BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,71
ALTIN 2.967,31
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk: Hemen önümüzdeki yıl başlayacak

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Ortaöğretimle ilgili  yeni bir şey yapacağız. Eğitimde model olarak kabul edilen ülkelerdeki liselerde,  5-6 ders var. Biz de 16-17 ders var. Bu çok adil bir durum değil. Bizim çocuklarımız yüzeysel kalıyorlar, yönelmek istediği alanda derinleşemiyor. Bunu  yeniden yapılandırmamız lazım. Hemen önümüzdeki yıl, 9. sınıflardan itibaren bu  başlayacak. Bununla ilgili modelimizi de yaklaşık bir ay içinde Türkiye ile  paylaşmış olacağız." dedi.

Abone ol

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Eğitimde Bir Adım Ötesi 2019" zirvesinde yaptığı  konuşmada, Vizyon Belgesi'nde öne sürdükleri başlıkların eğitim sisteminin bütün  alt sistemlerini kapsadığını ve bunların hepsini yataya kesen insan, epistemoloji  ve ontoloji meselelerinin oldukça önemli olduğunu söyledi.

Bugünkü eğitim sistemi, bilim, üniversite ve okul hayatının tümüyle  epistemoloji üzerine inşa edilmiş bir hayat olduğuna işaret eden Selçuk, "Yani  bilginin yönetimi üzerinden bir dünya düzeni var fakat bilgi eğer etik bir zemine  ahlak telakkisine sahip değilse bilginin bir ontolojik varlık zemini yoksa o  zaman bir şekilde bilgi zarar verici olmaya başlıyor. Bilgi işe yarasın diye  üretilirken sermayenin ihtiyacı olan araçları üretiyor ve biz amaçlarda fakir,  araçlarda zengin hale geliyoruz. Bu çerçevede bütüncül bir bakış açısına  ihtiyacımız var. Mevcut konteksti yorumlarken içinde olduğumuz denizin farkında  olmayabiliyoruz." diye konuştu.

Yaratıcılık, eleştirel düşünme, takım çalışması, iş birliği gibi  becerilerin 21. yüzyılın becerisi olarak sayıldığını aktaran Selçuk, sözlerini  şöyle sürdürdü:

"Bunlar Mimar Sinan'da, Da Vinci'de yok muydu? Onlar yaratıcı değil  miydi? Bu progresif anlayış lineer tabiatından ileri geliyor. Popüler olan şey  bize, 'Eğitim sürekli gelişiyor, ilerliyor.' Eğitim sürekli ilerlemiyor. Bizim  kavramımız progresif ya da ilerleme kavramı olmamalı. Biz yücelme kavramından söz  etmeliyiz. İnsan yücelir, eğitim yücelir, irade yücelir; ilerlemez.  İlerlediyseniz o zaman geriliyorsunuz demektir aynı zamanda. Bunun kanıtı da var.  Eğitim seviyesi yükseldikçe dünyada açlık ve obezite aynı anda artıyor. Böyle bir  artış varsa sizin eğitimli dediğiniz insanlar eğitimli değil o zaman."

"Eğitimde mutabakat yoksa asla milletleşme söz konusu olmaz"

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, eğitimin Türkiye'nin değil, dünyanın büyük  bir sorunu olduğunu vurgulayarak, eğitimin aynı zamanda en büyük çözüm aracı ve  alt sistemleri olan bir proje olduğunu, eğer eğitimde bir politika kararı  alınacaksa, bunun simülasyonun ve modellemelerinin yapılması gerektiğini anlattı.

Vizyon Belgesi'nde eğitimde ortak dil ve mutabakatlaşmaya yer  verildiğine dikkati çeken Selçuk, şunları kaydetti:

"Eğitimde mutabakat yoksa asla milletleşme söz konusu olmaz. Eğitimin  mutabakata ihtiyacı var. İnsanları çocuklarında buluşturamıyorsanız neyde  buluşturacaksınız? Bu çerçevede baktığımızda, bizim bir sosyal sözleşmeye ve  mutabakata ihtiyacımız var. Herkes sadece kendi dünya görüşüne uygun bir insan  yetiştirme tarzını ve tavrını desteklerse biz sadece çatışmayı desteklemiş  oluruz. Biz kültürümüzü ya bilim ya da vahiy zannediyoruz. Buradan yola  çıktığımızda bilmek yetmez bu çocukların yapmaları lazım. Yapması için elini  tutması lazım. Tasarım beceri atölyelerinin temelindeki şey, bilmenin bir ötesine  geçmek, yapmak. Çünkü olmak için yapmak aşaması gerekiyor. Eğitimin meselesi  insanların olmaklığıyla ilgili bir mesele. Eğer olmaklık yoksa, o zaman  insanlaşma yoktur, beşerleşme vardır sadece. Bu bağlamda, eğitimde sisteminin  ortak dili gelişmeden, mutabakat sahası oluşmadan, bu bir ülke ödevi olarak  tasavvur edilmeden, bir ülkenin eğitim sistemi sadece mekaniklerinde,  bürokrasisinde dönüştürülür. Bizim çok farklı bir üssel artışa ihtiyacımız var.  Bizim değişime ihtiyacımız var. Bunu mevcudu sürdürerek, bazı şeyleri  kopyalayarak, popüler olanı ihtiva ederek yapamayız. Bizim orijinal kavramlar  üzerinde tartışmamız, kendi kelimelerimizi yeniden doğurmamız lazım. Bizim kavram  cerrahisine ihtiyacımız var. Bütün bu makamlar, mevkiler sadece çocuklar içindir.  Bu ülkenin geleceği içindir."

"Türkiye başka bir hikaye yazabilir"

Bakan Selçuk, Türkiye'nin eğitimde nicel yorumlama anlamında bir  eksiği olmadığına, asıl meselenin eğitimin istikametini sağlamlaştırmak olduğuna  dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Türkiye girdi temelli bir yaklaşımdan, ürün, çıktı ve süreç temelli  bir yaklaşıma doğru evriliyor. Şu ana kadar çok büyük başarıları oldu. Bugün 15  sene önce hayal ettiğimiz şeyleri başarmış durumdayız. Dolayısıyla eğitime hep  olumsuz bakmamalıyız. Güzel şeyler yapılmış. Türkiye çok zor dönemlerden geçiyor.  Birçok ülkenin ayakta kalamayacağı kadar sıkıntılar yaşayan bir ülke. Şimdi biraz  kalite zamanı. Türkiye başka bir hikaye yazabilir ama hikaye yazmadan önce nasıl  bir hikaye yapacağıyla ilgili tasavvurunu yeniden gözden geçirmeli ve bunu  varlık, epistemolojik ve ahlak telakkisi temelli olarak yeniden oluşturmalı.  Ahlak yoksa bir yerde hiçbir sistem çalışmaz."

"13 Mart'ta okul profiliyle ilgili bir şey ilan edeceğiz"

Yükseköğretime hazırlık, ortaöğretim, ilkokul ve ortaokulun  kalitesinin artırılması konusunda yapay zeka temelli birçok çalışmanın  altyapısını kurduklarını belirten Selçuk, bu dönemin sonunu kadar bu konuda  birçok mesafe almış olacaklarını kaydetti.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Türkiye'nin eğitim sisteminin küresel  makro sistemler içerisindeki sistem analitiğini iyi okumanın önemine işaret  ederek, şunları söyledi:

"Bu anlamda 13 Mart'ta okul profiliyle ilgili bir şey ilan edeceğiz.  Sadece bu işin felsefesiyle ilgilenmiyoruz somut olarak hayat sahnesindeki  karşılığıyla da ilgileniyoruz. Okul profilinden maksadımız şu; her okul 'Acaba  ben ne yaparsam, daha iyi bir okul olurum?' diyebilmeli. Okul profili bu anlamda  her okulun MR'ını çeken, gelişme potansiyelini ortaya koyan bir ulusal ölçekli  yazılım altyapısı. Yani bir ülkenin tamamını aynı anda görüyoruz. Şu anda  herhangi bir okulda böyle bir altyapı olmadığı için okul kendisinin neyde iyi  neyde kötü olduğunu, ne yapması gerektiğini çok da bilmiyor."

"Ortaöğretimle ilgili yeni bir şey yapacağız"

Çocukların biraz derinleşmesini istediklerini belirten Selçuk,  "Ortaöğretimle ilgili yeni bir şey yapacağız. Eğitimde model olarak kabul edilen  ülkelerdeki liselerde, 5-6 ders var. Biz de 16-17 ders var. Bu çok adil bir durum  değil. Bizim çocuklarımız yüzeysel kalıyorlar, yönelmek istediği alanda  derinleşemiyor. Lise sona geliyor, 'Neyi seçsem' diye düşünebiliyor. Bunu yeniden  yapılandırmamız lazım. Hemen önümüzdeki yıl 9. sınıflardan itibaren bu  başlayacak. Bununla ilgili modelimizi de yaklaşık bir ay içinde Türkiye ile  paylaşmış olacağız." diye konuştu.

Bir çocuğun hayatına dokunmanın çok özel ve kritik bir şey olduğunu  ifade eden Selçuk, "İyi bir Milli Eğitim Bakanı kendi döneminden ziyade gelecek  için bir şey yapar ki sonrasında nesiller meselesi için altyapı oluşsun." diyerek  sözlerini tamamladı. Programa, İstanbul Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı ve davetliler  katıldı.