Milletvekillerinden öğrenci affı için çağrı: Gençlerin mağduriyetine son verilsin
Türkiye'de binlerce lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencisi, çeşitli nedenlerle yarıda kalan eğitimlerini tamamlayabilmek için kapsamlı bir öğrenci affı talep ediyor.
Mühendislik, hukuk, tıp gibi kritik alanlardan, fen-edebiyat ve sosyal bilimlere kadar birçok bölümde okuyan gençler seslerini duyurmaya çalışıyor. Deprem nedeniyle 4. sınıfta eğitimi yarım kalan Sevda Arslan, "Bu bir hayat memat meselesi" diyerek yetkililere sesini duyurmaya çalışıyor.
Eğitimlerine devam edemeyen öğrenciler, haklarını geri kazanmak ve yıllardır verdikleri emeğin boşa gitmemesi için yetkililerin harekete geçmesini bekliyor.
Pandemi, Deprem ve Diğer Zorluklar Eğitim Hayatını Derinden Sarstı
Pandemi sürecinde çevrimiçi eğitimde yaşanan aksaklıklar, teknik yetersizlikler ve uygulamalı derslerin aksaması, öğrencilerin eğitimde geri kalmasına yol açtı. Bunun yanı sıra, deprem ve benzeri doğal afetlerin etkisiyle birçok öğrenci, maddi ve manevi anlamda büyük zorluklar yaşadı. Eğitimlerini aksatan bu olağanüstü koşullar, gençlerin psikolojisini olumsuz etkiledi ve belirsizliklerle dolu bir süreç yaşattı. Öğrenciler, böylesine zorlu bir dönemde eğitim haklarının korunmasını istiyor ve kapsamlı bir af düzenlemesi talep ediyor. Seslerini farklı siyasi parti ve Milletvekilleri üzerinden duyurmaya çalışan gençlere siyasilerden destek açıklamaları gelmiştir.
HÜDAPAR Milletvekili Faruk Dinç, 2014 yılında YÖK tarafından belirlenen azami süre uygulamasının öğrenciler üzerinde yarattığı mağduriyete dikkat çekti. Yükseköğretimde ön lisans için 4, lisans için 7, altı yıllık lisans programları için ise 9 yıllık azami sürelerin belirlendiğini hatırlatan Dinç, bu sürede mezun olamayan öğrencilerin üniversite ile ilişiklerinin kesildiğini belirtti. Dinç, “Öğrencilerimiz 12 yıllık zorunlu eğitimin üzerine ortalama 20 yıllık bir eğitim serüveni yaşıyorlar. Ancak azami süreye takılarak birden üniversite ile ilişkileri kesiliyor ve ciddi mağduriyetler yaşıyorlar. Bu süreçte ülkemiz pandemi, deprem ve 15 Temmuz gibi zorlu dönemlerden geçti. Öğrencilerin ailevi sorunları da göz önünde bulundurulmalı. Azami süre uygulamaları akademik takvim doğrultusunda yeniden revize edilmelidir” dedi.
Dinç ayrıca, 2022 yılında çıkarılan affın sınırlı kapsamı nedeniyle birçok öğrencinin bu aftan yararlanamadığını belirterek, kapsamlı bir öğrenci affının çıkarılmasının önemine vurgu yaptı. “Sadece belirli bölümlerdeki öğrencileri değil, tıp, diş hekimliği, mühendislik ve doktora öğrencileri gibi tüm öğrencileri kapsayacak geniş bir af sistemi çıkarılmalı ve gençlerimizin mağduriyeti giderilmelidir. Umuyoruz ve inanıyoruz ki yetkililer bu sesi duyacak ve gençlerimize yönelik kapsamlı bir af çıkaracaktır." diyerek sözlerini tamamladı.
CHP Milletvekili Dr. Aylin Yaman ise Yükseköğrenim gören gençlerin ekonomik koşullar, COVID ve benzeri sağlık alanında yaşanan krizler, ilave olarak doğal afetlerin yarattığı büyük tahribat da göz önünde bulundurularak, gençlerin en temel haklarından birisi olan eğitim haklarından yararlanabilmeleri için, öğrenci affının gerekli olduğunu ifade etmiştir. Bu nedenle Yükseköğretim Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifini TBMM Başkanlığına sunmuştur.
Saadet Partisi Milletvekili Necmettin Çalışkan ise bu süreçte çıkarılan yasalar ve azami süre uygulaması nedeniyle, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin eğitim hayatlarının sona erdirildiğine dikkat çekti. Çalışkan, 1,5 milyon öğrencinin acil şekilde yeni bir af beklediğini belirterek, "Bu durum, ülke bütçesine bir yük değildir; gençlerin taleplerine duyarsız kalınmamalıdır. 2022'de çıkarılan afla ilgili bazı aksaklıklar verimli bir sonuç elde edilmesine engel oldu. Mezuniyetine az bir süre kalmış gençlerin tekrar kayıt yaptırıp mezun olabilmeleri, memleketimizin yararınadır ve gençlerimizi sevindirecek bir adımdır" dedi.