MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, 66'sı tutuklu, 275 sanıklı "Ergenekon Davası"na ilişkin kararı değerlendirdi.
Abone olMHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Ergenekon Davası'nda verilen kararla ilgili, "Bizim aradığımız, yargının siyasallaşmadan adaletin tecelli etmesidir, kararların milletin de adaletin de vicdanına sığmasıdır" dedi.
Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Marmaray Projesi'nde test sürüşü yaptığını anımsattı.
MARMARAY MHP PROJESİYDİ
Erdoğan'ın "150 yıllık hayali gerçekleştirdik" dediğini anımsatan Vural, "Sanki projeyi kendileri yapmışlar, bütün adımlarını kendileri atmışlar. Marmaray'a bütünüyle sahip çıkan klasik AKP zihniyetiyle karşı karşıya kaldık. Başbakan hayallerde gezerken biz onun adımlarını atmıştık" dedi.
1980'DE MHP ETÜD YAPTIRDI
Projenin etüt çalışmalarının 1980'li yallara dayandığını anlatan Vural, MHP'nin koalisyon ortağı olduğu dönemde Japon firmasıyla 1999'da finansman anlaşması imzaladıklarını belirtti. Vural, mühendislik sözleşmesi, ön yeterlilik ihalesini MHP'nin yaptığını ifade etti.
Projeyle ilgili somut adımların MHP'nin koalisyon ortağı olduğu dönemde atıldığını dile getiren Vural, "Sanki kendilerinden önce dönem yokmuş gibi bakıyor. Ecdadın içine bizi katıyorsa, ona bir diyeceğim yok" diye konuştu. Vural, projenin bu aşamaya gelmesinden duyduğu memnuniyeti vurgulayarak, herkese hayırlı olmasını diledi.
TÖRENE DAVET ETMEDİLER
Projenin işletmeye alınması gereken tarihten 6 yıl geride kaldığını savunan Vural, maliyeti sorgulayacaklarını söyledi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, "Törene davet edildiniz mi?" sorusuna, "Davet edilmedim. Tören değildi zaten, şov amaçlı bir şeydi. Geçmişini unutanın geleceği olmaz" cevabını verdi.
ERGENEKON DAVASI İÇİN NE DEDİ?
Ergenekon Davası'nda açıklanan kararlara ilişkin görüşü sorulan Vural, basın toplantısı düzenlediği saatte kararın açıklanmaya devam edilmesi nedeniyle ayrıntılı değerlendirmeyi daha sonra yapabileceklerini kaydetti.
MHP olarak hukuk dışında, hukuka aykırı hiçbir faaliyeti meşru kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Vural, devletin hukuk içinde hareket etmesinin öncelikli olduğunu belirtti.
Dava sürecinin birçok dalgaları olduğunu anımsatan Vural, "Bu dalgalar içinde gündem inşa edildi, saptırıldı. Siyasetçiler avukatı, savcısı oldu. Bizim aradığımız, yargının siyasallaşmadan adaletin tecelli etmesidir, kararların, milletin de adaletin de vicdanına sığmasıdır" diye konuştu.
Vural, yasadışı yapılanmaların hükümet eliyle meşrulaştırıldığı bir dönemden geçildiğini savunarak, "Genelkurmay Başkanı'nın 'terörist başı' sıfatıyla yargılandığı, ama terörist başının, Başbakan'ın yol arkadaşı olduğu, TSK'nın bu süreçte sorgulandığı, tutuklandığı ama teröristlerin elinde silah, belinde bombayla dolaştığı bir Türkiye... Hiçbir darbe meşru sayılamaz. Demokrasiyi koruyacaksak, PKK'nın millet egemenliğine vurduğu darbenin hesabını kim verecek?" dedi.
Türkiye'de iki başlı yargı oluştuğunu ve yargılamanın, kaldırılan özel yetkili mahkemeler tarafından yapıldığını ifade eden Vural, özel yargı usulleri oluşturulduğunu öne sürdü.
Oktay Vural, yargı sürecinin hukukun üstünlüğü gözetilerek tamamlanması gerektiğinin altını çizerek, "Bir tarafta terörle mücadele edenlerin mahkum konumuna düşürülmesi, terör örgütü üyelerinin aklanarak, Adalet Bakanı'nın ifadesiyle, dağdakileri ovaya indirerek siyaset yapmasının önü açılıyorsa, bu kuşatmayı da hep beraber yıkmamız gerekiyor" diye konuştu.