BIST 9.368
DOLAR 34,52
EURO 36,18
ALTIN 2.964,50
HABER /  EKONOMİ

Milli askeri gemiler yeni ihracat başarısı kovalıyor

STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz: - "Özellikle ADA sınıfı korvet, Malezya tarafından da oldukça beğenilen, kendini ispatlamış bir platform ve ön plana çıkan projelerden biri. İbre biraz daha Türk tarafına döndü gibi gözüküyor"

Abone ol

Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen ve önemli ihracat başarılarına imza atan askeri gemiler, Malezya'da bunlara bir yenisini eklemeye hazırlanıyor.

Türk savunma sanayisi şirketi STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ, Asya-Pasifik Bölgesi'nin en geniş çaplı savunma fuarlarından Langkawi Uluslararası Denizcilik ve Havacılık Fuarı'nda (LIMA 2023) askeri denizcilik çözümlerini sergiledi.

STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, AA muhabirine, hem fuara hem de yapılan görüşmelere ilişkin değerlendirmede bulundu.

Türk savunma sanayisinin 18 firma ve büyük bir ağırlıkla fuara katıldığını belirten Güleryüz, kendilerinin de Malezya'da takip ettikleri işleri ve potansiyeli dikkate alarak deniz projelerine ağırlık verdiklerini söyledi. Güleryüz, 2010 ve daha öncesinden beri farklı projelerle ilgili görüşmeler yürüttüklerini ifade etti.

Gördükleri ilginin kendilerine heyecan verdiğini vurgulayan Güleryüz, su üstü platformlarını ve Malezya için de çok uygun olduğunu düşündükleri STM500 denizaltısını tanıttıklarını, heyecanlı ve hareketli bir fuar geçirdiklerini anlattı.

Güleryüz, Malezya Deniz Kuvvetlerinin belli alanlarda acil de sayılabilecek ihtiyaçları bulunduğuna işaret ederek, bu ülkenin gemi çeşitliliğini azaltabilmek ve idame süreçlerini uzun vadede çok daha fazla kolaylaştırabilmek gibi bir yaklaşım içinde olduğunu dile getirdi.

STM olarak ADA sınıfı korvetlerin ilk 4'ünün inşasında Deniz Kuvvetleri ile beraber çok önemli rolleri bulunduğuna dikkati çeken Güleryüz, İ sınıfı fırkateyni hayata geçirdiklerini, Ukrayna için de gemi inşasına devam ettiklerini bildirdi.

Güleryüz, Malezya'da LMS (kıyı muharebe gemisi) projesi olarak adlandırılan bir ihale sürecinin sürdüğünü anlatarak, şöyle konuştu:

"Özellikle ADA sınıfı korvet Malezya tarafından da oldukça beğenilen, kendini ispatlamış bir platform ve ön plana çıkan projelerden biri. İbre biraz daha Türk tarafına döndü gibi gözüküyor. Burada birçok firmamız var. STM olarak biz de bu ihalede olsun veya bundan sonraki faaliyetlerde Malezya Deniz Kuvvetlerine destek verebilmek için ciddi potansiyel olduğunu düşünüyoruz. Malezya'dan alınacak bir işle beraber çok daha büyük bir potansiyele fırsat açılacağını düşünüyoruz. Denizaltı modernizasyonunu konuşuyoruz. LMS olsun, başka ihaleler var, Sahil Güvenlik Komutanlığının ihtiyaçları var. Onlara yönelik de bugüne kadar çok yoğun şekilde değerlendirmeler yapmayı başardık. Açıkçası gördüğümüz ilgi de biz son derece mutlu ediyor ve ümitler veriyor bir tarafta."

- "İki ülkeye de yeni kapılar açılacak"

Ukrayna'da teknoloji transferini de içeren bir sözleşme imzaladıklarını belirten Güleryüz, dost ve müttefik ülkeleri yukarı çekebilecek yaklaşım sergilediklerini söyledi.

"Amacımız aslında burada tek bir ihale almak değil. Kendilerine de bunu söylüyoruz. Biz gemi satmak için burada değiliz. Malezyalı kardeşlerimizle uzun süreli bir işbirliği oluşturalım, gemileri beraber inşa edelim yaklaşımındayız." diyen Güleryüz, STM'nin kurulduğundan bu yana askeri denizcilikte yerli katkı payının artırılması, ekosistemin askeri gemi inşa sektörüne uyum sağlayabilmesi, buna uygun ürünler verebilmesi için yoğun faaliyet yürüttüğünü, Malezya için de bunu önerdiklerini dile getirdi.


Malezya sanayisini, askeri denizciliğe üretim yapabilecek, sistem-alt sistem üretebilecek seviyeye getirebileceklerini düşündüklerini vurgulayan Güleryüz, şunları kaydetti:

"Sıkıntılarımız, her zaman bize bir ambargo uygulanıyor. Kendimiz geliştirmeye çalışıyoruz ama dost ve müttefik ülkelerle ne kadar iç içe bu işleri yapmayı başarabilirsek bizim de Türkiye olarak alabileceğimiz sistemler olabilir. Burada üreteceğimiz gemilerle üçüncü ülkelere satış ihtimali çıkabilir. Bunu Malezya ile beraber yapacağımız çok uzun vadeli ve iki tarafın da avantajı olabilecek bir işbirliği olarak görüyoruz. Malezyalılarla beraber iş yapmak bizim de tercih edeceğimiz ve bizi de mutlu edecek bir şeydir. Görüşmelerimiz o doğrultuda ilerliyor ve karşı taraftan da o sıcaklığı hissediyoruz. Yapılan görüşmeler sonrasında devamını da getireceğiz ve her iki ülkeye de yeni kapılar açılacak diye ümit ediyoruz."