BIST 9.889
DOLAR 35,21
EURO 36,66
ALTIN 2.966,54
HABER /  GÜNCEL

MHP''de beklenen ihraçlar başladı

MHP'de ihraçlar başladı. Parti içinde yaşanan bu ihraçların nedeni ise Ozan Arif konserlerinin düzenlenmesi. Arif'in konserini düzenleyen partililer bir bir ihraç ediliyor.

Abone ol

MHP Genel Merkezi''ndeki koltuklarında ''süresiz istiharate'' çekilen Paşaların, memlekette olup bitenler karşısında ''hiç bir şey yapmadıklarını'' görerek harekete geçen, düzenledikleri Ozan Arif konserleri aracılığıyla ''birlik ve beraberliğin yeniden sağlanması için'' bireysel çaba gösteren Türk milliyetçileri, ''ülkelerine sahip çıkmanın faturasını'' çok ağır ödemeye başladılar!.. ''Memleket meseleleri ile ilgilenmek'' yerine, Ozan Arif konserlerini engellemeye çalışan, konserleri Şlme çekip, ''düzenleyenler ve katılanlar hakkında çetele tutan'' MHP Genel Merkezi''ndeki çok sayın paşalarımız, ''kısa bir bekleyişin'' ardından vaziyete el koydu!.. ''Ozan Arif konserlerini düzenleyen'' MHP il ve ilçe yöneticileri birer birer görevinden alınıyor!.. Hatta bazı yöneticiler, sadece görevden alınmakla kalmayıp ''parti üyeliğinden ihraç'' istemiyle disiplin kurullarına sevk ediliyor!.. MHP Ermenek ve Nazilli ilçe teşkilatları, ''sırf Ozan Arif konseri düzenledikleri'' için bir süre önce toptan feshedildi!.. Sandıklı Ülkü Ocağı Başkanı''na, ''konserin düzenlendiği saatte'' bir telefon ile görevden alındığı tebliğ edildi!.. Şimdi aynı gelişmeler Karabük ve Kırşehir''de de yaşanıyor!.. ''Özel bir organizasyon tarafından'' gerçekleştirilen İstanbul Açık Hava Tiyatrosu''ndaki dışındaki bütün konserler gibi Kırşehir konseri de ''halka açık'' ve ''ücretsiz'' olarak tertip edildi!.. Gerçi Ozan Arif, bizim de birebir takip ettiğimiz konserlerin hiçbirinden ''kendi adına'' para almadı!.. Ancak, Ozan Arif''in para almaması konserleri düzenlemek için yetmiyor!.. ''Işıklandırma'', ''ses düzeni'', ''sinevizyon gösterimi'', ''sahne arkasındaki ses sanatçıları'', ''ulaşım'' ve ''konaklama'' masraflarını karşılamak için, epey bir yekun tutan bütçe gerekiyor!.. MHP Kırşehir İl Yönetim Kurulu üyelerinden Rıza Ağırman ve tertip komitesinde yer alan arkadaşları da, bu masrafları ''kendi ceplerinden karşılayarak'', Kırşehir''de sandığa gömülen partilerini yeniden harekete geçirmek istediler!.. Daha önce AKP''ye oy veren, hatta ''ülkücü camia ile hiç alakası olmayan'' insanları dahi Kapalı Spor Salonu''na çekerek, Ozan Arif''in destanları ile onları harekete kazandırmaya çalıştılar!.. Bütün amaçları, ''birlik ve beraberliğin yeniden sağlanması için'' karınca kararınca da olsa katkıda bulunmaktı!.. Geceye, ''beklenenden daha yoğun'' bir katılım oldu, Kapalı Spor Salonu hınca hınç doldu, salona moralsiz olarak gelen insanlar, ''marşlar söylerek'', ''bozkurt işaretleri yaparak'', titreyip kendilerine dönmüş bir halde evlerinin yolunu tuttular!.. Rıza Ağırman ve arkadaşları, yaptıkları bu ulvi hareketin MHP yöneticileri tarafından ''karşılıksız bırakılmayacağını'' biliyorlardı!.. Bir sabah kapılarına dayanan postacının elinde, ''üzerinde üç hilal anteti'' bulunan bir zarf ile karşılaştılar!.. "Mutlaka Genel Merkez''den gelen bir taktir mesajıdır!.." diyerek büyük bir keyif ile zarfları açtılar!.. Fakat, MHP İl Disiplin Kurulu Başkanı tarafından kendilerine gönderilen yazıda aynen şu ifadeler kullanılıyordu: "Sayın.............., Partimizin il yönetim kurulunun oy birliği ile aldığı karar gereği, 16 Ekim 2004 tarihinde disiplin kuruluna verilmiş bulunuyorsunuz!.. Savunmanıza esas olmak üzere aşağıdaki sorulara cevap vermeniz gerekmektedir!.. 1- Parti aleyhine toplantı organize etmek. 2- Genel Başkan hakkında küçük düşürücü kelimeler sarf etmek. Genel Başkanlık seçimi olmaması rağmen faaliyette bulunmak. 3- Partinin adını kullanarak konser düzenlemek ve şahısları yönlendirmek. Savunmanızı parti tüzüğünün 66 maddesi uyarınca 15 gün içerisinde vermenizi, vermediğiniz taktirde savunma hakkından vazgeçmiş sayılacağınızın bilinmesini rica ederim." İmza: Ayse Altunsaray Kırşehir İl Disiplin Kurulu Başkanı Kendisine ''MHP''den ihraç istemi ile'' yazı gönderilen isimlerden birisi de bir zamanlar rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş''in ''uç beylerim'' dediği kişilerden Turgut Akpınar''dı!.. CKMP''den beri Kırşehir''in can damarı olarak bilinen Turgut Akpınar, gençlik yıllarında Kastamonu, Mersin ve Ankara''da parti ve ocak teşkilatlanmalarında aktif görevler almıştı!.. Her seçim dönemlerinde Kırşehir''i ilçe ilçe, köy köy gezerek MHP için oy istemişti!.. Hatta MHP Akpınar İlçe Teşkilatı, geçtiğimiz yıl ''partiye yaptığı üstün hizmetlerden dolayı'' kendisine bir plaket verdi!.. ''Plaketi takdim eden kişi'' ise, şimdiki MHP Kırşehir İl Başkanı idi!.. Turgut Akpınar, şimdi aynı kişiler tarafından ''Ozan Arif konserini organize ettiği gerekçesiyle'' parti üyeliğinden ihraç istemiyle Disiplin Kurulu''na sevkedildi!.. Akpınar, aslında konseri tertip eden heyet arasında yer almıyordu!.. Bütün suçu, Ozan Arif ile birlikte Kırşehir''e gelen misafirlere ''bürosunda'' yemek vermek!.. Yani, ''Türk töresine uyup'', şehrine misafir gelen Ozan Arif''e yemek vermek bile, bir kişinin, hem de Turgut Akpınar gibi ömrünü MHP için harcamış bir dava adamının partiden ihracı için yeterli sebep olabiliyor!.. Aslında, bu görünürdeki sebep!.. Asıl sebep ise, Akpınar''ın muhtemel bir erken seçimde ''milletvekil aday adayı olarak'' Genel Merkez''deki paşalarımızdan Metin Çobanoğlu''nun karşısına çıkma ihtimali!.. Çobanoğlu Metin Paşa, Turgut Akpınarı tamamen partiden atarak, önündeki bir engeli daha kaldırmak istiyor!.. Çok muhterem paşalarımız!.. Memleketin hangi yerinde MHP oyunu artırmışsa, hemen o oyları artıran teşkilatları feshedip, mensuplarını partiden uzaklaştırmak için adeta zulmediyorsunuz!.. ''Vatan hainlerine'' karşı duyarsız kalıp, ''ülkücü tavırlarını'' ortaya koyanlara karşı yapmış olduğunuz son uygulamalar, hareketin mensuplarının vicdanlarına sizi bir kez daha gömmüş bulunuyor!.. Bilmem farkında mısınız?.. -------------------------------------------------------------------------------- TURGUT AKPINAR''IN VERDİĞİ SAVUNMA Kızım!.. Özüme özüm gibi inandığım MHP ve 1969 yılında katılıp bugüne kadar keskin bir çizgi ile aziz ve rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş emrinde, onun verdiği her göreve canu gönülden koşarak, onun koyduğu çizgide hizmet sergiledim!.. Bugün yine aynı davaya aynı heyecan ve sevda ile bağlıyım. Ancak, 26.10.2004 Salı günü saat 14.00''te postacı bir zarf verdi. Zatıalinizin imzasını taşıyan yazıda savunmamı istiyorsunuz. Ve savunma vermezsem hakkımı kaybedeceğimi dile getiriyorsunuz. Yani, "Biz kafaya koyduk, sizi bir şekilde ihraç edeceğiz" diyorsunuz. Bu beni asla üzmemiştir!.. Beni asıl üzen nedir biliyor musunuz?.. BİR: Bugün Türk devletini sıkıntıya sokup, bölüm parçalamak isteyen (azınlık psikozundaki zümrelerin birleştiği ve Türk sözcüğüne bile tahammül edemediği bir ortamda) MHP''yi yönetenler, özellikle ileride mebusluk yolunda bizi kendisine rakip olarak görenler az olsun benim olsun zihniyeti ile bizi MHP üyeliğinden dahi çıkarma organizasyonu içindedirler. İKİ: Bugün ülkede Türk milletinin diline pranga vurulmaya çalışılırken, bununla mücadele etmesi gerekenler, bu gibi hallerde sesi kısılanlar, benim ferdi olarak sesimi kısmamı sağlamak gayretindedirler. ÜÇ: Solcuların bile MHP''yi aradığı şu dönemde MHP''yi canlı tutmakla bir beraberlik organizasyonu yapmakla mükellef olanlar, ilerde yanımda olmazlarsa milletvekili olamam kaygısı ile MHP''de ülkücüleri harcama organizesini kendilerine asli vazife bilmişler de ona yanarım. DÖRT: Ülke elden gidiyor. Türklük zayi ediliyor, birbirini tanımayan azınlık güruhu 15''li bir koalisyon oluşturup tarihi, milli, manevi bütün değerleri tahrip ediyor iken, bizimkilerin Ozan Arif''i bahane ederek kendileri ile beraber olmayanları harcayarak ileride kendilerine mebus kapısını açma savdasına düşmeleri beni üzüyor. BEŞ: Benim Türklüğüm ve Türkçülüğüm doğuştan vardır. Ülkücülüğüm ise aziz Başbuğumun öğretileri doğrultusundadır. Birilerinin gölgesinde ve himayesinde ülkücülük-Türkçülük yapma kendi adıma hicap duyarım. Beni ihraç etseniz de ben MHP''liyim, Türküm, Türkçüyüm. Vatan, millet, bayrak, ezan değerlerine can verecek yürekteyim. Ben bu dava uğruna 26 yerden kurşun, bıçak yarası taşımaktayım ve on üç kez işkence görmüş bir insanım. Aziz Başbuğumun yakınında ve bizzat direk ve özel emirleri doğrultusunda inanarak hizmet vermiş bir adamım. Beni ihraç etme sevdasında organizeyi deruhte edenlerin de o zamanlar abisi idim. Ama şimdi onlar elindeki yetkiyi bu davaya hizmet edenleri susturmak ve kendi yollarını böylece açık tutmak istiyor iseler, böyle bir baskı ile de benim kendilerine biat edeceğimi umuyorlarsa bilsinler ki Turgut Akpınar komünist partiye bile girse orada Türkçülük ve ülkücülük yapar, yutkunmaz, ses çıkarır ama beni Ozan Arif''in konserine katıldı ve konuşma yaptı diye ihraç ettirip kaydımı sildirmek isteyenler olsa olsa partide hizipçiliği, grupçuluğu, kişiciliği organize ederler. Ben konseri organize etmedim, sadece katıldım. Ne için katıldığımı oradaki konuşmamda da söyledim. MHP''den, ülkücü hareketi resmen temsil edenlerden ses istediğimi beyan ettim. Siyaseten insanlar harcanabilir. Alma getirisini ve götürüsünü hesap etmek gerekir. MHP''li olmanın, MHP kaydının bakı kalmasının şartı birilerini sevme mecburiyeti getirmez. İcraatını beğenmediğim zaman babam da olsa dile getiririm. Kaldı ki şunun iyi bilinmesi lazım: Benim ihracımı organize edenlerin birçoğu daha dünyada yokken ben MHP''de vardım. Hem de çıkarım uğruna değil, ihraç edilsem de MHP''de varım ve var olmaya devam edeceğim. Benim Türkçülüğümü, ülkücülüğümü kimse izne tabi tutamaz. Türküm, Türk olduğum için Türkçüyüm. Milli değerlerime bağlı oldğuum için milliyetçiyim. Alparslan Türkeş''in öğretileri doğrultusunda yetiştiğim için ülkücüyüm. Bu değerler bizlere kimsenin hizbine, grubun, hiçbir şahsın siyasi istikbaline bağımlı olmamayı öğretti. Kendi irademiz ile istediğimizi severiz, istediğimizi sevmeyiz. Hayatımızın hiçbir yerinde partinin adını kullanarak çıkar sahibi olmadık. Sayın Genel Başkan aleyhinde küçük düşürücü laflar ettiğimize gelince: Genel Başkan''ın seçimle işbaşına geldiğni bilecek zekadayım. Siyasi Partiler Kanunu gereğince ve demokrasi inancı doğrultusunda partimin Alparslan Türkeş gibi daha cesur, daha sesli, daha hareketli yönetilmesini istemek benim de bir ülkücü olarak hakkımdır. Böyle bir eksikliği eleştirmek de hem insani, hem demokratik görevimdir. Yoksa partide demokrasi yasak mı? Kaldı ki ben sayın Genel Başkanı iktidar döneminde de eleştirilerimi mektuplarla kendisine arz ettim. O gün ihraç istemi olmayıp ta şimdi ihraç istemi olduğuna göre olayı bir yeni Genel Başkan Yardımcısmızın şahsi ihtiras ve gayreti ile ilerde kendi yolunu açık tutmak arzusundan kaynaklanan bir organizasyon olarak görüyor ve -tarihe not düşerek- diyorum ki: Benim ihraç edilip edilmemem hiç önemli değil!.. Önemli olan bugünkü iktidara karşı mücadale edebilor musunuz?.. Türk milleti kimliğini, dilini, hatta vatanını yitirmek üzereyken siz partide hizipler yaratmaktan vazgeçin. Titreyin kendinize dönün. Gümbür gümbür mücadele ile partiyi büyütün. Birliği sağlayın diyorum. Siz istemeseniz de ben ülkücüyüm. Hukuki bütün haklarım da bakidir. YAZI:İsrafil KUMBASAR KAYNAK:YENİÇAĞ