MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, iktidara yüklendi. Hedefindeki isim Erdoğan'a sert eleştiriler yöneltti.
Abone olMHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'a göre 'Başbakan Erdoğan'ın, İsrail söylemi, Arap ülkelerinde prim yapmak amaçlı.
İsrail'i titretiyorz diyen Erdoğan'a MHP'li Vural'dan "O titretiyor adamlar habire Akdeniz'de sondajlıyor. Titrettikçe bu İsrail kendine geliyor. Asıl sen titre, milletine ve Başkentin Ankara'ya dön" diye cevap verdi.
DIŞ POLİTİKA "MİLLİ DEĞİL"
Vural, TBMM'de düzenlendiği basın sohbet toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD ziyaretini topa tuttu. Türk dış politikasının her şeyden önce ''milli'' olması gerektiğini savunan Vural, ülkenin dış politikasının Başka ülkelerin başkentlerinde hazırlanıp servis edildiğini öne sürdü.
DÜŞMANLARLA ÇEVRİLİ BİR TÜRKİYE
''Komşularla sıfır sorun'' politikasının iflas ettiğini savunan Vural, şöyle devam etti:
''Recep Tayyip Erdoğan, etrafı düşmanlarla çevrili bir Türkiye yaratmayı başardı. 'Stratejik derinlik' dediler. Ülkeyi stratejik karanlığa mahkum ettiler. Nerede, 'Yurtta sulh, cihanda sulh'? İçeride terör örgütü almış başını gidiyor. Dışarıda bunu örtmek için habire birileriyle kavga, gerilim politikaları. Her bir açılım, ülkeyi arkadan vuran hançere dönüştü. Ermenistan ile yapılan protokoller, Kıbrıs açılımları, Rum açılımları...''
BİZ MODEL UÇAK DEĞİLİZ
Başbakan Erdoğan'ın, ABD ile yapılacak ''model ortaklığa'' ilişkin sözlerini de eleştiren Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sana bu rolü kim verdi? BOP'un eş başkanı idin sonra stratejik ortak oldun. Biz oyuncak model uçak değiliz. Sök, tak, boz, yap... Bu ortaklık hangi menfaatleri hizmet ediyor? Bunlar White House'ta hazırlanıyor, biz de planda model uçak oluyoruz. Türkiye model ortak ise birilerinin çıkıp bunu anlatması gerekiyor. Model olmuşlar, AB' bunu istediği gibi kullanıyor''
ASIL SEN TİTRE
Vural, ''Başbakan Erdoğan'ın, 'İsrail söylemi'nin Arap ülkelerinde prim yapmak amaçlı'' olduğunu da ileri sürdü. Erdoğan'ın, İsrail tarafından Mavi Marmara'ya yapılan saldırının ''savaş nedeni sayılabileceğini'' ifade ettiğini anımsatan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Madem öyleydi neden bunu gemi yola çıkmadan önce söylemedin. Bizim dönemimizde aynı sorunu Yunanistan ile yaşadık. Casus Belli'yi hatırlattık. Ne oldu? Yerlerinden kımıldayamadılar. 'Biz sadece İsrail'i titretiriz' dedi. Sen titrettin, adamlar OECD'ye üye oldu. Sen titretiyorsun, BOP'un eşbaşkanı olup menfaatlerine hizmet ediyorsun. O titretiyor adamlar habire Akdeniz'de sondajlıyor. Titrettikçe bu İsrail kendine geliyor. Asıl sen titre, milletine ve Başkentin Ankara'ya dön. Yabancı yerlerde alkış peşinde koşacağına, milli menfaatlerini koru. Böyle titretilmekten İsrail de zevk alıyor.''
KIBRIS POLİTİKALARI
Hükümetin, Kıbrıs politikalarını da eleştiren Vural, adanın bulunduğu bölgenin petrol ve doğalgaz açısından çok önemli olduğuna dikkati çekti. Vural gündemin üst sıralarını işgal eden sondaj kriziyle ilgili eleştiri oklarını Erdoğan'a yöneltti:
"Yolun açık olsun. Şimdi çıkmış, 'sondaj yapamazsın' diyor ama hala ilan ettiğimiz bir münhasır ekonomik bölge var mı Akdeniz'de?."
BÖLÜNMEYE GİDİŞ AMAŞAMASI MI?
''12. sınıf coğrafya kitaplarından 7 bölgenin çıkartıldığı'' yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Vural, bölgelerin kaydırılmasının hangi amaca hitap ettiğini bilmediğini söyledi. Vural, ''Gerçekten bilmiyorum ama bu yeniden Türkiye bölge ve eyaletlere ayrılacak bu şekilde coğrafi paylaşımı ortadan kaldırıp sonra da eyalet özerk bölgeye çevirmenin alt yapısı mıdır, insanın aklına sual geliyor. Türkiye için yeni bir idare fiziki bölünme ve tanımlanmaya gidiş aşaması olabilir'' şeklinde konuştu.
TBMM'DE KONUŞULMALI
Bir başka gazetecinin, ''Başbakan Erdoğan, İsrail'e yönelik olarak, 'gerekirse savaşırız' diyor'' sözleri üzerine Vural, şöyle konuştu:
''Eğer ülkenin milli menfaatlerine yönelik ciddi bir tehdit olduğunu düşünüyorsa -ki anlaşılan öyle düşünüyor- İsrail'i füze kalkanı ile koruyoruz... İsrail'in bölgedeki güvenliğini sağlayacak politikalarını uygulamasına rağmen Başbakan 'savaş sebebi' demesi bir retorik ve nutuktan ibaret değilse bu tehdidi TBMM'ye getirmeli. Savunmadan sorumlu olan Bakanlar Kurulu'dur. Konuyu TBMM'ye getirmeli ve gerekli hududu, şümulü, zamanı hükümet tarafından belirlenmek üzere bir yetki almalı. Ya da bir savaş sebebine ilişkin bir notayı vermeli.''