Yenişafak yazarı Abdülkadir Selvi'nin bugünkü köşesine taşıdığı bir yazı MHP'deki yeni krizin ardında yaşananları ortaya koydu.
Abone olMHP'li isimlerin birbiri ardına çıkan kasetleri MHP Genel Merkezi'ni seçim öncesi başka bir krizin içine sürükledi. Partide yeni bir krizin fitilini ise Deniz Bölükbaşı'nın söylediği iddia edilen sözler yaktı.
Yenişafak yazarı Abdülkadir Selvi'nin bugünkü köşesine taşıdığı bir yazı MHP'deki yeni krizin ardında yaşananları ortaya koydu.
Ülkücü gençler için "Görüntüler, Pislik-1, Pislik-2 diye atılıyor, internet sitesine. Sitelere her görüntü düştüğünde beyinlerinden vurulmuşa dönüyorlar" diyen Selvi, ortaya çıkan görüntülerden partililerden çok MHP'nin ülkücü kanadının rahatsızlık duyduğunu yazdı.
Ülkücülerin durumunu "Öfkeliler" diye özetleyen Selvi, kaset skandalının merkezindeki iki isimlerin ülkücülerin baskısı olmasa istifa etmeyeceklerini açıkladı.
YENİ KRİZ BÖLÜKBAŞI...
Kaset skandalı ile gündeme gelen MHP Genel Başkan yardımcıları Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu'nun milletvekili listelerinden istifa etmesi yeterli bulunmuyor. "Bizzat Devlet Bahçeli'nin talebiyle MHP'den ihraç edilmeliydiler" deniliyor. Onlar ibret-i müessire olacak bir karar beklerken, Deniz Bölükbaşı'na ait olduğu ifade edilen bir söz, "Ülkücü kulisleri"ne hızla yayılıyor.
Peki o söz ne?
Kaset olayının ortaya çıktığı gün, Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu ile birlikte kendi aracı da saldırıya uğrayan Deniz Bölükbaşı'nın, "Ülkü Ocakları köpeklerini üstüme salmış, benim arabamın camlarını nasıl indirirler" sözü dalga dalga yayılıyor.
Bölükbaşı jet bir açıklama yaparak, bunu yalanlıyor ama camia inanmıyor. İki milletvekilinin ülkücü ahlakına yakışmayan görüntülerinin ortaya çıkması camiada, "şok etkisi" yapıyor.
Ülkücüler olaya tepki gösteriyor, tek tük, "Bunları Genel Başkan koruyor" şeklinde eleştiriler yükseliyor. Ancak Bahçeli'nin olayı istifa ile geçiştireceğini düşünüp, "Ülkücü kararlılığını" göstermemesi, işin şeklini değiştiriyor.
HEDEFTE ARTIK BAHÇELİ VAR
Selvi'nin bir diğer iddiası ise hedefteki yeni ismin Devlet Bahçeli olması..
Lidere itaat kültüründen gelen, "Öl de ölelim, vur de vuralım" sloganlarıyla yetişen, en büyük ideali, liderinin kapısında nöbet tutmak olan ülkücü gençlik artık tepkisinin hedefine Devlet Bahçeli'yi koydu.
"Milletimize hakaret eden, değerlerimize söven ve ahlaksızlık içinde debelenen kişileri kendine Genel Başkan Yardımcısı olarak seçen kendisidir. Partide inançlarına bağlı kadroları tasfiye edip kendi gibi maneviyattan uzak bir üst yönetim oluşturan kendisidir."