Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP'deki kan kaybının Türk siyasetinde kritik bir kırılma olabileceğini vurgulayan Sedat Ergin MHP tabanında neden Tayyip Erdoğan'a oy çıktığını sorguladı.
Abone olİNTERNETHABER.COM
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaybedenleri arasında gösterilen MHP'nin yaşadığı oy kaybını köşesinde kritik eden Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, MHP tabanında neden Tayyip Erdoğan'a oy çıktığını sorguladı.
MHP NEDEN ADAY ÇIKARTMADI? ÇATI ADAY'IN SIRRI NEYDİ?
Osmaniye, Aksaray, Erzurum gibi milliyetçi damarın güçlü olduğu ve MHP'nin yüksek oy aldığı illerdeki seçim sonuçlarını masaya yatıran Sedat Ergin, MHP'nin yaşadığı kaybın perde arkasını yazdı. MHP'nin seçimlerde kendi adayını çıkartmak yerine neden CHP ile ittifak yapıp "çatı aday" formülünü tercih ettiğini soran Ergin şu yanıtı verdi:
MHP çatı adayı çıkarmayıp kendi adayını göstermiş olsaydı ikinci tura CHP adayı kalırsa, MHP oyları büyük ölçüde Erdoğan’a yönelecek, MHP açısından sıkıntılı bir durum belirecekti. Çatı aday formülü MHP’nin kendisini içinde bulabileceği bu olumsuzluğu önlemiştir. Risk CHP ile paylaşılmış, kazanma şansı kendi başına aday çıkarmaya kıyasla daha yüksek bir seçenek öne sürülmüştür.
TÜRK SİYASETİNDE MHP KIRILMASI!
MHP'deki kan kaybının Türk siyasetinde kritik bir kırılma olabileceğini vurgulayan Ergin, "genel seçime bir yıldan az bir zaman kalmışken, MHP’nin 10 Ağustos’ta yaşadığı türbülansın etkisini üzerinden atıp atamayacağı yeni dönemin siyasetteki en kritik sorularından biridir." dedi.
İşte Ergin'in yazısındaki ilgili bölüm:
MHP'DEKİ BU GERİLEME NASIL İZAH EDİLEBİLİR?
MHP’nin bu gerilemesi nasıl izah edilebilir? Öncelikle, adil olmayan seçim koşulları bir faktör olarak kayda geçirilmelidir. Ama buna ek olarak, CHP’de olduğu gibi MHP cephesinde de teşkilatlar olarak İhsanoğlu’nun başarısı için büyük bir seferberlik sergilendiği ileri sürülemez.
MHP VE AK PARTİ TABANLARI GEÇİŞGEN
İhsanoğlu’nun Anadolu’da Erdoğan gibi çok yüksek profilli bir aday karşısında yeteri kadar tanınmaması da kuşkusuz sonuçta etkili olmuştur. Ayrıca İhsanoğlu’nun MHP tabanının bir kesimine sıcak gelmediği, bir kesimin de kendisini tanıyacak zamanı bile bulamadığı söylenebilir. Erdoğan’ın kampanya boyunca özellikle MHP tabanını hedef alarak bu kitleyi çözmeye dönük sistematik bir söylem geliştirdiği de unutulmamalıdır. Anadolu’da tabanda MHP ile AK Parti arasındaki geçişkenlik 12 Eylül 2010 anayasa referandumunda olduğu gibi bir kez daha teyit edilmiş olmaktadır.
MHP TABANI 2. TURDA ERDOĞAN'A YÖNELECEKTİ!
Tabii sonuca şu açıdan da yaklaşabiliriz. MHP çatı adayı çıkarmayıp kendi adayını göstermiş olsaydı, Erdoğan karşısında kuvvetle muhtemeldir ki, olumsuz bir sonuç alacaktı. Örneğin ikinci tura CHP adayı kalırsa, MHP oyları büyük ölçüde Erdoğan’a yönelecek, MHP açısından sıkıntılı bir durum belirecekti. Çatı aday formülü MHP’nin kendisini içinde bulabileceği bu olumsuzluğu önlemiştir. Risk CHP ile paylaşılmış, kazanma şansı kendi başına aday çıkarmaya kıyasla daha yüksek bir seçenek öne sürülmüştür.
EN KRİTİK SORU: BU KAYIP KONJÜKTÜREL Mİ YOKSA...
MHP, 30 Mart’ta oransal olarak en önemli yükselişi gerçekleştiren partiydi. 2011 seçimlerinde Türkiye’de toplam 5 milyon 715 bin olan oyunu 30 Mart 2014’te ‘51 ilde il genel meclisi + 30 büyükşehirde belediye meclisleri’ toplamında 7 milyon 909 bine çıkarabilmişti. Cumhurbaşkanlığı seçimleri MHP’nin yakaladığı bu yükseliş trendini sekteye uğratmıştır.
MHP kurmayları bu durumun konjonktürel olduğunu belirtiyor. Yine de genel seçime bir yıldan az bir zaman kalmışken, MHP’nin 10 Ağustos’ta yaşadığı türbülansın etkisini üzerinden atıp atamayacağı yeni dönemin siyasetteki en kritik sorularından biridir.
SEDAT ERGİN YAZILARI