 1 trilyon dolar civarında olacağını, bunun da Avrupa'nın en büyük ekonomilerinden birini oluşturacağını söyledi. Babacan, genç nüfusa sahip böyle bir Türkiye'nin Avrupa'ya çok şey katacağını vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Diyeceksiniz ki (bu 1 trilyon dolar nereden çıktı. Şu anda 350 milyar dolardayız. Buna nasıl varacak?). Hesabı basit; ortalama yüzde 6-7 büyüme hızıyla bu zaten 10 yılda ikiye katlanacaktır. Ayrıca kayıtdışılık azalacaktır. Üstelik GSMH hesaplama metotları AB ile uyumlaştırılacak ve çok ciddi değişiklik olacak. Bütün bunları dikkate aldığımızda 10 sene içinde 1 trilyon dolarlık GSMH, Türkiye için hayal değil, çok gerçekçi ve ulaşılabilir bir hedef.''