Demokratik Açılıma sert çıkan Bahçeli Alevi Açılımı'na ise yeşil ışık yaktı. Bahçeli Alevi Açılımı için 10 maddelik paket sundu.
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında "Yıkım Projesi" olarak nitelendirdiği Demokratik Açılımı bu kez içeriden vurdu. Açılım konusunda AKP'de kafa karışıklığı yaşandığını savunan Bahçeli, uçaklarda Kürtçe anonsla ilgili Ulaştırma Bakanının, Tunceli'nin isminin Dersim olarak değiştirilmesiyle ilgili İçişleri Bakanının ve son Kızılcıhamam toplantısında AKP milletvekilerinin eleştirilerini sıraladı.
Bahçeli'nin gündeminde hükümetin başlattığı ve yakın zamanda içeriğinin netleşmesi beklenen Alevi Açılımı da geniş yer buldu. Konunun Meclis'e getirilmesini isteyen Bahçeli MHP'nin 10 maddelik Alevi Açılımı'nı sundu. İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:
MAKSAT PAZARLIKLARI ÖRTME
Hükümet tarafından sözde açılıma yönelik direnci kırmak maksadıyla yaratılan bilgi kirliliği olanca hızıyla bugünlere kadar sürdürülmüştür. Bütün bunlardan maksat PKK ve İmralı
DİYARBAKIR'A NASIL GİDECEĞİMİ GÖRECEKSİNİZ! |
Meclis çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İzmir'de DTP Konvoyunun taşlanmasını "Çok yanlış bir olay" diye niteledi. Bahçeli, DTP'li Aysel Tuğluk'un Diyarbakır'da miting önerisine de "Diyarbakır'a nasıl gideceğimi göndereksiniz" diye cevabını verdi... |
canisiyle yapılan gizli pazarlıkları örtme çabalarıdır.
BAŞBAKAN HEZEYAN İÇİNDE
Başbakanın geçtiğimiz hafta sonu parti toplantılarında söyledikleri içine battığı bir ayna olmuştur. Her telden çalan başbakan tuluat alanında önemli bir karakter yaratmıştır. Bizim için televizyonda söyledikleri çocuklar için ilginç bir tip olmaya devam etmektedir. Bunu savunmak telaşıyla akılla ve mantıkla bağdaşmayan ahlaki hezeyanlara başvurmaktan beis duymamaktadır.
KİMLERE HANGİ SÖZÜ VERDİ?
Başbakan kendine destek aramak için Anadolu yollarına düşmüştür. Başbakan kime hangi sözleri verdiğini kiminle hangi tezgahlara girdiğini açıklama dürüstlüğüne sahip değildir. İmralı canisiyle, Kandil'deki terörist çetelerle hangi pazarlık yapıldığını açıklaması da beklenmemelidir. Başbakan Erdoğan, dış kaynaklı yıkım projesine göbeğinden bağlanmış olup bölme sürecini ilerletmek amacıyla her yola başvurmaktan çekilmeyen bir pervasızlık içine girmiştir.
İZNİK ÇİNİSİ YERİNE ÇİVİ!
Türkiye Cumhuriyet Başbakanı Beyazsaray'da Başkan Obama ile yapacağı görüşmede bu yıkım projesinde tekmil verecektir. Erdoğan İznik çivisi yerine ülkenin çivisini götürme amacı ve nedeni budur. Bütün bunlara rağmen hesaplar tutmamış, Habur'daki teslim törenleri milletimizin gözünü açmıştır. Yıkım projesi milletimizin eşsiz sağduyusuna çarpmıştır. Burada yüksek uyanıklık gösteren aziz milletimizdir.
VERECEK DESTEKLERİ KALMADI
Bunun yanısıra yalanları yırtıp gerçekleri ortaya çıkaran MHP kadrolarının yoğun çalışmalarıdır. Yıkım projesinin içeriğiyle ilgili partisinin sağduyulu kadrolarına bile izah sıkıntısı yaşadığı ortaya çıkmıştır. Ülkemizde çıkan isyanlarının ele başlarının avukatlığına söyleyen Başbakanın anlayışına göre Türkiye etnik farklarda ayrışırsa demokrat olacak, bölünürse ayrışırsa farklılaşırsa çağdaş hale gelecektir. Her ortamda tekrarladığı bu garabete destek verecekler kalmamıştır.
TARİHİ ŞAHSİYETLERE SAYGISIZLIK!
Erdoğan'ın yaşadığı sıkıntı toplantıdaki sözlerine yansımıştır. Bu kapsamda üzerinde durulması gereken husus başbakanın yıkım projesini son bir hamleyle kendi kadrolarına pazarlamak için Türk milletinin kutlu tarihini kendi emelleriyle karartmak olmuştur. Alparslan'ın, Mimar Sinan'ın, Atatürk'ün cesaretiyle kendisinin teslimyeti arasında kurmaya çalıştığı ilişki olsa olsa içine düştüğü ruh halinin yansımasıdır.
BAŞBAKANIN ASIL MUHATAPLARI
Yıkım projesi ve PKK açılımının birlikte anılacağı kişiler asla ve asla Alparslanlar, Mimar Sinanlar ve Mustafa Kemaller değildir ve olamaz. Başbakanın yıkım projesine yakışacak şahıslar Mehmetçiği şehit edenler, Balkan çetecileri, peşmerge reisleri, ortadoğuda zulüm ve gözyaşı getiren müslüman katiller, Kandil kadroları ve İmralı canisidir.
ERDOĞAN PANİK HALİNDE
AKP zihniyeti milletimizin yüksek hassasiyetleriyle oynamanın bedelini her geçen gün eriyerek ödemeye başlamıştır. Açılım denilen oyun bozulmuştur, aldatma kampanyaları boşa gitmiştir. Kafa karışıklıkları bakanlara da yansımıştır. İçişleri Bakanı'nın Tunceli'nin eski isminin verilmesine karşı çıkması bunun işaretidir. Bir şehit anasının tepkisinden bile korkan Başbakanın yaşadığı panik hali hükümetin çözüm adı altındaki her payandaya tutunmak zorunda kalacağı ve her fırsatı deneyeceğini işaret etmektedir.
ÇÖZÜMÜN YERİ SOKAK DEĞİL!
Partimize gönül veren bütün dava arkadaşlarımızın, millet sevgisiyle dolu vatanseverlerin tahriklere kapılmamasını, çözüm ve çare yerinin sokaklar olmadığını ifade ediyorum.
AKP zihniyeti ahlaksızlığın, adaletsizliğin ve ihanetin dehlizlerinde kaybolmuş ve siyasi körlüğe tutulmuştur. Özellikle MHP'yi karalamak için yapamayacağı davranışının olmadığını göstermiştir. AKP tükenmektedir, yavaş yavaş gitmeye başlamaktadır. Başbakan Erdoğan'ın korkudan bahsetmesi de aslında kaçacak yer aramasının bir kanıtı, sonun ne olacağını az da olsa anladığını göstermektedir. Bir balon günü söneceği günler çok yakındır.
ÖĞRETMENLERİMİZİ KUTLUYORUM
Bugün öğretmenlerimizin çok özel bir günündeyiz. Çocuklarımıza bir harf öğretebilmek için heyecanla görev yapmaya çalışan fedakarca hizmet veren bütün öğretmenleri kutluyorum. PKK terör örgütünün hunhar saldırıları ile şehadet ulaşmış 130 öğretmenimizin anısı karşısında saygıyla eğiliyorum. Elbetteki ağır sosyoekonomik bunalımının hepimizi derinden etkilediği bir dönemde öğretmenlerimizin sorunlarını diğer sorunlardan ayrı tutmamız mümkün değildir.
Bugün hangi gerekçeyle olursa olsun onlardan esirgeyeceğimiz imkanların toplumsal faturası çok daha ağır olacaktır. Bu itibarla hangi siyasal düşünce yönetirse yönetsin ülkemizin ortaya koyduğu hedeflere ulaşılabilmesinin yolu, hızlı, kaliteli ve huzurlu eğitimle doğrudan ilişkilidir. Eğitimi ne kadar geliştirdiğini iddia etseniz de onu uygulayacak olan eğitim kadromuz olacaktır.
Geleceğimizi hazırlayanlardan kısacağımız bir imkan ve yapacağımız bir tasarrufun bedeli mutlaka ağır olacaktır. Milletin refah ve mutluluğunu ilke edinmiş bir devletin önce öğretmenlerini mutlu etmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur. Bugün öğretmenlerimizi bir kez daha kutluyorum. Hepsine mutlu, huzurlu ve müreffeh bir hayat diliyorum.
ERDOĞAN MEZHEPÇİLİĞİ KIŞKIRTIYOR
7 yıldır işbaşında bulunan AKP Hükümetinin toplumun değerlerini acımasızca istismar etmesidir. Hiçbir ahlaki sınır tanımayan bu iptidai anlayış, şehitlerden gazilere, bayraktan vatana uzanmıştır. Erdoğan'ın yarattığı tahribat işgale uğramış topluluğun yaşadığı tahribatla eşdeğer hale gelmiştir. Erdoğan ayrıştırma alanlarına yenisini ekleyerek mezhep temelli kışkırtmalara ağırlık vermiştir.
BRÜKSEL ARKASINDAN İTERSE
Brüksel'den arkasından itilerek 36 kimliği ayrıştırmaya şimdi de mezhep ayrıştırmaları eklenmiştir. Doğrusuyla yanlışıyla geride kalmış ayaklanmayı istismarın freni tutmaz hale gelmiştir. Bu dikkatleri dağıtmaya yönelik bir aldatmadır. MHP tarihi süreç içinde Türk Milleti ailesine mensup olarak varlıklarını sürdüren bütün değerlere ve kültür unsurlarına sonsuz muhabbet beslemektedir. Bu konulara yaklaşırken bizim için esas olan ayrışmak ve ayrıştırmak değil birleştirmektir.
AYRIŞTIRMAKTAN UZAĞIZ
Farklılıklara yapılacak vurguların farklılaştırmayı körükleyeceğini bilmek için sosyolog olmaya gerek yoktur. Devletin vatandaşları arasında onları bir araya bağlayan duyguların benzerliğini sağlamaktır. Yönetim anlayışını ayırma ve ayrıştırma üzerine kuran AKP'ye karşı duruşumuzun sebebi budur. Bu konuda kararımız kesindir. Partimizin ayrılma, farklılaşma, bölünme ve ufalanma gibi arayışların uzaktan yakından ilişkimiz olmayacaktır.
ALEVİLER KİMLİĞİMİZİN PARÇASI
Biz ülkemizdeki diğer sorunlar gibi mezheplerin sorunlarına aynı dikkatle ve kucaklaştırıcı ilkelerle bakmaya özen gösterdik. Ülkemizdeki alevi islam inancına sahip vatandaşlarımızın bulunduğu bir vakadır. Bu milli gerçek bin yıllık tarihin içinde hep var olarak bugünlere ulaşmıştır. Bu milli kimliğin ayrılmaz bir parçası olarak aleviler Türk milleti mevcudiyeti içinde yer almıştır. Biz onlarla birlikte bir milletiz, millet olmamazın mayasında onlar da vardır.
TOPLUMU KUCAKLAYAN PARTİYİZ
Partimiz TBMM çatısı altında alevileri ele almış grup toplantılarına taşımıştır. 18 Kasım 2008 tarihli grup toplantımızda kamuoyuyla paylaşılmıştır. Bu toplantıdaki konuşmamda özetle, sorunun TBMM çatısı altında çözülmesinin gerekliliğini, toplumu kucaklayan ve milli bütünlük içerisinde bir çözüm olacağını, alevi islam kardeşlerimizin haklı beklentilerinin olduğunu, ertelenmesi halinde sıkıntılar oluşacağını belirtmiştim.
MÜŞTEREK ZEMİNDE BULUŞMA ÇAĞRISI
Bu konuşmamda amacımızın ayrıştırma değil Türk milletinin birliğini ve beraberliğini koruyarak toplumsal huzursuzluk alanlarının cepheleşmemesi için sorunları çözmek olduğunu önemle vurgulamıştım. Siyasi partilerin müşterek bir zeminde buluşmaya çağırmıştım. Toplumun çeşitli kesimlerinden önemli mesajlar alınmıştı. Ne var ki bu AKP'yi harakete geçirmeyi sağlayamamıştır.
İŞİ SÜRÜNCEMEDE BIRAKTINIZ
9 Haziran'daki grup toplantısında sorunun millet bütünlüğü içerisinde çözülmesi gerektiğini anlatmıştım. O tarihten geçen 6 ay boyunca hükümet eliyle toplanan alevi çalıştaylarında somut bir şeyin çıkmayacağı tarafların açıklamalarından anlaşılmıştır. Hükümetle bir çözüm zeminin kalmadığı anlaşılmaktadır. Başbakan Erdoğan ve hükümete çağrımız şudur. Alevi İslam kardeşlerimiz için girişimde bulunmaktan kaçtınız, işi sürüncemede bıraktınız.
MHP'NİN 10 MADDELİK ALEVİ AÇILIMI
Şimdi de evlad-ı kerbela istismarı yapıyorsunuz. Gelin sorunun acilen halli yönünde ilk adımları atalım ve TBMM'de bu konuyu çözelim. Bu konuda öncelklerin topluca tekrarı olan önerilerimiz şunlardır:
1- Aleviliğin öncelikle nitelikli eğitim ve nitelikli kadro ihtiyacını karşılayacak “Türkiye Alevilik Araştırmaları Merkezi” devlet desteğinde kurulmalıdır.
2- Bu merkez genel bütçeden ayrılacak ödenekle desteklenmeli ve idari bakımdan özerk olmalıdır.
3- Alevi inanç önderlerinin akademik seviyede eğitilmesi için İlahiyat Fakültelerinde “Tasavvuf İlimleri Bölümü” kurulmalıdır.
4- Milli Eğitim Bakanlığınca din derslerinin müfredatına, doğrudan Alevi toplumunun katılımıyla şekillenmiş doğru, objektif ve bilimsel bilgiler girmelidir.
5- Bu kapsamda olmak üzere Alevi İslam inancı önderlerinden, konusunda uzman ilahiyatçılardan ve akademisyenlerden oluşan “Özel İhtisas Komisyonu” kurulmalıdır.
6- Kültür Bakanlığı ve ilgili kuruluşların işbirliği ile Alevi İslam inancının ve tarihi-kültürel şahsiyetlerinin envanteri ve külliyatı çıkarılmalı varsa yabancı dilde olanlar Türkçeye çevrilmelidir.
7- Diyanet İşleri Başkanlığı ortaya çıkacak külliyatın orijinallerine sadık kalarak yayınlanmasında istişare ve işbirliği içinde olmalıdır.
8- Alevi İslam inancını da bünyesinde temsil edecek şekilde Diyanet İşleri Başkanlığı’nda yapısal düzenlemeye gidilmelidir.
9- Alevi toplumunun hayatında çok önemli yeri olan Cemevi gerçeği, siyasi kaygılardan uzak, cami-cemevi karşıtlığına dönüştürülmeden kabul edilmelidir.
10- İnanç ve kültür hayatımızın bir unsuru olan Cemevlerine devlet yardım etmeli, genel bütçeden ödenek tahsis edilmelidir.
Bu proje gerçek bir milli kardeşlik projesidir. Daha fazla kaşınmadan acilen çözüme muhtaçtır. Geçmişin acılarını tahrik ederek ulaşacağımız bir sonuç yoktur. MHP bu konuda yasallaşma sürecine her türlü desteği vermeye açık ve kararlıdır.
ERDOĞAN KONUYU SAPTIRIYOR
Erdoğan bizim hükümet olduğumuz dönemdeki sayılardan bahsederken gerçekleri saptırmaktadır. Son 7 yıllık süreçte AKP hükümeti 225 milyar dolar faiz ödemesi yapmıştır. Bu devasa paralar kimin cebinden çıkmış, kimin cebine girmiştir? Maliye politikasını gevşeten birçok ülkenin faiz oranları sıfıra yaklaşmışken Türkiye'de gecelik faiz yüzde 8.5'dir. Her ne kadar faizler belli aralıklarla indirilmişse de bu durum reel sektöre yansımamıştır.
KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
Konuşmama son verirken önümüzdeki günlerde kutlayacağımız mubarek Kurban bayramınızı tebrik ediyorum. Bayramın önümüzdeki sıkıntılardan çıkış için vesile olmasını Cenab-ı Haktan niyaz ediyor, hepinizi saygılarımla selamlıyorum.