BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,50
HABER /  GÜNCEL

Milli Eğitim'de devrim

Çelik yenilikler sayesinde ezberci eğitim yerine düşünceli öğretim dönemi başlayacak dedi.

Abone ol

Çelik, Beyoğlu'ndaki Akbank Kültür Sanat Merkezi'ni ziyaret etti. Kendisine eşlik eden işadamı Sakıp Sabancı ile merkezi gezen Çelik, Miriam Dinç'ten bilgi aldı. Çok Amaçlı Salon'da bir süre dinlenen Çelik, yaptığı konuşmada, Kültür Bakanı iken ''kültür ve sanat eğitimine önem vermeliyiz'' dediğini hatırlatarak, şimdi Milli Eğitim Bakanı olarak bunu gerçekleştireceğini ifade etti. Çocukların işe gider gelir gibi okula gidip geldiklerini, okullarda sanata ve kültüre ağırlık verilmediğini kaydeden Çelik, çocukların bilgi toplanan disketler halinden çıkarılması gerektiğini dile getirdi. Vergi Kanunu'nda yapılan bir değişikliğe de dikkat çeken Çelik, artık okul yapımı için yapılan harcamaların sınırsız bir şekilde vergiden düşürülebildiğini, böylece okul yapımında patlama beklediklerini anlattı. İstanbul'da işadamı Sakıp Sabancı'nın da içinde yer alacağı bir programla okul yapımı konusunda çalışma başlatmayı istediklerini kaydeden Çelik, ''Parası olan insanlar önemli insanlardır. Eğitim, kültür ve sanata yatırım yapanlarsa ayrıca değerli adamlardır'' dedi. Sabancı'nın da bu anlamda ''değerli bir adam'' olduğunu ifade eden Çelik, servetlerine kasiyerlik yapan insanların başkalarına faydası olmadığını dile getirdi. Daha sonra gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çelik, ''Çağdaş eğitim nasıl olmalı?'' şeklindeki soru üzerine, bina yaparak okul açılamayacağını, bu okulların içinin doldurulması gerektiğini söyledi. Yeni ders kitapları Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni ders kitapları da hazırlayacağını vurgulayan Çelik, ''Hazırlayacağımız yeni kitaplarda ezberci öğretim yöntemi terk edilecek. Yani informatif öğretim yöntemi bir tarafa bırakılacak ve inşacı bir öğretim yöntemi getirilecek. Yani analiz, sentez, kavrama ve muhakeme denen bir öğretim yöntemi getirilecek'' dedi. Bugünkü eğitim sisteminin bilgi depolamaya yönelik olduğunu ifade eden Çelik, ''Kitapları çok kaliteli basacağız. Çocuklara bu kitapları ödünç vereceğiz ve kendilerinden sonra gelecek sınıflara da bunları bırakmalarını temin edeceğiz'' dedi. ''Bedava kitap dağıtımı bu yıl yapılacak mı?'' sorusu üzerine Çelik, ''Bedava kitap dağıtımını bu yıl da yapabiliriz. Ama bu yıl ki sorun şu; bunun için gerekli olan para bloke edildi ancak ders kitaplarında bir kargaşa yaşanıyor. Bir dersin 100'lerce çeşit kitabı var. Bunlardan hangisinden ne kadar satın alacağız?'' yanıtını verdi. Çelik, 2003-2004 eğitim ve öğretim yılında da eski kitapların okutulacağını ifade ederek, ''2004-2005 öğretim yılından itibaren yeni ders kitapları, yeni öğretim metodu, yeni müfredatla birlikte inşallah çocukların karşısına çıkacağız'' dedi. Yasak kelimeler genelgesi Çelik, bir gazetecinin, ''Bazı yasak kelimelerin tekrar kullanılmasına ilişkin bir genelge yayınladığınız doğru mu?'' şeklindeki sorusu üzerine de, şunları söyledi: ''Metin Bostancıoğlu döneminde bazı kelimelerin kullanılamayacağına dair bir genelge yayınlandı. İstiklal, hürriyet, hak, hukuk, millet, milliyetçilik, fikir, mana gibi kelimeler yasaklanmıştı. Niye? Bunların öz Türkçelerini kullanalım diye. Biz genelgede dedik ki; bizim ortak paydamız olması gereken, varlığımızın en büyük sebeplerinden biri olan, milli bütünlüğümüzün en büyük sebeplerinden biri olan dilimizin bir çatışma alanı haline getirilmiş olması büyük bir talihsizliktir. Biz istiklalle bağımsızlık kelimesini birarada kullanabiliriz, hakimiyetle egemenlik kelimesini birarada kullanabiliriz.'' Çelik, dilimize giren bazı yabancı kelimelerden örnekler de vererek, balıkçılıkta kullanılan kelimelerin yüzde 99'unun Rumca'dan, gemicilikte kullanılan kelimelerin büyük bölümünün de İtalyanca'dan geldiğini anımsattı. "O genelgeyi yayınladım" Bakan Çelik, ''Sol bir grup geliyor Türk Dil Kurumu'na hakim oluyor. Bunlar başlıyor Arapça ve Farsça kelimeleri atıp, yerine yeni kelimeler türetiyor. Milliyetçi bir grup gelip Türk Dil Kurumuna hakim oluyor. Onlar bu sefer batı dillerinden gelen kelimeleri atıyorlar, yerine yenilerini üretiyorlar'' dedi. Yaşayan Türkçe'den yana olduğunu ifade eden Çelik, ''O genelgeyi yayınladım. İyi ki yayınladım'' diye konuştu. İşadamı Sakıp Sabancı da, Akbank Kültür Sanat Merkezi'nin 10 yıl önce açıldığını hatırlatarak, bu tür mekanların sayılarının artması gerektiğini söyledi. Kaynak : Milliyet