MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmet Büyükataman'a göre AK Parti hükümeti yargıyı kuşatma çabalarından vakit bulup da problemleri çözmeyi ele almadı...
Abone olMHP Genel Başkan Yardımcısı İsmet Büyükataman, ''Yargıyla dalaşmaktan, yargıyla kavga etmekten, yargıyı kuşatıp ele geçirmeye çaba sarf etmekten, yargının adeta çözümsüz hale gelmiş problemlerini görmek, ele almak ve çözüme kavuşturmak ne yazık ki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin aklına gelmemiştir'' dedi,
Büyükataman, Sivas'ta düzenlediği basın toplantısında, hükümeti eleştirdi. ''AKP iktidarında geçen 8 kayıp yıl, 87 yıllık Cumhuriyet tarihinin kriz ve kargaşa içinde geçen en acılı ve en karanlık dönemidir'' diyen Büyükataman, şöyle konuştu:
''Tek başına iktidar gücüyle israf edilen bu 8 yılda, aziz milletimizin sosyal dokusu ağır yara almıştır. Toplumsal sorun alanları alabildiğine genişlemiştir. Kamplaşma ve kutuplaşmalar derinleşmiştir. Çatışma dinamikleri her alana yayılmıştır. Devlet kurumları kuşatılmış, siyaset kurumu kirlenmiştir. Ahlaki çöküntü, sosyal çözülme, kültürel çürüme ve siyasi kokuşma dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Bugün milletimiz daha yoksul, daha çaresiz, daha umutsuzdur. 2002 yılından beri cepheleşmenin sunduğu fırsatlardan istifade eden AKP iktidarı, geleneksel sorun alanlarını kaşımaktan ve kangren haline dönüştürmekten bir türlü vazgeçmemiş, buradan da kendisine mağdur imajı çıkarmak için olağanüstü bir gayret ortaya koymuştur. Milletimiz AKP iktidarı ile kurumlar arasında kronik hale gelen ve bir türlü dinmeyen karşılıklı itişme ve çekişmeden artık yorulmuş ve bıkmıştır. AKP iktidarı TSK başta olmak üzere kurumlara yönelik 'ele geçirme', mümkün değilse 'yıpratma ve gözden düşürme' çabalarına bir an önce son vermelidir.''
İktidarın dış politikasını da eleştiren Büyükataman, ''AKP iktidarları tarafından dış politikada ortaya konulan teslimiyetçi, aciz ve şahsiyetsiz anlayış sonucu milli davalarımız ver-kurtul anlayışıyla feda edilmiştir'' dedi.
Bugün Türkiye'nin bir ateş çemberinden geçtiğini öne süren Büyükataman, ''Ağır bedeller ödenerek oluşmuş Türk milleti, etnik ve inanç temelinde ayrıştırılmaya çalışılmakta, ülkemiz beka düzeyinde tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya bırakılmak istenmektedir'' diye konuştu.
''AKP hükümetleri döneminde, vatandaşımızı yoksulluktan kurtaracak, dengeli ve adil bir gelir dağılımını sağlayan bir ekonomik ve sosyal düzen tesis edilememiştir'' diyen Büyükataman, ''Umut ediyoruz ki, aziz milletimiz yoksulluğu bir kader olarak kabul etmeyecektir. Bölücülüğü meşru ve normal görmeyecektir. İstismara ve işbirlikçiliğe izin vermeyecektir. Çatışma ve kavganın vebalına ortak olmayacaktır'' ifadesini kullandı.
Türkiye'nin kaybedecek yılları, heba edecek değerleri, israf edecek kaynaklarının olmadığını söyleyen Büyükataman, şöyle devam etti:
''Bu iktidarın artık son kullanım tarihi dolmuş, geçen her gün sonradan telafisi çok zor olacak bedelleri ortaya çıkarmıştır. Bu sürece 'dur' demenin, demokratik devir teslimin yapılmasının zamanı artık gelmiştir. Yeni bir silkiniş ve uyanışın ilk durağı önümüzdeki genel seçimlerde kendisini gösterecektir. Türkiye'nin onurlu, huzurlu ve kudretli geleceğinde söz sahibi olmak için Türk milletini, Milliyetçi Hareketi tek başına iktidar yapmaya çağırıyoruz.''
CMK'NIN 102. MADDESİNİN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİ
Büyükataman, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) tutukluluk sürelerini yeniden düzenleyen 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle yapılan tahliyelerle ilgili tartışmalara yönelik soru üzerine, ''Ne yazık ki, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin hemen her konuda gösterdiği aymazlığın bir örneğini Türk Ceza Kanunu'nun 102. maddesiyle alakalı yapılan düzenlemesinde yaşadık'' dedi.
Bu düzenlemenin AK Parti tarafından 2004'de yapıldığını, 2005'de hayata geçirilmesi kararı alındığını ifade eden Büyükataman, ancak gerekli hazırlıkların tamamlanmadığı düşüncesiyle bu uygulamanın daha sonra 2008 yılına ertelendiğini, ancak bir ihtiyaç yine gündeme getirilmek suretiyle 31 Aralık 2010 tarihine kadar bunun uygulamasının tehir edildiğini ifade etti. Büyükataman, şunları söyledi:
''Aradan 6 yıl geçmiş olmasına rağmen bu süre içerisinde neticesi kamu vicdanında bu ölçüde ciddi bir tepkiye vesile olan, endişeleri beraberinde getiren bu düzenlemenin açacağı bu sonuçları öngörmemek bir basiretsizlikten öte bir gaflettir. Yargıyla dalaşmaktan, yargıyla kavga etmekten, yargıyı kuşatıp ele geçirmeye çaba sarf etmekten, yargının adeta çözümsüz hale gelmiş problemlerini görmek, ele almak ve çözüme kavuşturmak ne yazık ki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin aklına gelmemiştir. Anayasa Mahkemesi'nin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun operasyonunu müteakip anlaşılan, görülen o ki, Yargıtay'a yönelik de bir operasyon niyetleri ve hesapları söz konusudur. Sayın Genel Başkanımızın da ifade ettikleri gibi, yargıyı daha fazla yıpratmadan, bu konuların kamuoyunda karşılıklı ele alınıp görüşülmesinden bir an önce vazgeçilerek bir araya gelinmeli ve yargıda gerçekten kapsamlı bir yargı reformu ele alınmalı, problemler karşılıklı bir anlayış içerisinde meclis gündemine olgunlaştırılarak getirilmeli ve bir çözüme kavuşturulmalı.''
MHP olarak bu anlamda hükümetin atacağı, yargı reformuyla alakalı yapacağı her düzenlemeye katkı vermeye hazır olduklarını bildiren Büyükataman, ''Ama ne yazık ki, maksat yargının problemlerini halletmek değil, bu vesileyle yine kabahatini, ihmalini, kusurunu, gizli gündemini milletin dikkatlerinden kaçırmaya yönelik bir gayret içerisinde Sayın Başbakan ve ekibi. Yargıtay ile kavga etmek suretiyle yine yeni bir istismar alanı ve mağduriyet söylemi ile gündemi meşgul ediyor. Bu konu eğer bir an önce çözüme kavuşturulmazsa gerçekten vatandaşın yargıyla alakalı endişeleri de ne yazık ki giderek artacaktır'' diye konuştu.
Adaletin herkese lazım olduğunu belirten Büyükataman, ''Adalet herkesin sığınacağı bir liman olmalı. Kararlarından emin olduğu bir liman olmalı. Dolayısıyla daha fazla yargıyla ilgili tartışmaların yapılması doğru değil. Bir gün kendilerine de bu yargının lazım olacağını, ihtiyaç hissedeceklerini hatırlatmak istiyorum'' dedi.