BIST 9.916
DOLAR 35,20
EURO 36,70
ALTIN 2.961,00
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

MHP'li Bal'dan "ucube" benzetmesi

MHP'li Bal, hükümetin Anayasa değişikliği teklifine ucube diyerek, hükümeti yargıdan kaçmak için plan hazırlamakla suçladı.

Abone ol

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Faruk Bal, Anayasa değişikliği teklifinin 146. madde değişikliği görüşmelerinde grubu adına yaptığı konuşmada hükümeti, ülkenin üniter yapısını bozmaya çalışmakla suçladı. Bal yapılan değişikliğin, AK Parti'nin huzuru bozma planının en önemli dördüncü adımı olduğunu iddia ederek, "zenginlerini yaratan AKP şimdi de PKK için yeni bir açılımın peşindedir" dedi.

İşte Bal'ın genel kurulda yaptığı konuşmadan bazı satır başları;

Parlementer demokratik sistemde, Cumhurbaşkanlığı sorumsuz bir makamdır bu nedenle de yetkisizdir. Ancak 1982 Anayasa'sı bütün grupların eleştirdiği gibi bir ihtilal ürünü olarak, ihtilali yapan gücün başını devlet başkanı olarak oraya yerleştireceği içindir ki parlementer demokratik sisteme aykırı biçimde aşırı yetkiyle donatmıştır.

"HÜKÜMETİN BU ISRARININ NEDENİNİ BİLMEK LAZIM"

Bu konu eleştirilmesine rağmen aşırı yetkisinden şikayet edilen cumhurbaşkanlığı makamına bu Anayasa değişikliği teklifi ile daha aşırı bir yetki verilmektedir. Bu konunun nedenini araştırmamız gerekmektedir.

"ANAYASA MAHKEMESİ DENGE MEKANİZMASIDIR"

Bu sorudan sonra Anayasa Mahkemesi ne iş yapar? Anayasa Mahkemesi, demokratik parlementer sistemin denge ve denetim mekanizmasıdır. İkinci olarak Anayasa Mahkemesi, demokratik parlementer sistemde siyasi sorumluluk üstlenmiş olan iktidar mensuplarının hukuka aykırı iş ve işlemlerinde yüce divan olarak yargılama işlevini üstlenir. Bunlar düşünüldüğünde getirilen Anayasa değişikliği teklifi, parlamenter demokratik sistemin genetiğini bozacak biçimde Cumhurbaşkanlığa aşırı bir görev vermekte ve ucube bir dikta rejimini andıran bir düzenlemeyi tarif etmekte bunun yanısıra Anayasa Mahkemesi'nin üye seçimi iş ve işlemlerinde ise yandaş bir yargı kurumu yaratacak biçimde bir eğilimi görmekteyiz.

Bu düzenlemelerin niçin yapıldığını araştırmamız gerekmektedir. Bu yüce parlemantonun, parlementer demokratik sisteme vermiş olduğu değer ve katkıyı burada bir kanun değişikliği ile ucube bir dikta sistemine çevirmeden önce bunu iyice değerlendirmemiz lazım.

"ADIM ADIM DEVLETİ ELE GEÇİRME PLANI"

Adalet ve Kalkınma Partisi, sekiz yıldır bu ülkede tek başına iktidardır. Bu sekiz yıllık süre içinde devleti AKP'lileştirmiştir yani kadrolaşmanın ötesinde devlet makamlarına partizan yandaşlarını atamıştır. Bunun sonrası ikinci olarak ekonomik ihtilal olan sermayenin el değiştirmesini sağlamıştır ve kendi ekonomisini yaratmıştır. Üçüncü olarak AKP, Türk basının yüzde 60'ını kendi medyası haline getirmiş ve bakiyesini de vergi cezasıyla hapis cezasıyla korkutulan bir basın haline getirliştir. İşte günümüzün Türkiye'si böyle bir Türkiye'dir.

Bu AKP'nin teklifiyle hemen Meclis'in kabul edileceği bir durum değildir. Bu sistem korku imparatorluğunun ilk adımının atıldığının işaretini vermiştir. Aynı zamanda millet bütünlüğünü bozucu, PKK terör açılımının da ilk adımıdır. Sayın Başbakan'ın da dediği gibi terör açılımının bunun ilk adımıdır demektedir. Eğer Anayasa Mahkemesi'nin yapısı değiştirilirse o zaman bin yıllık kardeşlik bütünlük yapısını bozacak kanunlar ve anayasa değişiklikleride beraberinde gelecektir.