Ergenekon davasının tutuksuz sanığı Yalçın Küçük, MHP Milletvekili Adayı Engin Alan'ı kendisinin aday çıkarttığını belirtti.
Abone olOda TV soruşturması kapsamında tutuklanan Ergenekon davasının tutuksuz sanığı Yalçın Küçük, MHP Milletvekili Adayı Engin Alan'ı kendisinin aday çıkarttığını belirtti.
Küçük, Balyoz ve Ergenekon yargılamalarını yapan özel yetkili mahkemeleri, tarihi Engizisyon mahkemelerine benzetti. Küçük, MHP Milletvekili Adayı Engin Alan'ı kendisinin aday çıkarttığını belirtti.
ENGİN ALAN'I BEN ADAY ÇIKARDIM
Sanıkların eylemlerine bakılmadığını belirten Küçük, "O kadar memnunum ki, bana ne yapabilirsiniz ki?" şeklinde çıkış yaptıktan sonra soruşturma savcısı Zekeriya Öz'ün, "Sonunda bunu da başardın. Ergenekon'dan milletvekili çıkardın" dediğini söyledi.
Küçük, "Beni geç tutukladıklarını söylediğimde 'Yok, tam zamanında' dedi. Evet Engin Alan Paşa'yı ben milletvekili adayı çıkardım. Eğer tutuklanmasam Hasan Atilla Uğur Albay ile Tuncay Özkan'ı da çok sağlam yerlerden milletvekili adayı çıkaracaktım" diye konuştu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ikinci Ergenekon davasının bugün görülen 122'nci duruşmasına eski İnönü Üniversitesi rektörü Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu, Özel Harekat Daire Başkan vekili İbrahim Şahin ile gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu toplam 21 tutuklu sanık katıldı. Davanın tutuksuz sanığı olmasına rağmen Oda Tv soruşturması kapsamında tutuklanan Yalçın Küçük de tutuklu sanık bölümünde yer aldı.
İkişer hafta yapılan duruşmalarda son Cuma gününde sanık ve avukatların taleplerinin alınması yönünde ara karar bulunduğu için Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, taleplerin alınması bölümüne geçileceğini açıkladı.
BU KADAR KİTABI BANA MUSTAFA YOLDAŞ İLE DENİZ ULAŞTIRDI
Tutuklu sanıklar arasında bulunan, davanın tutuksuz sanıklarından Yalçın Küçük, talebi sırasında kullanmak üzere sanık kürsüsünün üzerine birçok kitap, klasör ve belge koydu. Daha sonra da ancak bu kadar kitap getirebildiğini, daha fazlasını taşımasının kolay olmadığını söyledi. Küçük'ün, kitapların kendisine ulaştırılması ile ilgili olarak "Bana bu kitapları ulaştıran Mustafa Yoldaş ile Deniz'e sonsuz teşekkür ediyorum" şeklindeki çıkışı dikkat çekti.
Mahkemenin daha önceden konuşma sürelerinin yarım saati geçmemesi yolunda aldığı ara karara atıfta bulunan Küçük, kendisine müsade edilebilecek süre kadar konuşabileceğini söyledi.
Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönem padişlarından Abdülaziz'in Topkapı Sarayı, ardından Çırağan Sarayı ve sonra da Feriye Sarayı'na hapsedildiğini ve orada iki bileğini keserek intihar ettiğini belirten Küçük, "Ne tesadüftür ki Feriye benim okulumdu. İntiharın gerçekleştiği odada okudum. Şimdi orası lokanta." dedi.
ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELERE ENGİZİSYON YAKIŞTIRMASI
Sanık Küçük, "Dünya Ceza Muhakemeleri tarihinde yalancı ve bilinmeyen tanıklar ilk kez Engizisyon mahkemelerinde dinlenmiştir. Yani sanıkların bilmediği, tanımadığı ve kabul etmediği tanıklar. Biz yalancı tanık demeyelim, gizli tanık diyelim. Engizisyon mahkemeleri de o çağın özel yetkili mahkemeleriydi" şeklinde ithamda bulundu.
Küçük, konuşmasının ilerleyen bölümlerinde Engizisyon mahkemesinde yargılanıp yakılarak idam edilen Jan Dark ile ilgili alıntılar yaptı. Küçük, tarihte ülkesini kurtardığı şeklinde bilgiler bulunduğunu belirttiği Jan Dark'ın, "Ben Allah ile konuştum. Allah'ı bekliyorum." dediğini ve bunun için de yargılandığını söyledi. Küçük, "Bizim zamanımız biraz daha farklı. Şimdi o konuşmaların yerine E-Mailler, telefon kayıtları var. Jan Dark'ı yargılayan mahkemelerin korktuğunu söylerler. Aslında gerçek korkanlar da o mahkeme heyetinin arkasındaki iktidardır. Korku öyle sirayet etmiş ki birinci Ergenekon, ikinci Ergenekon, birinci Balyoz, ikinci Balyoz şeklinde devam etmiştir." iddiasında bulundu.
Daha sonra da İspanyol Engizisyonundan bahsedeceğini belirten Küçük, "Bir kadını yukarıda kasnağa bağlıyorlarmış. Kadın Hıristiyan ama Yahudi olduğunu söylemesi için zorluyorlarmış. Bir süre sonra kadın acı içinde 'Tamam ne derseniz ben yaptım. Dediğiniz gibi ben Yahudi oldum.' diye bağırırmış. Nasıl Yahudi olduğunu sorduklarında da 'Söyleyin, nasıl isterseniz öyle Yahudi oldum.' diye suçlamaları kabul etmek zorunda kalırmış." ifadesini kullandı. Daha sonra Tutuklu sanıklardan Tuncay Özkan'a hitaben konuşan Yalçın Küçük, "Tuncay, ne zaman bu kadını görsem seni hatırlıyorum. Sen de onun gibi bağırıyorsun ya, 'Suçum nedir? Bana suçumu söyleyin.' diye bağırışın aklıma geliyor." dedi.