MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli konuşmasına üniversite sınavlarına yaptığı eleştiriyle başladı ve sınavların kaldırılmasını istedi.
Abone olMHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında üniversite sınavlarının kaldırılmasını önerdi. Kılıçdaroğlu'nun destek verdiği Katar yalanına da değinen Bahçeli, "Kılıçdaroğlu'na açık bir teklif sunuyorum, kendisini her tutsak almışsa, kimler zincire vurmuşsa korkmasın bize itiraf etsin." dedi. Kanal İstanbul projesine karşı gelen muhalefet liderlerine de cevap veren Bahçeli "Kanal İstanbul’un parasını ödemeyeceğim diyen bir şahıstan devlete baş olamaz." diye tepki gösterdi.
Devlet Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:
*Üniversite sınavı tamamen kaldırılmalıdır. Sınavsız giriş zamanı gelmiştir. Artık üniversite sınavlarına neşter vurmanın zamanı gelmiştir. MHP bunu dert etmiş Türk gençliğinin eriyip gitmesine razı olmamıştır.
*Yalnızca üniversite sınavıyla hayatın asıl ve zorlu taraflarını anlamak ve kavramak hatta üstesinden geleceği zehabına kapılmak hiç kuşku yok ki hem yanlış hemde yanılgıdır. Gelin üniversite sınavlarını kaldıralım. Türkiye sınavsız üniversiteye geçişi başarabilecek üniversite zenginliğine ve yeterliliğine sahiptir.
*İlköğretim ve ortaöğretimde etkili bir yönlendirmeye bağlı olarak uygulanacak müfredat ile ortaöğretm başarısını ve ortaöğretm sonunda yapılacak olgunlaşma sınavını esas alan fırsat eşitliği ve adaleti gözeten üniversiteye geçiş sistemi uygulanmalıdır.
Katar yalanı: Kılıçdaroğlu'na açık teklif sunuyorum
*Sınav öncesi yalan bir Katar haberi servis edilmiştir. Hemen bu yalanı körüklediler. Acele ile devreye giren CHP Genel Başkanı Twitter mesajıyla gençlerimizi galeyana getirmek için fitne tezgahını açmıştır. Kılıçdaroğlu yaş tahtaya basmakla kalmadı kendini de rezil etti. Yalan makinesi yine su kaynattı. Kılıçdaroğlu'na açık bir teklif sunuyorum, kendisini her tutsak almışsa, kimler zincire vurmuşsa korkmasın bize itiraf etsin. Bunu yapamıyorsa telgraf çeksin, ya da bir ulak göndersin. Yardımsa yardım edelim, imdat diyorsa elinden tutalım. Bize derdini söyle, söyle ki sana kol kanat gerelim.
Bedduayla anılacaksınız
*Teröriste terörist, katile de katil deriz. Lafımızı çekmeyiz, sözümüzü esirgemeyiz. Diyemezsek kahramanların yüzüne bakamayız. Herkes sussa bile biz sonuna kadar konuşuruz. Yılanın deliğine sopa yoksa elimizi sokarız. Sonunu hesap ederek vatan ve millet müdafaası yapılamaz. Cansa beklenenden feda olsun bin defa veririz, kansa istenen, damar yollarını kendimiz açarız, yine de sevdamızdan dönmeyiz.
*Doğruyu söylemeyelim mi, haklıdan yana olmayalım mı? Ey demokrasi bezirganları, ey özgürlük şarlatanları, insan haklarının posasını çıkartan yeminli Türk düşmanları, teröriste terörist diyemediğiniz sürece günahla birliktesiniz, bedduayla anılacaksınız. Susmayacağız, durmayacağız, yılmayacağız. Yerimizde saymacağız, vatan diyeceğiz, bayrak, millet, şehit, devlet diyeceğiz. Milletin hakkını şeref kabul edip başımızın üstünde taşıyacağız.
*9 Temmuz tarihi itibariyle Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin 3 yılı dolmuş olacaktır. Geride bıraktığımız süre zarfında Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi devlet yönetimine denge ve sürat, kuvvetler ayrımına da derinlik ve netlik kazandırmıştır. Parlamenter sisteme dönüldüğünde Cumhurbaşkanlığının kararname yetkisinin olmayacağını ileri süren partiler ya derslerine çalışmıyorlar ya da saldım çayıra mevlam kayıra anlayışındadır.
*Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesini ve iyileştirilmesini Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin inisiyatifine terk eden Avrupa Birliği, dürüst değildir, samimi değildir, adil ve demokratik hiç değildir. Dahası Türkiye’nin aleyhine çalışmaktadır.
*Kanal İstanbul'un parasını ödemeyeceğim diyenden baş olmaz
Kanal İstanbul’un parasını ödemeyeceğim diyen bir şahıstan devlete baş olamaz. İstanbul Kanal projesini samimiyetle destekliyoruz. Bu proje Türkiye’nin ve İstanbulumuzun gücüne güç katacaktır. Projeden dönülmesini, yüklenicilere para ödemeyi rafa kaldıracak her türlü engelleme ihtimalini dikkate alarak yasal bir güvenceye kavuşturmalıyız.