MHP eski Milletvekili Koray Aydın, 16 Nisan'da referandumda 'Evet' çıkması halinde, demokratik rejimden ayrılıp, otoriter bir rejimin kurulacağını iddia etti.
Abone olMHP eski Milletvekili Koray Aydın, "Yasama, yürütme, yargı tek bir elde toplanır. Etkisiz, yetkisiz, aciz, sembolik bir Meclis ortaya çıkar. Meclisi mezara, demokrasiyi de tarihe gömeriz" dedi.
MHP eski Milletvekili Koray Aydın, Konya'da bir düğün salonunda düzenlenen 'Niyet Akıbet Hayır' adlı programa katıldı. Burada partililerine seslenen Koray Aydın, referanduma giden Anayasa değişiklik paketini eliştirdi. Koray Aydın, 'Bunlar kendi inanmadıkları bir şeyi, millete inandırmaya çalışıyorlar. Ne istediklerini, ne arzuladıklarını, neyi istediklerini bile bilmiyorlar. Bir ülkenin Başbakanı kapı kapı gezip bana ihtiyaç yok diye dolanıyor. Bunlar önce başkanlık sistemi dediler olmadı, yarı başkanlık dediler olmadı, partili cumhurbaşkanlığı dediler olmadı, şimdi de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi diyorlar. Bunlar ne zaman kendilerinden olmayan çocuğa isim koymaya kalktılar, bu millet çok acı çekti' dedi.
'KİM SEÇİLİRSE, ÜLKESİNE ZARAR VERİR'
Bu değişiklikle tek adam yapısı ortaya çıkarıldığını belirten Koray Aydın, seçilecek olan kişinin bakanları, bürokratları, sayısız cumhurbaşkanı yardımcısı atayabileceğini anlattı. Adolf Hitler örneğini veren Aydın, 'Onlarda Anayasa değişikliği yaptı, aynı şekilde bu tür yetkileri oluşturdular. Geldi oraya o zamanın führeri Adolf Hitler oturdu. Ne oldu. Kendisi gitti, ülkesi yandı kül oldu ve bütün insanlık alemine zarar verdi. Bütün bu yetkiler tek kişide toplandığı zaman bu seçilecek kişi kim olursa olsun, kendisine, partisine ve her şeyden önemlisi ülkesine zarar verir'diye konuştu.
'BABADAN OĞULA GEÇECEK YÖNETİME ŞİDDETLE KARŞIYIZ'
Azerbaycan örneğini vererek konuşmasına devam eden Aydın, 'Azerbaycan’da geçen sene bizdeki gibi anayasa değişikliği için oylama yapıldı. Bu oylamadan gelen hakkını 15 gün önce İlham Aliyev kullandı. Karısı Mihriban Hanımı birinci yardımcısı yaptı. Bunun daha ötesi de var. Rusya’dan kopunca Azerbaycan ilk önce Elçi Bey Cumhurbaşkanı seçildi. Türkiye ile Azarbeycan’ı tek yumruk yapacağını gören emperyal güçler, kendi oyunlarını kurarak onu görevden alıp, yerine Haydar Aliyev’i getirdiler. Haydar Aliyev göreve geldikten sonra şimdiki oğlu İlham Aliyev'i petrol bakanı yaptı. Haydar Aliyev öldü, yerine petrol bakanı yaptığı oğlu İlham Aliyev Cumhurbaşkanı oldu. Şimdi o İlham Aliyev karısını birinci yardımcısı yaptı. Oğul, gelin, damat atamaları çevremizdeki birçok ülkede oluyor. Suriye’de, Irak’ta, Libya’da bir dönemde Arjantin’de Peron döneminde olmuştu. Yapılacak bu değişiklik, bizi bu ülkeler seviyesine getiriyor. Yani tek başına bu madde bile hayır dememize yeterlidir. Çünkü biz babadan oğula geçecek yönetime şiddetle karşıyız. Çünkü bugün örneklerini görüyoruz. Şu andaki Cumhurbaşkanımızın damadı Eneriji Bakanı değil mi? Kim seçilirse seçilsin. Kim olursa olsun bu yetkilerin tamamının verilmesi onu tek adam yapar. Hem onun, hem partisinin hem de Türkiye’nin başını belaya sokar’’ dedi.
'BU YETKİ, KÖTÜ BİR ADAMIN ELİNE GEÇERSE DİKTATÖR OLUR'
Seçilecek olan başkanın Meclisi feshetme yetkesine sahip olduğunu söyleyen Aydın, dünyanın hiçbir ülkesindeki başkanlık sisteminde böyle bir yetki olmadığını belirtti. Yapılacak değişiklik ile yargı organlarının da tek adamla tekelleştiği bir yapının yargı ayağının ortadan kalkmasına ve kuvvetler ayrılığı olan yasama, yürütme, yargının tek elde toplanması anlamına geldiğini belirten Aydın, "Bunun adı da zaten demokrasi olmaz. Tek adamlı rejimi olur. Çok kötü bir adamın eline geçerse de vallahi de billahi de diktatör olur. Ben çocuklarımın böyle bir ülkede yaşamasını istemem’’ dedi.
'DEMOKRASİDEN AYRILIP, OTORİTER BİR REJİM KURULUR'
Anayasa değişikliği geçtiği taktirde yönetimi denetleyecek hiçbir gücün kalmayacağını ifade eden Aydın şunları söyledi:
'Anayasa ile tek adam belki de bir diktatör yaratırız. Her şeye dokunan ama kendisine dokunulamayan bir tek adam diktatör ortaya çıkar. Demokratik rejimden tamamen ayrılıp, otoriter bir rejim kurulur. Hiçbir vatandaşın can mal hukuk güvenliği kalmaz. Her kişi kurum ve kuruluş bir tak adamın, bir diktatörün vicdanına terk edilir. Yönetimi denetleyecek hiçbir güç kalmaz. Devlet yönetiminde ülkede zorbalık hakim olur. Bir kişi hem hükümet, hem Meclis, hem mahkeme olur. Yasama, yürütme, yargı tek bir elde toplanır. Etkisiz, yetkisiz aciz sembolik bir Meclis ortaya çıkar. Meclisi mezara, demokrasiyi de tarihe gömeriz. Devlete sadakat yerini, bir kişiye sadakata bırakır. Cumhurbaşkanının partisini il ve ilçe başkanları, taşrada fiilen işi ele alırlar, yargı organları dahil her kuruma müdahale ederler, tam bir parti devleti ortaya çıkar.'