Sevgilimiz, arkadaşımız, komşumuz, evladımız, babamız... İçimizden biri... Yani biz. Tehlikenin farkında mısınız?
Abone olİstanbul'da zanlı sevgilinin hala bulunamadığı o tüyler ürperten, 'bu kadarı da olur mu' dedirten, anneleri ta içinden acıtan, ayrıntılarını okumaya yüreklerimizin elvermediği ''Münevver katliamı''...
Mardin'de üstelik bir düğün evinde annelerin evlatları, evlatların anneleri önünde hunharca öldürüldüğü ve 44 kişiye mezar olan Bilge köyü katliamı...
Konya'da 4 yaşındaki Beyza'nın komşuları tarafından sobada diri diri yakılarak öldürüldüğü içler acıtan aile dramı...
Ve Adana katliamı... Sıradan bir aile babasının, sıradan bir aile evladının eli titremeden, vicdanı sızlamadan 8 kişilik ailesini, annesini, babasını, kardeşlerini, yeğenlerini topyekün yokettiği akılalmaz vahşet...
Giderek büyüyen tehlikenin farkında mısınız? Arkadaşımız, sevgilimiz, evladımız, babamız, komşumuz... İçimizden biri... Yani biz... Pek çoğunun temelinde hep aynı sorun yatıyor... Ekonomik kriz, işsizlik... Toplumsal cinnet giderek tırmanıyor...
HÜKÜMETE ACİL EYLEM ÇAĞRISI
Prof. Dr. Nilüfer Narlı, aile içi çatışmaların hızla artığına dikkat çekerek yetkilileri uyardı ve acilen bir eylem planı hazırlanması çağrısında bulundu... Yılmaz Özdil ise Hürriyet'teki köşesinde herkesin domuz gribinden korktuğunu ama asıl korkulması gerekenin panik atak salgını olduğunu söyledi... ''Depresyon had safhada, canımız burnumuzda'' diye yazan Yılmaz Özdil, mayınlı araziyi ısıtıp ısıtıp önümüze getirdiklerini kaydederek bakın ne diyor:
''Halbuki 17 milyon yürüyen mayın var bu memlekette. Aramızda dolaşan, trafikte arkamızdan gelen, vapurda yanımıza oturan, belki kapı komşumuz, belki akrabamız... Damarına ne zaman basılacağını bilmediğimiz hareket halinde 17 milyon mayın... Ne zaman gelecek Meclis gündemine?''
İLLA AGRESİF OLMASI GEREKMEZ
Psikiyatr Sabri Yurdakul'a kulak verirsek bir cana kıyacak kişinin mutlaka asık suratlı, çatık kaşlı, agresif görüntülü olması gerekmiyor. Çok durağan görünen kişiler de aynı ruhsal çöküntüyle cinayet işleyebiliyor. ''Ancak, anlamını irdeleyecek olursak cinnet, muhakemenin yitirildiği, öfkenin kontrol edilemediği, sakinleşildiğinde ise pişman olunacak şeylerin yapıldığı bir patlama noktasıdır'' diyor uzmanlar...
HER İNSAN BİR KEZ YAŞAYABİLİR!
Psikiyatr Sabri Yurdakul, ''Her insanın yaşamının bir devresinde maddi ya da manevi nedenlerle ruhsal çöküntü yaşayabileceğini, psikolog destek almadan sıkıntıların atlatılamayacağını'' kaydediyor...
ÖNCEKİ HABERLER
