Millî Gazete yazarı Hüseyin Akın, Erkan Oğur’a tepki göstererek “Biz de Erkan Oğur’un türkülerini dinlemeyeceğimizi deklare mi edelim yani?” diye yazdı.
Abone olCumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 14 Nisan günü kendi yazıp bestelediği "Hiç oldum" isimli türküyü Youtube üzerinden paylaştı. Dokuz dakikalık türküyle ilgili açıklamaların olduğu kısımda Erkan Oğur'un ismi yer alıyordu.
Türk Halk Müziği türündeki eserleriyle bilinen Oğur, birçok sanatçının albümlerine ve parçalarına katkıda bulunmuştu. Fakat daha önce Grup Yorum gibi soruşturmaların hedefi olan muhalif sanatçı ve gruplarla birlikte konserler veren Oğur, hükümetten bir ismin türküsüne katkı verdiği için özellikle muhalif isimlerden çok sayıda eleştiri aldı. Bunun üzerine Erkan Oğur, pişman olduğuna ilişkin açıklamalarda bulundu.
Millî Gazete yazarı Hüseyin Akın bugünkü yazsısında işte bu konuyu irdeledi. Akın’ın, “Erkan Oğur kimi dinliyor?” başlıklı yazısının bir bölümü şöyle:
“Bu tahammülsüzlüğü masaya yatırmak lazım. Nasıl bir ötekileştirme ve ne menem bir saflaşmadır bu? Hani farklılıklar zenginlikti? Hani farklı dünya görüşleri aynı mekânı paylaşabilir, müşterek bir ses ve söz korosunun içerisinde bulunabilirdi? Hani çamaşırlarımız aynı rüzgârlarla kuruyordu? Müzik birleştiriciydi hani? Şiir ortak türkümüzdü?
Sözü nereye getireceğimi tahmin etmişsinizdir sanırım. Sosyal medyada bir gürültü bir gürültü ki sormayın. Mesele aslı da faslı da bir cümleyi aşmayacak denli basit ve anlaşılır bir şey. O zaman bir bardak suda fırtına koparmak neyin nesidir?
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın 14 Nisan günü kendi yazıp bestelediği Hiç Oldum isimli türküyü YouTube üzerinden paylaşmasıyla birlikte ortamlar birdenbire hareketleniverdi. Bazı çevreler beklenmedik bir ismin beklenmedik(!) bir yerde bulunmasıyla büyük şok yaşamış ve hayal kırıklığına uğramışlardı. Zira dokuz dakikalık türküyle ilgili açıklamaların olduğu kısımda gitarlar, e-bow ve kopuzda Erkan Oğur’un ismi yer alıyordu. Olacak şey değildi bu. Belli ki Erkan Oğur İbrahim Kalın’ın türküsüne bu mütevazı katkı neticesi böylesine bir tepkiyle karşılaşacağını hiç tahmin etmemişti. Hâlbuki Erkan Oğur ilk defa birinin parçasına katkı sağlamıyordu. Daha önceleri birçok sanatçının albümüne ve türkülerine eşlik edip katkı sağlamıştı. Ama bu sefer başkaydı(!) çünkü hükümetten bir ismin türküsüne katkı vererek affedilemez bir şey yapmıştı(!) Sosyal medyada art arda tepkiler gelmeye başladı.
Müziğin birleştiriciliği bile hükmünü yitirmişti. Daha hazin olanı ise Erkan Oğur’un yaptığı işe sahip çıkmaması ve bir anlık gafletle bu projeye katıldığını, benim bu projede ne işim var diyerek içinin bir tarafının cız ettiğini söylemesiydi. Bunun bir sanatçıya yakışmayacak bir tavır olduğunu bilmem söylemeye hacet var mı? Tepkileri göğüsleyemediği için hata ettiğini söylemesiyle kim ne derse desin karizmayı çizdirmiş oldu. Bu mantığa göre şimdi biz de kalkıp tepki olarak Erkan Oğur’un türkülerini dinlemeyeceğimizi deklare mi edelim yani? Bu komik kaçmaz mı?
N’oluyoruz yahu?
Mahrem mesafe, resmi mesafe, hiyerarşik mesafe, sosyal mesafe, ideolojik mesafe derken hayatın en masum taraflarında bile aramıza duvarlar örüyor setler çekiyoruz. Kim ne derse desin müziğin ve şiirin birleştiriciliğine her zamankinden daha çok muhtacız.”