9 yaşındaki çocuğa okulda 25 kişinin tecavüz ettiği iddiası herkesi şok etmişti. Ancak soruşturma derinleştikçe olay farklı yönlere uzandı. Ancak zihinler bir kez bulanmıştı.
Abone olAdana’da K.S.E İlköğretim Okulu öğrencisi 9 yaşındaki erkek çocuğu G.S’ye tecavüz ettikleri iddiasıyla dokuzu aynı okulda eğitimci olan 25 kişi hakkında açılan dava, daha başlamadan muammaya dönüştü. G.S’nin gazetecilerden saklanan ailesi hakkında anlatılanlar da kafalardaki soru işaretlerini artırıyor. Her koşulda bütün bu yaşananlar, 9 yaşında küçük bir çocuğun masum dünyasında fırtınalar koparıyor. Geçen hafta sonu Hürriyet’teki haber, bir ‘utanç davası’nı daha duyuruyordu. Çocuklara yönelik tecavüzle ilgili diğer olaylardan farklı olarak, bu kez sanıkların önemli bölümü, kurbanın öğretmeniydi. İddialara göre ‘iğrenç emelleri’ni okulun bahçesinde, tuvaletinde gerçekleştirmişlerdi. G.S’nin 45 yaşındaki annesi, 2004 Şubatında bir gün okula gelerek bahçede ‘O öğretmenler yaptıklarını bilirler, görürler’ diye bağırmıştı. Ardından polise başvuran anne V.S. ile oğlunun ifadeleri doğrultusunda yaklaşık 40 kişi sorgulandı. 25’i hakkında dava açıldı. Okulun iki müdür yardımcısı, yedi öğretmeni, G.S’nin komşusu bir polis ve bir astsubay, mühendisler, işadamları, Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önümüzdeki günlerde başlayacak davanın sanıkları oldu. Dava dosyasına da girdiği öğrenilen iddialara göre ilk fail, küçük G.S. ile aynı apartmanda oturan A.Ö’ydü; asansörde ağzını kapatarak evine sürüklemekten arkadaşıyla kolasına içki katmaya kadar pek çok ‘yaratıcı’ yöntemle G.S’nin ırzına geçmişti. Sonrası çorap söküğü gibi gelmişti. Okuldaki öğretmenden üst kattaki polis memuruna onlarca kişi, evde, mahalle fırınında, lahmacun salonunda, okul bahçesinde aynı eylemi tekrarlamıştı. Adana Emniyet Müdürlüğü Çocuk Bürosu, soruşturma kapsamında G.S’yi Adana Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. 16 Şubat’ta verilen raporda ‘fiili livata izine rastlanmadığı’ belirtiliyor, G.S’nin ‘anne ve babasıyla birlikte’ çocuk psikiyatrisine sevki öneriliyordu. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi de 25 Şubat’taki raporunda, aynı sonuca varmıştı: ‘Fiili livataya rastlanmamıştır!’ Savcı Erten Tamoğlu, bir de İstanbul’dan görüş almak istedi. Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu, altı ay sonra yaptığı inceleme sonucu, 28 Haziran tarihli raporunda, G.S’nin ırza geçmeye teşebbüs ya da tasaddi (girişim aşamasında) bir travmaya maruz kaldığını tespit etti. Bunun üzerine dava açıldı. Mahalleliye göre annenin psikolojisi bozuk, babanın ise dengesiz kişiliği var G.S. üç çocuklu bir ailenin oğlu. Evleri, düzgün sokakları, yüksek apartmanlarıyla dikkat çeken, orta kesimin yaşadığı bir mahallede. Okula çok yakın. Ablası liseyi yeni bitirmiş, ‘hanım hanımcık’ bir kız olarak tanınıyor. Ağabeyi ise çok başarılı bir öğrenci. ‘Şimdi başka okulda ama benden hep 5 alırdı. LGS’de ondan çok umutluyum’ diyor bugün tecavüzle suçlanan öğretmen... G.S’yi ise hiç tanımadığını söylüyor. G.S’nin babası M.S. bir tekstil fabrikasından emekli ustabaşı. Oturdukları evin yanı sıra otomobili ve Mersin’de yazlığı var. Çevredekilere göre dengesiz bir kişiliğe sahip. Eşi V.S’nin ise ‘psikolojisi çok bozuk.’ Çiftle konuşma şansımız olmadı. Kapıları açılmıyor, telefona çıkan ve kendini ‘G.S’nin teyzesi’ olarak tanıtan kişi ise ‘Yazlığa gittiler’ diyor. Oysa baba M.S’nin gözbebeği otomobili kapının önünde. G.S. ise sömestr başından bu yana okula uğramıyor. Mahalleli de sessiz kalmaktan yana. Nedeni, zorla konuşan bir komşunun söylediklerinde gizli: ‘M.S’nin sokakta çıkarmadığı rezalet kalmadı. Herkesle kavga etti. Buraların kralı gibi, herkesi sindirmiş. Bulaşmasından korkan konuşmuyor.’ Baba M.S. hakkında rivayet muhtelif. Komşuları karısını bıçakladığını, Ceyhan’dan taşındıklarını anlatıyor. Bir tecavüz iddiası bile var. Otomobilini yolun ortasına çekip, müziği sonuna kadar açarak bira içtiği, bir kapıcı oğlunu sokak ortasında zincirle dövdüğü, herkesle sürekli kavga halinde olduğu, çocuklarına şiddet uyguladığı, dört ailenin onlar yüzünden evini sattığı da iddia ediliyor. Anne anlatıyor, G.S. onaylıyor 9 yaşındaki G.S’nin tutanaklardaki ifadeleri tüyler ürpertici. Annesi V.S. anlatıyor, G.S. ise onaylıyor: ‘Oğlum, okulun bahçesinde defalarca tecavüze maruz kalmış. ’ Daha sonraki anlatımlarına göre, oğlu filan komşuya, falanca kişiye gidiyor. Bu liste, annenin ağzından böyle uzayıp gidiyor. Dava açıldı çünkü ortada küçük bir çocuk var G.S. ve annesinin ‘tüm Adanalıları sapık yaptığını’ düşünen polislerin vicdanı rahat değil. Şöyle diyorlar: ‘Bu yüzden arkadaşımızı da aldık, sorguladık. Sanıklar içinde komşuya iki günlüğüne misafir gelen biri var. Başta olayı ciddiye aldık, inandık. Çünkü böyle olaylar geliyor, kimi kimsesi olmayan çocukları bile alıyoruz, DNA’larını çıkararak suçluları kısa sürede yakalıyoruz. Ama bu olayda soruşturma derinleştikçe, çelişkiler ortaya çıktıkça, hepimiz şaşırıp kaldık. Şimdi dava açıldı, savcı, açmak zorundaydı çünkü küçük bir çocuk sözkonusu. Ama bizim sanıklar açısından vicdanımız rahat değil.’ G.S’nin ‘Belki arkadaşlarıyla bu tür cinsel deneyimler yaşamış olabileceğini, ama bu kadar yetişkin tarafından tecavüze uğramış olsa, vücudunda çok daha farklı bulgular ortaya çıkacağını’ söylüyorlar. Endişeleri, tüm bu iddiaların annenin hayal mahsulü olması... Annenin suçladığı müstahdemden dava Okuldaki öğretmenler, G.S’nin annesinin geçmişte bir müstahdemi suçladığını, okuldan uzaklaştırılan ve soruşturulan müstahdemin de aklandıktan sonra aileye tazminat davası açtığını anlattılar. Suçlanan öğretmenlerden biri de ‘G.S’nin iki kardeşini okuttum, beni severlerdi. Anneleriyle de aramız iyiydi. Yaptığına anlam veremedim’ dedi. Öğretmen, hiç rahatsız değil, çünkü gerçeklerin yakında ortaya çıkacağından emin. Ailenin komşularının yerinde olmadığına şükrediyor. Suçlanan arkadaşlarıyla birlikte tazminat davası açmayı düşünmüş. ‘Onu da yapsak adamın bir evi, bir arabası var, onlar da elinden gidecek, acıyorum’ diye konuşuyor. UZMANLAR NE DİYOR Ya anne tutarsız ya da böyle şeyler yaşanmadı Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Servisi’nde çocuğu gören doktor ve psikologlarına göre G.S. kesinlikle psikiyatrik yardım almalı. Hatta annesi de: ‘Yaşadığını söylediği olaylar, öfke, kızgınlık, korku doğurabilecek nitelikle olmasına rağmen çocuk bunları çok rahat anlatıyor, yüzündeki ifade tekdüze. Ailesinin tavrı da dikkat çekici. Bir yıldır şüphelendikleri bir şahsı balkondan takip ettikleri halde, çocuğu korumak, kollamak konusunda tutarsız tavır sergilemişler. Örneğin anne, sabahçı olan G.S’nin, her gün 20 dakika erken okula gitmesine, öğlen uykularında kendisini uyutup dışarıda tuhaf şeyler yaşamasına göz yummuş. Bütün bunlara bakılırsa ya duyarlı bir anne değil ya da bu olaylar yaşanmadı.’ OKUL MÜDÜRÜ NE DİYOR 20-25 yıllık öğretmenler son derece üzgün Tecavüz iddiası, 2027 öğrencili K.S.E İlköğretim Okulu’nda deprem etkisi yaratmış. Hafta sonunda olayı öğrenen çok sayıda veli dün okula akın etti. Kimi yöneticiler, ‘Velileri iddiaların doğru olmadığına nasıl inandıracağız’ telaşında. Müdür Mahmut Sakar olayın iler tutar yanı olmadığını söylüyor. Müdür, dün sabah öğrencilerle birlikte velileri okulun tören alanında topladı. ‘Biz çocuklara öz anneleri ve babaları kadar yakınız. Okulunuza, öğretmenlerinize güveniyor musunuz’ diye sordu. ‘Evet’ cevabı aldı. Veliler ikna olup evlerine döndü. Suçlanan, davayla birlikte bakanlık soruşturmasından geçen 20-25 yıllık öğretmenler üzgün ve kırgın. Zanlılar arasına yerleştirilen sivil polis için de tecavüzcü dedi Baba M.S’nin en ilgi çekici olaylarından biri, balkondan tartıştığı bir komşusunu küçük oğlu G.S’ye gösterip ‘Bu amca da vardı değil mi oğlum’ diye bağırması. Aynı kişi polisteki ifadesinde ‘Çocuğu tanımam, ama babasıyla bir gün araba yeri üzerine tartışmıştık’ diyor. Zaten mahallelinin genel kanısı, M.S’nin tüm kızdıklarını tecavüz listesine eklemiş olduğu. Polisteki soruşturma sırasında G.S’nin verdiği olay yeri tanımlarının gerçeklerle örtüşmemesi, yüzleştirmede araya sıkıştırılan sivil polisi tecavüz zanlısı olarak teşhis etmesi bu konudaki şüpheyi artırıyor. Hürriyet