Milletimiz İçin, Memleketimiz İçin, Hepimiz İçin Hayırlısı Olur İnşaAllah
Seçim günleri demokrasi şölenidir. Millete fikrinin sorulduğu günlerdir. Kimse yok yere gerginlik peşinde koşmasın. Biz bu seçim işini dünyada en iyi yapan ülkelerin başında geliyoruz. Bu defa da öyle olacak. Sonuç ne olursa olsun hepimiz kazanacağız...
Artık vaatler, sözler kampanyalar bitti. Tam da 1950’deki 14 mayıs’ta olduğu gibi, “Söz de karar da milletin”.. Artık herkes susacak ve millet son sözü söyleyecek…
**
Bir defa şunun altını kalın kalemlerle çizmekte yarar var.. Sandık bu.. Sandıktan her şey çıkabilir.. Herkes çıkabilir. Siyasetin doğasıdır bu. Kıbrıs Fatihi, Abdullah Öcalan’ı yakalayıp içeri tıkan adam, Efsane Karaoğlan Bülent Ecevit, 3 Kasım 2002’de artık bir daha siyaseten hiç ayağa kalkmamak üzere tarih olmadı mı?.. Aynı seçimde, "artık muhtar bile olamaz" dedikleri bir lider doğmadı mı?.. Evet Erdoğan'ın bu denli güçlü bir şekilde liderlik koltuğuna oturması hiç de sanıldığı kadar kolay bir iş değildi... Şu kadarını hatırlatayım.. 1986 milletvekili ara seçimlerinde milletvekili, 1989 yerel seçimlerinde ise Beyoğlu belediye başkanı adayı oldu.. Her ikisinde de seçilemedi.. 1991 genel seçimlerinde milletvekili adayı olarak bir daha girdi seçimlere. Tam seçiliyordu, tercihli oy sistemi nedeniyle sırasını başka bir vekil aldı, YSK milletvekilliğini geçersiz saydı.. 1994 yerel seçimlerine giderken televizyonlar, adaylar arasında adını bile telaffuz etmiyorlardı.. Peki sonra ne oldu?...
**
Önce İBB Başkanı oldu. Ardından zorla koltuğundan alındı hapse atıldı. Sivil/asker bürokrasi, emniyet, yargı emperyalistler, İstanbul sermayesi.. Herkes ama herkes onu durdurmak için canla başla çalıştı... Ama o ayağa kalktı ve ERDOĞAN oldu...
**
Diyeceğim o ki, sandıktan her şey çıkabilir..
Erdoğan da kazanabilir Kılıçdaroğlu da…
**
Değerli dostlar..
Tam demokrasiye geçtiğimiz 1950’den bu yana; iyi/kötü, doğru/yanlış yaşanmamış hiçbir şey kalmadı.. Darbeler, muhtıralar, kanlı darbe girişimleri, yargısal darbe denemeleri .. Hatta görevdeki başbakana iş göremez raporu çıkararak hastane darbesi yapmaya kalkanlar bile oldu.. Siyasi suikastler gördük... Kasetli şantajlarla devre dışı bırakılan politik aktörler (ki son örneğini bu seçimde yaşadık)… Sayamayacağım kadar kirli ve karanlık hikaye anlayacağınız... “Tüm bu pislik içinde ışıl ışıl parlayan tek bir şey göster” derseniz size derim ki; “ne olursa olsun biz bu seçim işini hep çok iyi yaptık”… Her seçim döneminde, “çöpten pusulalar çıktı, oylar çalındı, hile yapıldı” vs.. dense de günün sonunda eğer fark çok yüksekse taraflar “adam kazandı” diyerek el sıkıp görev teslim etmesini bildiler.. İşte Ankara Büyükşehir Belediyesi işte İstanbul Büyükşehir Belediyesi.. Seçimler oldu ve millet iradesinin tecellisine herkes şapka çıkarıp saygı duydu.. 14 Mayıs gecesi ya da ikinci tur seçimlerde de aynısı olacak..
**
Eğer millet Erdoğan’a bir dönem daha yetki verirse 6+1 partilerin tamamı seçim sonrası oluşacak parlamento aritmetiğine göre milletin verdiği yasama yetkisini yerine getirmek üzere işlerinin başına geçecek ve hayat kaldığı yerden devam edecek.. Yok Erdoğan değil Kılıçdaroğlu kazanırsa Erdoğan da aynen milletin kendisine verdiği yasama yetkisiyle grubunun başında olarak parlamentoda ülke yönetimine katkı sunmaya devam edecek.. Kimse aksini düşünmesin.
**
Seçimler birer demokrasi şölenidir. Milletin sözünü söylediği günlerdir seçim günleri.. Tadını çıkarmaya bakalım.. Milletimiz için memleketimiz için hepimiz için en iyisi olsun inşallah…