Vural, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin gündeminin terör olduğunu, her gün kan ve can verildiğini ifade ederek, bunun terörle mücadelede ortaya çıkan zafiyetin sonucu olduğunu savundu.
Abone olMHP Grup Başkanvekili oktay Vural, ''Davutoğlu ile Öcalan'ın yol haritasının aynı düşünceden yola çıktığını görmüş olmaktan üzüntü duyuyorum.. Hodri meydan sana, yüreğin varsa gel bu hesaplaşmayı başlatalım seninle'' dedi.
POLİS VE ASKER KURBANLIK KONU DEĞİL
MHP'li Vural, ''8 polisin şehit olduğu geçiş güzergahı kontrol edilmiş midir, jammer var mıdır, koruma var mıdır, neden bunlara zırhlı araç verilmemiştir? Terörle mücadele eden güvenlik güçlerimiz için gerekli tedbirleri almadan sevki ve idare eden yöneticiler hakkında gerekli işlemler yapılmalı. Kendinize uçak, Mercedes makam arıcı alırken bonkörsünüz. Bu millet birlik ve bütünlüğü için şehit verecek yürekli insanları eğitmede aileleri olarak karalı ama yöneticiler bu kınalı kuzularımız, polisimiz ve askerimiz kurbanlık koyun değil; herkes aklını başına alsın'' diye konuştu.
MİLLET NEZDİNDE SORUMLUDUR
Vural, terörün azmasını terörün çözülmesi için bir karine olarak gösteren yöneticiler olduğunu belirterek, ''Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, PKK terör örgütünün olgunlaşmasından sonra zevale ereceğini düşünüyor. Çözüme bakın. İnşallah bu sözler sizin zevalinizin karinesi olur. PKK terör örgütünün kemale ermesini sağlayan düşünceyi ortaya koyanlar ve bu zemini hazırlayanlar, millet nezdinde sorumludurlar. Bu kadar aymazca düşünce, ancak terörle müzakere eden zihniyetin sözcüleri tarafından dile getirilebilir'' görüşünü savundu.
KIYASLAMA HAKSIZLIK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün öğretim yılı açılışında ''imam hatip'' ile ''terörist'' kelimelerini birlikte kullandığını iddia eden Vural, ''İmam hatip ile teröristi hangi zihniyetle yan yana getirebildiğinizi anlamış değiliz. Bu kıyaslama bile haksızlık. Bu hem imam hatiplere hem de imam hatip dışındaki okulların hepsi terörist yatağıymış gibi onlara da haksızlık. Başbakan her iki kesimden özür dilemeli. İmam hatiplerden terörist çıkmaz da Oslo'da terör örgütüyle pazarlık yapanların da çıkmaması gerekiyor. İmam hatiplerden Yahudi Cesaret Madalyası alanlar da çıkmamalı'' dedi.
ÖĞRENMEK MİLLETİN HAKKIDIR
Vural, Erdoğan'ın, TÜSİAD'a yönelik eleştirileriyle ilgili olarak, ''Milletin neyi ne kadar öğreneceğine sen mi karar vereceksin, sınırı sen mi belirleyeceksin? Bu ülkenin ali kıran başkeseni sen misin? Ofer ile ne konuştunuz, Dolmabahçe'de ne konuştuğunuzu, Uludere'de ne olduğunu, Afyon'da ne olup bittiğini, Oslo'da protokolerle ilgili kimlere nasıl talimat verdiniz öğrenmek istiyoruz. Bunları öğrenmek milletin hakkıdır'' diye konuştu.
ÖYLE ATIP TUTMAK TOK
Erdoğan'a ''hodri meydan'' diyerek seslenen Vural, ''Eğer gerçekten sizin özel temsilciniz Türkiye Cumhuriyeti devletinin aleyhine, Türkiye'nin bölünme sürecini hızlandıracak, federasyona götürecek, milletin milli kimliğini dışlayacak bir takım metinlere ve mutabakata varmamışsa, yapman gereken yargının önünü açmaktır. Niye yargı zırhına koyuyorsun. Oslo'daki görüşmelerin tutanakları hakem devletin elindedir. Bu tutanaklar konusunda yargının önü kapatılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin milli ve üniter yapısı pazarlık konusu yapılmıştır. Madem bu konuda çok netsiniz, o zaman soruşturma iznini verelim, Halep oradaysa arşın burada. Öyle atıp tutmak yok'' dedi.
EY DAVUTOĞLU...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğu'nun ''ulusçuluk''ile ilgili sözleriyle zihninin işgal altında olduğunu gösterdiğini ileri süren Vural, şunları söyledi:
''Yabancı görüş ve düşüncelerle işgal edilmiş Dışişleri Bakanı zihniyeti, Türkiye'de milliyetçilikle hesaplaşma vaktinin geldiğini söylüyor ey bedbaht. Bunlarla hesaplaşma yapanların akıbetini Milli Kurtuluş Savaşı yazdı zaten. Bu milletin bağımsızlığına ve milli egemenliğine, varolmasına, yedi düvele karşı hesaplaşmayı yaptı ve Cumhuriyeti kurdu. Hodri meydan sana, yüreğin varsa gel bu hesaplaşmayı başlatalım senle. Bu coğrafyada bu milletin olmasını hazmedemeyenlerin düşüncelerini işgal ettiği bir Dışişleri Bakanı, maalesef Türkiye'yi dışarıdan kuşatanların hamiliğine soyunmuştur. Benim kimliğim, dinim suni değildir ey Davutoğlu. Davutoğlu, Cumhuriyetin kuruluş fikrine de ulus devlete de karşıdır, milletçiliğe de düşman tavır beslemiştir. Davutoğlu'nun, ''Kürt meselesini nasıl çözmüş bir Türkiye olacak?'' sorusuna verdiği yanıt; milliyetçiliğe reddiye, ulus devleti inkara dayanıyor. Öcalan'ın yol haritası aynen bunu söylüyor. Davutoğlu'nun yol haritası ile Öcalan'ın yol haritasının aynı düşünceden yola çıktığını görmüş olmaktan üzüntü duyuyorum. Türk milletiyle hesaplaşmak isteyenlere sesleniyorum; bu millet sizinle hesaplaşacaktır elbette. İnşallah bu düşünce kemale ermiştir, zevali de yakındır.''
''CHP'nin Menderes açılımını nasıl karşılıyorsunuz'' sorusuna Vural, olumlu adım olarak gördüğünü, görüntüde de olsa bir iç hesaplaşma yapmış olmalarının olumlu olduğunu söyledi.
YA SİLAH YA MİLLET EGEMENLİĞİ
Bir gazetecinin ''Sırrı Sakık ile Başbakan arasında telefon diyaloğu'' ile ilgili görüşlerini sorması üzerine Vural, sorunun muhatabının kendileri olmadığını belirtti. Vural, ''BDP'liler 'Başbakan isterse bu terör havası değişir' diyorlar'' demesi üzerine, Türkiye Cumhuriyeti devletinin terörü bitirecek irade ve gücü olduğunu belirterek, bunun için siyasi kararlılık olması gerektiğini söyledi.
Vural, ''Ama onların aradıkları müzakeredir. Zaten müzakere sonucu bu noktaya gelinmiştir. Bu politikanın Türkiye'ye maliyeti büyük olmuştur. Türkiye'nin terör örgütüyle pazarlık edecek kimliği ve dili yoktur. Terör örgütünün eteğinde, himayesinde siyaset yapanlara da sesleniyorum; ya terör örgütü ya siyasi parti olacaksınız. Ya silah ya millet egemenliği olacak'' diye konuştu.
Bir gazetecinin ''Sakık Başbakan'a 'aziz olursunuz' demiş...'' sözlerine Vural, ''Herhalde Başbakan'da diyordur 'Benim Alex'ten neyim eksik' diye. Gerçekten bu konuda bir isteği varmış gibi gözüküyor'' karşılığını verdi.