BIST 9.407
DOLAR 34,42
EURO 36,42
ALTIN 2.840,94
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

MHP'li Vural'dan renkli basın toplantısı

Kesintili eğitimde Kur'an'ın seçmeli ders olması yönündeki önergeye destek veren MHP, AK Parti'yi kopyacılıkla suçladı.

Abone ol

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Kur'an-ı Kerim ve Hz. Muhammed'in hayatının seçmeli ders olarak okutulmasının, ülkücü hareket tarafından 1980 öncesinden başlayarak savunulduğunu belirtti. Vural, "Biz bu irade beyanında bulunurken, bunlar yan gelip yattılar'' diyerek AK Parti'ye çattı.

TRENİ ÇOCUĞA VERMEDİ

Oboma'nın lokomotif Erdoğan'ın vagon olduğu treni isteyen çocuğa Vural, "BOP'çuların trenine binmeyin. İnanç ayrımcılığı, milliyet ayrımcılığı yapanların trenine binmeyin" diyerek kötü örnek olduğu gerekçesiyle treni vermedi.

Gençlik yıllarında futbol oynadığını belirten Erdoğan'a Vural, "Biz mücadele ederken top peşinde koşanlar bu mücadeleyi anlayamaz" diye cevap verdi.

Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, ''bir milli eğitim sistemi nasıl oluşturulur, eğitim nasıl milli olur'' ekseninde, MHP olarak görüşlerini ortaya koyduklarını ve bu eksende hem AK Parti'den, hem CHP'den farklılıklarını ifade ettiklerini söyledi.

''Nesiller eğer milliyetine, diline ve dinine saygılı ve onları anlayan nesiller olursa bütün oynanan oyunları bozabiliriz'' anlayışında olduklarını söyleyen Vural, şöyle devam etti:

''İnanç ve milliyet ayrımcılarına karşı mücadelede kararlı olduğumuzu ifade ettik ve bu eksende de MHP olarak bizim verdiğimiz bir önergeyle de Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz'in hayatı ile ilmihal bilgilerinin ders olarak okutulmasına ilişkin talebimiz AKP oylarıyla reddedilmesine rağmen, kısmen taleplerimizi karşılayan önergelerine 'evet' diyerek, amacımızın partizanlık ve siyasi rekabet olmadığını ifade ettik.''

Merhum Alparslan Türkeş'in ''Orta Öğretimde Kur'an-ı Kerim dersi okutulmalı'' sözünün yer aldığı 15 Şubat 1977 tarihli ''Ülkücü Kadro'' dergisinin kapağını, basın mensuplarına gösteren Vural, ''O zaman Ülkü Ocakları ve Ülkü-Bir tarafından 700 bin imza toplandı. TBMM Dilekçe Komisyonu'na sunuldu bu imzalar. MHP olarak fikir ve siyaset namusumuzu koruyarak, milletin treninde olduk hep. Bu milleti kompartımanlara ayırmama mücadelesini sürdürdük. Başkalarının yaptığı gibi yabancı projelerin lokomotifliğinde, milletimizi kompartımanlara ayırıp, birbirini anlamaz, birbirini bilmez topluluklar haline dönüştürülmesine hep karşı çıktık. MHP olarak samimi bir şekilde böyle bir siyasi mücadelenin adıyız biz'' diye konuştu.

Vural, 21 Mart 2012'de ve daha önce değişik vesilelerle MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Kur'an-ı Kerim'in seçmeli ders olarak okutulmasına ilişkin 'irade beyanınında' bulunduğunu vurgulayarak, ''Sayın Genel Başkanımız, 'Kur'an-ı Kerim'i seçmeli ders yapalım, imam-hatiplerin orta kısmını açalım' diye irade beyanında bulundu. Biz bu irade beyanında bulunurken, bunlar yan gelip yattılar. Bu konuda bir tek cevap bile vermediler. Böyle açık bir irade beyanı olmasına rağmen, maalesef siyasi irade açık çağrılarımıza sağır kaldı. İşte bugün biz bu iradeyi ortaya koyduk ve bu iradeye oy veren AKP'lilere açıkçası teşekkür etmeme gerek yok; görevlerini yapmışlardır, görevlerini yaptıkları için ancak teşekkür ederim'' ifadelerini kullandı.

DİNİN YARISI İNSAFTIR

MHP olarak zorunlu eğitimin kademeli olması gerektiğini her yerde ifade ettiklerini kaydeden Vural, şöyle konuştu:

''Sayın Başbakan bütün bunları görmezden gelerek dün konuşuyor; 'sokaklarda da beraberler' diyor. Bu ne gözü dönmüş bir çarpıtmadır. MHP'nin duruşu ortadayken, MHP'ye dil uzatması, 43 yıllık fikir ve siyaset namusunu koruyarak gelen MHP'ye saldırması akıl izan alacak şeyler değildir. Bunlar arzu ettikleri zaman papaz elbisesi bile giyiyor. Sayın Başbakan 28 Şubat statükosunun aslında devamı olduğu için bu konuda başka partilere de saldırarak üstünü örtmek istiyor. Bize diyor ki '28 Şubat'ta onların kapattığını biz açıyoruz'...

Açıkça sesleniyorum, ey Recep Tayyip, ey AKP; madem siz 28 Şubat'ın kapattığı imam hatip ortaokullarını açmak istiyordunuz da neden bunun açılması için bir tasarıyı Bakanlar Kurulu'ndan neden geçirmediniz? Hadi diyelim bundan korktunuz; TBMM'ye grup başkanvekillerinizin imzasıyla gönderdiğiniz kanun teklifinde niye İmam Hatip ortaokullarının açılmasını istemediniz? Bunların derdi açmak değil, bu eksende siyasi bir tartışmanın odağı yapmaktı. Peki neden acaba Devlet Bahçeli 21 Mart'ta gel beraber açalım dediğinde, 'ben varım' demediniz. MHP bu konuda önerge verdiği zaman bile önergen yoktu. Şimdi kalkmış, MHP'nin 28 Şubat'ta oluşturulan statükonun yanında olduğunu söylüyorsun. İnsaf ya... Dinin yarısı insaftır.''

Vural, MHP olarak, kesintisiz eğitim yasası çıkartıldığında da buna karşı olduklarını ve bu konuda hazırlanmış parti çalışmalarında net ifadelerin bulunduğunu belirterek, ''MHP o gün de kesintisiz temel eğitimin ideolojik bakış açılarıyla şekillenmesine karşı çıkmıştır. Sen ne yapıyordun o zaman; asıl 28 Şubat'a şükran duyması gereken sensin. Onun sayesinde fikirlerini değiştirdin. 28 Şubat olmasaydı sen yine Milli Görüş kimliğiyle bugün Saadet Partisi'nde siyaset yapıyor olacaktın'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk gençlik yıllarında yırtık kramponla futbol oynadığına ilişkin bir konuşmasından basın mensuplarına kısa bir video izleten Vural, ''Biz mücadele ederken top peşinde koşanlar bu mücadeleyi anlayamaz'' diye konuştu.

Vural, daha önce düzenlediği bir basın toplantısında ''Obama'nın treni'' diye gösterdiği oyuncak trenin Mustafa Özkan Temuçin adındaki bir çocuk tarafından kendisinden istendiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

''Hayır dedim. Obama'nın lokomotif olduğu AKP'nin bindiği treni kendisine göndermeyeceğim. 'Bu tren sana yakışmaz' dedim. Ey çocuklarımız, ne olursunuz Obama'nın çektiği lokomotiflerin trenine binmeyin. BOP'çuların trenine binmeyin. İnanç ayrımcılığı, milliyet ayrımcılığı yapanların trenine binmeyin. O kötü bir örnek. O yüzden o kötü örneği bu çocuğa göndermekten imtina ettim, kendisini de aradım ve kendisine Obama ya da PKK, BDP, KCK'nın lokomotif olduğu tren yerine başka bir tren gönderiyorum dedim ve bugün paketleyip o terini çocuğumuza gönderiyorum. Yabancıların dolmuşuna binmeyin, onların gazına da gelmeyin.''