MHP, Alevilerle temasta. Apartmanlara kadar örgütlenildi. MHP'nin seçim taktiğini Faruk Bal İnternethaber'e açıkladı.
Abone ol
FATMA SİBEL YÜKSEK
İnternethaber/Ankara
Geleneksel olarak CHP'nin tabanını oluşturan Aleviler ile MHP arasında bir yakınlaşma mı var? Bu yakınlaşma hangi siyasi temellere oturuyor? MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal ile hem bu konuyu, hem de gündeme ilişkin diğer konuları konuştuk. Seçime 1,5 milyon kişini aktif biçimde katılacağı bir sistemle hazırlandıklarını anlatan Bal, 'apartman temsicilerini' bile belirlediklerini söyledi. Hırant Dink cinayetinin ve cinayetin ardından yapılan gösterilerin Türkiye'nin karşı karşıya olduğu psikolojik harekatın boyutunu gösterdiğini belirten Bal, gösterilerde ortaya çıkan tablonun savcıları harekete geçirmesi gerektiğini kaydetti.
Faruk Bal'ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
Sayın Bal, seçim takvimi işlemeye başladı, anket çalışmaları da hız kazandı..Siz seçimden sonra nasıl bir tablo görüyorsunuz?
Biz Kamuoyu araştırmaları ile ilgilenmiyoruz; çünkü, siparişi veren kişi ve kuruluşların taleplerine uygun olarak rakamlara dansettiriliyor..Biz şunu görüyoruz: Vatandaş AKP'den bıkmıştır..."Sat-kurtul'cu,peşkeşçi" anlayıştan vatandaş rahatsızdır. Kamuoyu, AKP'nin Türkiye'nin menfaatlerini koruyamayacak kadar aciz ve teslimiyetçi olduğunu bilmektedir..Otel lobilerinde devletin diplomatları bekletilerek uluslararası lobilerle kayıt dışı görüşmeler yapılmıştır. Millet bunların farkında..İşte bu tablodan vatandaşımızın çıkaracağı sonuç bizim için çok önemli. MHP olarak, kamuoyunun ülkenin menfaatlerini ön planda tutma konusunda bize güvendiğini biliyoruz..
Peki, belirlediğiniz bu tabloyu oya dönüştürme konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz MHP olarak?
Yaklaşık 1,5 milyon kişi MHP'nin seçim faaliyetlerine katılmak üzere hazır...
1,5 milyon kişi bilfiil MHP için mi çalışacak,? Parti üyesi olmayanlar da var herhalde bu sayının içinde?
Evet, partili olmayanlar da dahil 1.5 milyon kişi hazır...İl, ilçe ve belde seçim komisyonlarımız teşkilat içerisinde görevlendirildi. Köy,mahalle, cadde, sokak, hatta site ve apartman temsilcilerimiz oluşturuluyor. Ayrıca her sandıkta görev yapacak, o bölgedeki propaganda çalışmalarını da tanzim edecek dörder kişi görevlendireceğiz..Şu anda teşkilatımızı seçime hazırlamak üzere Türkiye'nin bütün illerinde il divan toplantıları yapıyoruz...
ALEVİLERDEN 'KİTLESEL' İLGİ VAR...
MHP'nin Alevi kesimle temasları olduğuna ilişkin duyumlarımız var..Aleviler ile MHP geçmişte hep karşı karşıya oldu. Hangi ortak değerler üzerinde yaklaşıyorsunuz alevilere?
Alevi vatandaşlarımız, ülkenin bağımsizlığına, varlığına bütünlüğüne, devletin üniter yapısına sadık önemli ve ciddi bir kitledir.MHP de bu çerçeve içinde ülkenin birliği, milletin bölünmezliği, üniter yapının değiştirilmezliği konusunda hassas ve kararlı bir partidir. Dolayısıyla, Alevi vatandaşlarımız siyasi partiler arasında değerlendirme yaparken, bu ortak değerleri paylaşmaları itibarıyla kendilerine daha sıcak, daha yakın hissetmektedirler..Pek çok teşkilatımızda görev alarak MHP'nin siyasi mücadelesine katkı vermektedirler..
Bir kaç alevi vatandaş partinize katılmış olabilir, kitlesel bir yakınlaşmadan söz etmiyorsunuz herhalde?
Hayır, kitlesel katılımlardan söz ediyorum... Alevi kardeşlerimiz, kitleler halinde de MHP'ye destek olduklarını ifade etmektedirler ve dikkate alınacak kadar yoğun bir eğilimdir bu...
AKP'NİN OY ORANI YÜZDE 20...
MHP'nin cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin görüşleri biliniyor. "Yeni cumhurbaşkanını bu meclis seçmemeli" görüşünü hangi gerekçelere dayandırıyorsunuz?
Demokratik teamüllere göre, cumhurbaşkanlığı seçiminden önce erken seçime gidilmelidir; çünkü Meclis'in siyasi ömrü tamamlanmıştır: Bugünkü meclis, cumhurbaşkanını seçtikten 1,5 ay sonra tatile gidecek, ardından seçime gidecektir...1,5 aylık ömrü kalmış bir meclis, yedi yıl boyunca hem devletin, hem cumhurun baı olacak kişiyi seçerse, yedi yıl boyunca seçilecek kişi kim olursa olsun, tartışılacaktır, benimsenmeyecektir..
Ama, anayasa seçimi kazanan partilere 5 yıl iktidar yetkisi veriyor?
Veriyor ama, ikinci bir neden daha var: Meclisteki mevcut partiler yüzde 50'nin altında...Kaldı ki, 4.5 yılın sonunda AKP erimiştir. Şu anki oy oranı yüzde 20'lerin altında...
Öyle mi? Sizin araştırmalarınız AKP'nin oy oranını böyle mi gösteriyor?
Evet, bize ulaşan bilgilere göre AKP yüzde 20, CHP yüzde 15...Meclis'teki temsilin toplamı yüzde 35 ediyor...Yüzde 65'lik seçmen kitlesini dışarıda bırakmış olan bir Meclis, ülkeyi yedi yıl temsil edecek olan cumhurbaşkanını seçmemelidir.. Hele Sayın Başbakan, arkasında yolsuzluk iddiaları olan bir kişi olarak cumhurbaşkanı adayı olmayı aklının ucundan dahi geçirmemelidir. Yolsuzluk suçlamalarına muhatap olan bir kişinin, kendisini cumhurbaşkanlığı makamına aday göstermeye hakkı yoktur..Diğer yandan, AKP'nin desteği ile aday olacak hiç kimsenin, bu kişi Tayyip Bey olmasa da halk desteği yoktur...
AKP'NİN UZLAŞMA NİYETİ YOK...
Diyelim, sizin çizdiğiniz bu tablo dikkate alındı; ama erken seçime de zaman yok...Bu durumda herkesin uzlaşabileceği bir isim bulunursa tavrınız ne olur?
Herkesin uzlaşabileceği bir isim tabii ki milletin ortak iradesi anlamına gelir. Buna saygı gösteririz.. Ama bir uzlaşma ortamı nasıl bulunacak?
Tayyip bey son anda çıkar ve kimsenin 'hayır' diyemeyeceği ismi söyleyiverir mesela?
Ama AKP "16 Nisan'a kadar adayımı açıklamam" diyor..Bu durumda uzlaşmaya zaman kalmıyor... Ayrıca, CHP ile uzlaşmayacaklarını açıkça söylediler. Bunların anlamı, "Biz cumhurbaşkanlığı makamını kapıp kaçacağız" demektir..Kapabilirler ama,MHP onları kaçırtmayacak.. Kimi çıkarırlarsa çıkarsınlar, Anayasal prosedür içerisinde indiririz..
TÜRKİYE'YE KARŞI PSİKOLOJİK HAREKAT VAR
Hırant Dink cinayeti konusunda herkesin bir yorumu var: Sizce hedefi neydi bu olayın?
Hırant Dink'e cenab-ı Allah'tan rahmet diliyoruz, ama bu suikastin neticesinde gelişen hadiseler, ülkemizin bir psikolojik harekatın hedefi olduğunu ortaya koymuştur.
Neye dayanarak söylüyorsunuz efendim?
Suikastten bir-iki saat sonra 6 bin kişinin olay yerine gitmiş olması Türkiye aleyhine yürütülen psikolojik harekatın belirli yerlerden kontrol edildiği izlenimini veriyor...Buradaki insanların Türk milletinin değerlerine ve Türk devletine yönelik sloganları, beyanları ciddi bir şekilde incelenmeli. Kısa sürede bu kadar insanı bir araya getiren gücün ne olduğu araştırılmalıdır. Bu cinayeti kullanarak Türk devletine, Türk milletine, milli değerlere, ortak paydalarımıza yapılan saldırının nasıl şekillendiği de araştırılmalıdır...
SAVCILAR HAREKETE GEÇSİN...
Savcılar harekete geçmeli, yasalar işletilmeli mi diyorsunuz?
Evet, mutlaka harekete geçilmelidir...Türkiye'de pek çok siyasi cinayet işlendi ama hiç birisinin arkasından böyle bir hareket başlatılmadı?
Tepkilerin olması, sevenlerinin sahip çıkması doğal değil mi ama?
Hayır, biz ona bir şey demiyoruz. Tabii ki cenaze, gerekli dini ve toplumsal usullere göre kaldırılsın.Cenazeye katılan insanlara da saygımız var, ama sanki büyük bir psikolojik harekatın gerçekleşmesi için dört gün beklenmiş ve yüzbinlerle ifade edilen insanlar, "Hepimiz Ermeniyiz" diye slogan attırmak, bu işin içinde bir takım pis kokular olduğunu düşündürmektedir..
"Hepimiz Ermeniyiz" sloganının ne gibi bir sakıncası var?
Öldürülen herkesin etnik kökeni ön plana çıkarılırsa, bunun bir adım ötesi, halkın din, dil, ırk temeline dayalı olarak ayrıştırılma tehlikesidir. O zaman Allah korusun, bundan sonra bir cinayet daha olursa, etnik kimliğe göre cenaze töreni düzenlenecek; ve bu ayrışma körükleneyecektir..
YARGISIZ İNFAZ YAPILIYOR..
Bir takım idari önlemler alınmaya başlandı. Trabzon'daki yetikililerin görevden alınması bir şeylerin başlangıcı olabilir mi?
Bir kişinin görevden alınması köklü bir tedbir değildir..Dört saat boyunca televizyonlardan canlı yayın yapıldı. Milliyetçilik fikrine yargısız infaz uygulanmaya kalkışıldı. Türk milletinin değerlerini savunan insanlara 'katil' damgası vurmaya çalışanlar, gerçekler ortaya çıkınca utunmayacaklar mı? Belki de utanma duygusu yoktur da, kendilerine verilen bir görev mi var?
301 bu vesileyle kaldırılmalı mı?
301 bu vesileyle neden kalksın? Bireylerin olduğu gibi milletlerin de kişilik hakkı vardır. Milletlerin de korunması gereken manevi şahsiyetleri vardır.Bir devletin manevi şahsiyetine saldırmayı suç olmaktan çıkarmak son derece mantıksızdır..Bu bir tuzaktır..Hükümetin böyle bir hassasiyeti yok ama, kamuoyunun genel sağduyusu buna engel olacaktır..