Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ağır ithamlarda bulundu.
Abone olMHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Başbakan Erdoğan'ın şayet 1915’de yetki sahibi olsaydı direniş gösteren bütün subayları suçlayacağını, analar ağlamasın demagojisiyle de işgal güçlerinin komutanlarıyla pazarlığa girişeceğini ileri sürdü.
MHP'li İsmet Büyükataman, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü dolayısı ile yaptığı konuşmada kullandığı bazı ifadelere tepki gösterdi. “Bu ülkede Çanakkale ruhundan bihaber, uzak tek bir kişi varsa, o da Başbakan Tayyip Erdoğan’dır.” şeklinde iddiada bulunan Büyükataman, Başbakan’ın şehit mezarlarını dahi Türk-Kürt diye ayırmaya, bölmeye çalıştığını, şehitleri incittiğini öne sürdü.
ERDOĞAN "İŞGAL KUVVETLERİNE HAK VERİRDİ" İDDİASI
Başbakan’a eleştirilerinin şiddetini artıran Büyükataman, “Bütün Türkiye görmektedir ki, açılımcı Başbakan şayet 1915’de yetki sahibi olsaydı evvela şanlı direnişin büyük isimlerini, Mustafa Kemal’den Enver Paşaya, Yahya Çavuştan 57. Alay komutanı Hüseyin Avni Bey’e subaylarımızı suçlar, daha sonra analar ağlamasın demagojisiyle işgal güçlerinin komutanlarıyla pazarlığa girişirdi. Ve bu pazarlığın konusu muhtemelen kendi çiftliği, kendi ambarları, mavnaları olurdu. Şayet Başbakan'ın mantığı 1915’de hüküm sürseydi, işgal kuvvetlerine hak verir, bütün isteklerini karşılar, bununla da yetinmez devletin nizam ve anayasasını onlara yaptırırdı.
"DAMAT FERİT DAHİ PES DERDİ"
Tayyip Erdoğan o tarihte sadrazam olsaydı, Sevr anlaşması 1920’de değil, 1915’de imzalanırdı. Tayyip Erdoğan o tarihte sadrazam olsaydı akabinde görev alacak bir Damat Ferit’e gerek kalmaz, o dahi bu kadarına pes derdi.” iddiasında bulundu.
Yine Başbakan’ı Çanakkale ruhunun değil, Sevr ruhunun devamı ve temsilcisi olarak suçlayan Büyükataman, şu ifadeleri kullandı: “Bu halde Çanakkale ziyaretiyle temeline dinamit koyduğunu milli değerlerimizi kullanarak oy avcılığına çıkan Tayyip Erdoğan’a Çanakkalelilerin muhakkak sert bir cevabı olacaktır. Çanakkale’yi 350 bin oydan ibaret sanan Tayyip Erdoğan bilmelidir ki; Çanakkale’de oy hakkı olmayan ama bizim gözümüzde her zaman söz hakkı bulunan iki yüz elli bin kişi daha vardır; toprağın altında, başımızın üstünde… Bu vesileyle Çanakkale Deniz zaferinin 98. Yıl dönümünü ve şehitleri anma günümüzü kutlar, aziz şehitlerimize bizlere emanet ettikleri vatanı Tayyip Erdoğan zihniyetine yani Sevrcilere terk etmeyeceğimizi, davalarının takipçisi olduğumuzu aziz hatıraları önünde saygı ile eğilerek ilan ederiz.”