7 HSYK üyesinin istifasından hükümeti sorumlu tutan MHP'li Bal asıl darbenin ise seçimlerde yaşanacağını savundu.
Abone olİNTERNETHABER
MHP'li Faruk Bal'dan hükümete yargı bombası! Adalet Bakanlığı'nda Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü ve Personel Genel Müdürlüğü görevlerinde bulunan Faruk Bal, AK Parti iktidarının son yapılan Anayasa değişikliğiyle dikta rejimine dönüştüğünü iddia etti. Yargının iki liste arasında sıkıştığını söyleyen Bal, seçimlerde her iki listenin dışında tarafsız bir HSYK'nın oluşturulabileceğine dikkat çekti.
ANKARA- HSYK Başkanvekili Kadir Özbek’le birlikte 7 üyenin istifası bu süreçten hükümeti sorumlu tutan MHP'nin sert tepkisini çekti. MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, “Cumhuriyet tarihinde ilk defa yargı siyasi iktidarın baskısı altında ezilmiştir” yorumu yaptı.
"Yargının AKP yandaşı kurum haline getirilme çabası yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına karşı en büyük darbedir" diyen Bal asıl darbenin ise yakında geleceğini iddia etti.
Bal, "AKP ve Adalet Bakanı’nın darbeyi başka yerlerde aramasına gerek yok. O darbecilerle mahkemeler meşgul olmakta ama yargıya karşı gerçek darbe adalet bakanlığı tarafından bu hafta gerçekleşecektir” dedi.
HÜKÜMETE ÇOK AĞIR ELEŞTİRİ
Bürokratlığı döneminde Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürü sıfatıyla HSYK'nın sekretarya görevini de yürüten Bal, referandum öncesi iktidarın propaganda sürecinde illerdeki üst düzey yargı temsilcilerine baskı yaptığını iddia etti. İşte Bal'ın referandum sürecine ilişkin sözleri:
"Adalet Bakanlığı, referandum sürecine girerken il başsavcısı, ağır ceza başsavcısı, adalet komisyonu başkanı, kendilerine yakın buldukları hakimleri; Adalet Bakanlığı'nın hazırlayacağı 11 kişik listeye oy vermeleri için ısındırmışlardır. Halk oylamasından sonra adaylar ortaya çıkma eğilimi belirlendiğinde, kendilerinin arzu etmediği adaylar çıkmaya başladığında ise bu kişiler üzerinde havuç göstermişlerdir: 'Siz oturduğunuz yerde oturun, biz 10 tane daha yargıtaya daire kuracağız, şu kadar Yargıtay üyesi seçeceğiz ya da bakanlıkta değerlendireceğiz' sözleri verdiler. Bunlara inanan kişiler yakın çevrelerine ilan etmesine rağmen adaylıktan vazgeçti. Yahut kişi bunlara rağmen aday olmak istediler ve ilan ettiler. Bu 11 kişinin seçilebilmesi için seferberlik halinde çalışıyorlar. Bir de karşı tarafta YARSAV 11 kişilik bir liste ilan etti. Benim beklentim, yargının şimdi tarafsızlığına ve bağımsızlığına sahip çıkmanın tam zamanıdır."
"İKİ LİSTENİN DIŞINDA TARAFSIZ BİR LİSTE OLUŞABİLİR"
Yargının iktidarın ve HSYK'nın hazırladığı iki liste arasında sıkışıp kaldığını söyleyen Bal, bu süreç içerisinde yargıya referandum sürecinde salim güvenli bir limanın oluşmadığını ifade etti. Bal, yargı mensuplarının bu süreçte bağımsız yargıya sahip çıkacağını söyleyerek, her iki listenin dışında bağımsız bir HSYK'nın oluşturulabileceğini kaydetti. İşte o sözler:
"Şimdi yargının kendisi, o salim o güvenli limanı bağımsız yargıya sahip çıkarak bu sonucu elde etmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bu listede gerekse diğer listede olanların dışında bağımsız ve tarafsız bir HSYK'yı oluşturacakları konusunda inancım tamdır.
HSYK kanun taslağında görmekteyiz ki üç tane bölüm oluşturulmaktadır. Bu üç bölümde, kimlerin başkan seçileceği şimdiden konuşulur hale gelmiştir. Üç tane Adalet Bakanlığı'nın üç tane bürokratı, birisi Adalet Akademisi'nden gelecek ve buralara yerleştirilecektir. Ona göre dizayn edilmiştir HSYK'nın çatısı. Eğer bu gerçekleşirse en azından seçime kadar AKP'nin yasama faliyetlerinin, Anayasa Mahkemesi'nin marifetiyle denetimsiz ve dengelenmesi mümkün olmayan bir güç haline gelecektir. Yürütme ise gerek idare mahkemesi gerekse adli mahkemelerde yine denetlemeyen bir güç haline gelecektir. Bu durum bizim başından beri AKP dayatması, AKP diktasına dönüşeceği konusundaki öngörümüz bu çerçeve içerisinde önemli bir mesafe kazanmış olacaktır.
"İSTİFA SON ÇARE OLMALI"
Özbek ve 6 arkadaşının yüksek yargıda deprem etkisi yaratan istifasınıda değerlendiren Bal, istifanın kamu görevi yürütülürken en son başvurulacak çare olduğunu hatırlatan Bal şunları söyledi:
“HSYK üyeliği görevini yapan 7 yüksek yargıç da en son çareye başvurmuş görünüyor. HSYK ve Adalet Bakanlığı arasında uzun zamandır ciddi gerginlik yaşanmaktaydı. Bu gerginliğin istifa ile sonuçlanması Cumhuriyet tarihinde bir olmuştur. HSYK üyelerinin hataları da olabilir, ancak bu işin siyasi sorumlusu Adalet Bakanlığı’dır. Kusuru yüksek yargı organında değil kendisinde araması gerekirken gayet ciddiyetsiz sözler ile istifa nedenlerini daha sonra Yargıtay’da yapılacak seçimlere aday olmaya bağlaması yanlış olmuştur, yakışıksız olmuştur.”
Bal’a göre ortada tek bir sorun var, o sorun da "yargının topyekun reorganizasyon, standarditasyon, modernizasyon, motivasyon, dokümantasyon ihtiyacının giderilmesi adına AKP’nin yaptığı topyekun yargı reformu."
YARGI BAĞIMSIZLIĞINA DARBE
Hükümetin yargının yarasına merhem olmak yerine yandaş yargı kurumu yaratma amacı taşıdığını ve sorunun buradan kaynaklandığını ileri süren Bal şöyle devam etti:
”HSYK’nın, Anayasa Mahkemesinin yanlış, eleştirilen kararları olmuştur. Ama bunlar gerekçe gösterilerek yargının AKP yandaşı kurum haline getirilme çabası yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına karşı en büyük darbedir. AKP ve Adalet Bakanı’nın darbeyi başka yerlerde aramasına gerek yok. O darbecilerle mahkemeler meşgul olmakta ama yargıya karşı gerçek darbe adalet bakanlığı tarafından bu hafta gerçekleşecektir.”