MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural Kılıçdaroğlu'nun sabotaj iddialarını değerlendirdi Erdoğan'a sert sözlerle yüklendi
Abone olMHP Grup Başkanvekili Oktay Vural Başbakanp Erdoğan'ın, partisinin İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada teröre için yaptığı açıklamaları eleştirdi.
Vural; ''Terör örgütünün yaptığı hayra alamet değilmiş, yani sen terör örgütünden hayır mı bekliyorsun? Bu söylemleri kim yazıyor bilmiyorum ama Sayın Başbakan'ın terör örgütüne karşı daha kararlı bir tutum ve söylem ifade etmesi gerekir'' dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Afyonkarahisar'daki patlamaya ilişkin ''sabotaj'' iddiasını değerlendirirken, ''Böyle bir iddianın kime ne faydası var? Nasıl bir psikolojik harekata hizmet eder?'' diye sordu. Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısına, ''Yine şehidimiz, şehitlerimiz var. Terör örgütü can almaya devam ediyor'' diyerek başladı.
Terörle mücadeleyi kazanacak asker ve polisin olduğunu vurgulayan Vural, ''Siyasi iradenin teröre karşı takındığı tavır konusunda, terör örgütünü cesaretlendirecek birtakım söylemler konusunda, halen duyarlı olmadığını görmek bizi gerçekten üzmektedir. Teröre karşı dimdik ayakta durmamız gerekir. Terör örgütü bombasıyla silahıyla konuşuyor. Milletimiz artık 'bıçak kemiğe dayandı' söylemleri yerine teröre karşı topyekun bir mücadele arzu ediyor'' şeklinde konuştu.
SEN TERÖR ÖRGÜTÜNDEN HAYIR MI BEKLİYORSUN?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisinin İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada teröre karşı ''Eyüp sabrındayız. Şapkaları değişiriz. Bu yaptıkları hayra alamet değil'' şeklinde sözler sarf ettiğini dile getiren Vural, şunları kaydetti:
''Terör örgütünün yaptığı hayra alamet değilmiş, yani sen terör örgütünden hayır mı bekliyorsun? Bu söylemleri kim yazıyor bilmiyorum ama Sayın Başbakan'ın terör örgütüne karşı daha kararlı bir tutum ve söylem ifade etmesi gerekir. Terör örgütünün 'AKP'li vekiller buralara gelemez' sözüne içerlemiş, yani her gün şehidimiz oluyor, terörist başlarından birinin bu tehdidi hayra alamet değilmiş. Şapkaları değişirmiş, bu kadar oyu almış bir Başbakan'ın şapkasıyla terör örgütünün şapkası nasıl olur? 'Bozuşuruz ha' diyor. Anlamı bu. Külahları değiştirmek, açın TDK'ya bakın, bir anlaşma mı var ki. Terör örgütünden hayır beklenmez, bu bir şer örgütüdür, cinayet örgütüdür. Bunlar hayra alamet değil diyerek sanki ondan hayır bekliyormuşuz gibi.
Terör örgütü ve uzantılarından medet ummamak gerekir. 'Bir yere kadar sabrederiz' diyor. Bizim İslam akaidinde, kötülükleri def etmekte acele davranmak gerekir. Kötülüklere karşı devletimiz sabredemez. Bu bizim inancımızda yer almaz. Kötülükleri bir an önce def etmenin gayretinde olmamız gerekir. Bir kötülük varsa bunu def edeceğiz. Milletimizin de inancı bu yöndedir. Sayın Başbakan'ın bu sözleri, siyasi kararlılığı ortaya koymayan bir ifadedir. Bu söylemleri yazanları yeniden gözden geçirmelidir.''
HEM MANŞETE ÇIKIYOR HEM ŞİKAYET EDİYOR
Başbakan Erdoğan'ın medyayı da Hükümet'in icraatlarını görmemekle eleştirdiğini öne süren Vural, İstanbul'daki tünel açılışı haberlerinin yer aldığı, gazetelerin birinci sayfalarını göstererek, ''Sayın Başbakan manşetlere çıkmaktan başka bir şey düşünmüyor. 9 Eylül'de 334 haberde yer aldı. Yani 25 şehidimiz var, sen 25 kavşaktan bahsediyorsun. Yani bu 25 şehit önemsiz mi? İşte burada, manşetlerde. Tünelden bahsediliyor, işte gazeteler. Daha ne olsun. Hem manşete çıkıyor hem de şikayet ediyor. Manşetten inmiyor. Esad, Putin bu kadar çıkıyor muydu bilemiyorum'' şeklinde konuştu.
BU VALİ NE ZAMAN DEĞİŞECEK?
Afyon Valisi'nin tutumunu da eleştiren Vural, ''Peki bu vali ne zaman değişecek? Milletin içini yaralayan ve olayı görmezlikten gelen; şehitler verdiğimiz bir günü hediye alışverişi yapan bu valiyi ne yapacaksınız'' diye sordu.
DERSHANELER SEÇİM BİLDİRGEMİZDE VAR
Vural, Başbakan Erdoğan'ın dershanelerle ilgili yaptığı açıklamayı anımsatarak, ''Türk eğitim sistemi günübirlik düşünen kafalar tarafından yönetilir hale gelmiştir. Dershaneyi kaldırman için şu okul sistemini, sınav sistemini değiştirmen lazım. Bunları yaparsan dershanelere ihtiyaç kalmaz. Bakın MHP'nin seçim beyannamesinde, dershanelerin özel okullara dönüşmesi teşvik edilecektir deniliyor. Senin programında, seçim beyannamende yok. Acaba bunu nereden aldın? Böyle oldubittilerle bir eğitim sistemi yürütülemez'' ifadelerini kullandı.
Açık liselere kimlerin gideceğine ilişkin Başbakan ile Milli Eğitim Bakanı'nın sözlerinin çeliştiğini iddia eden Vural, Başbakan'ın 18 yaşın altındakilerin de gidebileceğini söylerken, Dinçer'in ancak öğrenim çağı dışındakilerin gideceğini ifade ettiğini ileri sürdü. Vural, ''Hangisi doğru? Peki vatandaş ne yapsın. İşte tablo bu. Türk eğitim sisteminde yapılan günübirlik oldubittiler mağduriyet oluşturuyor. Herkes ayrı telden çalıyor. Olan da vatandaşımıza oluyor'' dedi.
DEZENFORMASYON ÇERÇEVESİNDE HAREKET ETMELİYİZ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Afyon'daki mühimmat patlamasıyla ilgili iddiaları hakkında ne düşündüğü sorulan Vural, şunları söyledi:
''Biz sorumlu siyaset yapıyoruz. Milletimize ve devletimize karşı sorumluluğumuz olduğunu biliyoruz. Milletin kafasını karıştırmak yerine, idari ve adli soruşturma neticesinde olayın ortaya çıkmasını bekliyoruz. Böyle bir iddianın kime ne faydası var? Nasıl bir psikolojik harekata hizmet eder?''
Kaza mı sabotaj mı şeklinde polemik üretmek yerine somut bilgilerle gerekli soruşturmanın devam etmesine imkan sağlamak gerektiğini ifade eden Vural, şöyle devam etti:
''Gelin bu konuda hukukun üstünlüğü çerçevesinde bu olayın arkasındaki sebeplerin ortaya çıkmasını sağlayalım, bilgiye dayalı konuşalım. Toplumu yanlış yönlendirmeyelim. MHP olarak bu konunu nasıl vuku bulduğuna ilişkin somut bilgilere dayalı bir soruşturma sürdürülmesi için gerekli tespitlerin yapılmasını istiyoruz.
Bunlardan bir siyasi manevra alanı çıkarmak doğru değil. Biz sorumlu siyasetimize devam edeceğiz. Dezenformasyonla toplumu ve siyasetimizi yönlendirmemiz mümkün değildir. MHP olarak dezenformasyonun ne kaynağı oluruz ne de dezenformasyon çerçevesinde hareket ederiz.''
TAMAMEN SİYASİ BİR DAVRANIŞTIR
Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haşimi hakkında verilen idam kararıyla ilgili Türkiye'nin tutumunun sorulması üzerine Vural, ''Başka ülkede verilmiş bir karar varken bu kararı yok kabul etmek düşündürücü. Bu konuyla ilgili adil bir yargılamanın temin edilmesi gerekir. Sayın Başbakan, 'Haşimi öteden beri dostumuz ve kardeşimiz' dedi. Tabi Esad'ın da öteden beri dostu ve kardeşi olduğunu bildiğimiz için bundan sonraki süreçte tavrının ne olacağını bilmiyoruz. Hükümetin davranışı tamamen siyasi bir davranıştır, hukuki olmaktan ötedir. Bu siyasi davranışın sebep ve sonuçlarını ileride göreceğiz'' dedi.