DTP 'İstifalarımız hazır, Meclis'e sunacağız" diyor ama o istifaların geçerli olması yine Meclis'in onayına bağlı. Bahçeli kendi kararlarını açıkladı.
Abone olZÜBEYİR KINDIRA
İNTERNETHABER
ANKARA- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DTP’lilerin istifalarının TBMM Genel Kurulu’nda oylanması sırasında "evet" oyu kullanacaklarını söyledi.
Bahçeli, Ankara geleneksel olarak düzenlediği medya buluşmasını gerçekleştirdi. Gazete ve televizyonların temsilcilerinin katıldığı toplantıya İnternethaber de davetliydi. DTP'lilerin istifalarıyla ilgili oylarının rengini açık eden Bahçeli, Cumhurbaşkanı Gül'ün çağrısını yaptığı liderler zirvesi, son günlerde tırmanan gerilim ve Diyarbakır'a gidip gitmeyeceğiyle ilgili önemli açıklamalar yaptı.
Bahçeli kendisini koalisyon ortağı olduğu dönemdeki yolsuzluklarla suçlayan Başbakan Erdoğan'a resti çekti: "Bir şüphesi varsa karar alıp, bizi Yüce Divan’a göndersin. Kendi göndermezse, inanın ki, ben kendisini göndereceğim."
Bahçeli'nin yaklaşık 1.5 saat süren basınla sohbetinden yansıyan başlıklar şöyle oldu:
SORU: DTP’nin kapatılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
AKP’nin kapatılması sırasında da kişisel sorumluluk olması gerektiğini söylemiştik. Burada istisna koymuştuk. Bir partinin şiddet ve terör odağı olması halinde kapatılması gerektiğini söylemiştik. Bu düşüncemizi yıllar önce ifade etmiştik. Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın DTP’nin kapatılmasına ilişkin açıklamasında ülkenin devletin ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü tehdit etmesi ve şiddetin odağı olduğu gerekçesini dile getirdi. Yargı kararına saygı duymalıyız. Değişik yorumlara girmek, kararı tartışılır hale getirmek ve bunları ifade ederken, bölücü terörü cesaretlendirici ifadeler dile getirilmesine karşıyız.
Bu kapatma ve siyasi yasak kararı sonrasında DTP’nin sine-i millete dönmek kararı ve Diyarbakır’da yapılan kongrede, istifaların verildiği ve dilekçelerin Cuma günü TBMM Başkanlığı’na verecekleri duyuldu. Tabii, bu tek yönlü istifa tasarrufunu bir tercih olarak görüyor ve kararlarına saygı duyuyoruz. Anayasa’nın 84. Maddesi gereği bu istifalar Genel Kurul’a gelirse, MHP istifaların kabulü yolunda oy kullanacaktır.
SOKAĞA DÖKMÜYORUZ
SORU: Sokak gösterilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
AKP 7 yıldır ülkeyi yönetiyor. Bu süre içinde uygulanan politikaları çok yönlü değerlendirdiğimizde, AKP gerilim, çatışmayı körükleyen, cepheleşmeyi öngören bir siyasi tavır ortaya koymuştur. Bu süreç hala devam ediyor. MHP ülkenin cephelere ayrılması, kamplara bölünmesi, etnik kamplara dönüşmesi ve bunun çatışmaya dönüşmesini kabul etmemektedir. Buna ilişkin ortaya koyduğu tavır da hep uzlaştırıcıdır. Özellikle kendi mensuplarını sokağa dökmeyen kararlı bir tavır sergilemektedir. Bu gösteriler ülkenin bölünmesini gerçekleştirebilecek büyük hatalara yol açabilir.
GÜL ZİRVESİNE GEREK YOK
SORU: Cumhurbaşkanının liderler zirvesi yapması halinde katılır mısınız, buna gerek var mı?
Sayın Cumhurbaşkanının büyük fırsat, önemli uzlaşma zemininin oluştuğu düşüncesiyle, liderleri teker teker Çankaya Köşkü’ne davet edip, görüştüğünü hatırlıyoruz. Biz de katıldık. 1 saat 10 dakika süren görüşmemizi gerçekleştirdik. Açılım projesinin Cumhurbaşkanı da bir tarafıdır. İlk görüşmede olumlu bir sonuç olmadı. Cumhurbaşkanının açılımı olumlu yöne döndürmeye dönük bir gayreti de olmamıştır. Artık çok geç kalınmıştır. Cumhurbaşkanı liderlerle toplanacağına, Bakanlar Kurulu’na başkanlık edip, nerede yanlış yapıldıysa oraya müdahale etmesi ve hatalardan döndürmeye çalışması daha mantıklıdır. Böyle bir zirvenin tekrarında yarar görmüyoruz.
DİYARBAKIR'A GİDECEK Mİ?
SORU: Diyarbakır’a gidememek, eleştirilerine ne diyorsunuz? Nasıl gideceksiniz?
Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan zaman zaman bu açılımın bir devlet politikası haline geldiğini söylemektedir. Devletin zirvesinin kimler tarafından oluşturulduğu ve bunların ne düşündüğünü açıklamalarını istedik. Hala bu düşüncemizi koruyoruz. Güneydoğu’da MHP vardır. 5.6 oy oranı vardır. Zaman zaman partiler belli bölgelerde oy patlaması yapar belli bölgelerde oy da kaybeder. Bu tercih konusunudur. MHP’nin Diyarbakır’a gitmeyen bir parti olduğunu söylemek, başbakanın zaman zaman Sivas Hatay hattının ötesine gidemiyorlar, demesi ne bakınca, internet sitelerinde bölünme haritalarını da hatırlayınca; herhalde başbakan bu bölünme haritalarının etkisinde kalmıştır. Bu gaflette uzaklaşmalıdır. Bir gün 81 ilde MHP de milletvekili çıkartacaktır. MHP çok dikkatli siyaset yürüten bir gruptur. Önce millet, ülkem sonra partim diyen bir anlayıştır. MHP nerede ne zaman neyi yapacağını bilen bir partidir. Günü saati gelince nasıl gideceğimizi de, Diyarbakır’da hep beraber olduğumuzda göreceksiniz.
GENELKURMAY AÇIKLAMASINA NE DEDİ?
SORU: Genel kurmay Başkanının açıklaması vardı. TSK çok rahatsız, asimetrik yıpratma hareketi vardır, dedi. Olaylara karışan partililerinize karşı tavrınız nedir? Örneğin Dolapdere’deki olaya karışan kişi…
O zaman, tespit ederseniz o zaman konuşalım. Genel kurmay Başkanının açıklamasını henüz ayrıntılarını görmedik. Sonra değerlendiririz…
BAHÇELİ DİNLEME VE 33 ERLE İLGİLİ ERGENEKON BAĞLANTISIYLA İLGİLİ NE DEDİ?
BİZİ DİNLEYİP NE YAPACAKLAR
Soru: Telefon dinlemeler tartışması var. Sizin bir rahatsızlığınız var mı?
Bir sıkıntımız yok. Zaten az konuşuyoruz telefonda da az konuşuyoruz. Ayrıca bizi dinleyip ne yapacaklar. Bizim her şeyimiz açık.
SORU: Ergenekon’u biliyoruz. Bazı olaylar bu örgüte bağlanıyor. Son olarak 33 er olayı bununla ilişkilendirildi. Ne diyorsunuz?
Türkiye’de bazı olayları ortaya çıkartmak için başlayan ve yargıya devredilmiş bir konuda, yargı karar alıncaya kadar sabırlı olmamız gerek. O nedenle her gün Ergenekon mahkemelerinde görüşmelerin hangi seyirde devam ettiğini bir tarafa bırakıp, filan tarihte şu oldu bu oldu diyerek, sorunu çözümsüzlüğe doğru götüren, anlaşılmak yerine anlaşılmazlığa doğru götüren olaylar gelişmekte. Ergenekon meselelerini sürekli gündeme taşıyan köşelerde bu konuları işleyen arkadaşlar, hangi olayların hangi sosyal nedenlerle ortaya çıktığını araştırmak gerekmektedir. Sabırlı olmakta yarar var. Ama bakıyoruz, bu açılım gündeme geldiği günden itibaren, bu ülkeye hizmet etmiş, bölünmemesi için her türlü fedakarlığı yapmış, bölücü terörle canını ortaya koyarak mücadele etmiş insanları da, niye bu mücadeleyi yaptın, diye sorgulama içine sokmak, gelecekte bu ülkeyi sahipsiz bırakma çabasıdır. O nedenle siyasiler, aydınlar, yazarlar, TV’lerde sık sık konuşan yüzlerine aşina olduğumuz kişilerin tartışmalarıyla Ergenekon’u başka türlü bir zemine çekmek ve mahkemenin üzerine karartarak, mahkeme kararlarını şüpheli konuma getirerek, yapılmak isteneni artık anlamamız gerekmektedir. Yakın tarihin birçok yorumcusu gelecekte Ergenekon sanığı konumuna gelebilir. Yanlış anlaşılmalara yol açılmamalı. Mahkeme sürüncemede bırakılmamalı. Bazı kişiler 2 yıldır orada ve niye olduğu belli değil. Tüm bunlar toplumda acı yaratıyor. Siyasi iktidara ve yargıya güveni sarsıyor. Türkiye yarın nasıl bir uçuruma doğru sürüklenmektedir onu fark edemiyoruz.
DEMOKRATİK TOPLUM KONGRESİ İNCELENMELİ
Mesela; Demokratik Toplum Kongresi kimler tarafından neden yapılmaktadır. PKK yandaşlarının katılımı, yapıldığı yer sorgulanmalıdır. KCK’nın üst kurul olduğunu biliyor muyuz mesela? Altında neler var, biliniyor mu? Bu kongreler neden yapılıyor, sonucunda ortaya çıkacak tablo Türkiye’yi nereye götürecektir? Kürt sorununda birlik ve çözüme doğru bir Çalıştay başlatıldı, ardından Polis Akademesi’nde bir çalıştay başlatıldı. Bu iki Çalıştay nerede birleşecek acaba? Bu kuruluşlar nedir? Bunların amacı nedir? Bunları iyi değerlendirmek gerek.
MHP'YE DÜŞEN SORUMLULUK
Türkiye’yi bölmeye dönük bir hareketin, hangi aşamalarda geçtiği görülmektedir. MHP’nin önceliği bölücü terörün kökü kazınıncaya kadar, kandildekilerin gelip silahları ile teslim oluncaya kadar bağımsız yargıda hesaplarını verinceye kadar olaya bölücü terör olarak bakmaktadır. Bunun üzerini bir şalla örtüm demokratik açılım filan diye PKK açılımını millete başka türlü takdim etmeye kimsenin hakkı yoktur. MHP gücü yettiği kadar milletimizi aydınlatarak, uyandırararak, Türkiye’nin bölünmesini önleyecektir. Türkiye bir eşkenar üçgene benzer milli devlet, ulusal devlet , laik devlet üç ucudur. Bu üçgenin içinde yaşayan insanlarımız için bu eşkenar üçkenin için doldurulmalı, sorunlar bu üçgenin içinde çözülebilir. Bu ülke insanları bu ilkelerden vazgeçemez.
ÇOCUK HAREKETİ DEĞİL AYAKLANMA PROVASI
SORU: OHAL’a gerek var mıdır?
Bugün güneydoğu’da 9 ilde yaygınlaşan bir toplumsal hareket vardır. Bunun adını doğru koymak gerek. Bu ayaklanma provalarıdır. Bazı çevreler bunu çok iyi analiz ediyor. Böyle bir ayaklanma halinde hangi güvenlik güçlerinin neler yapacağının testi de yapılmalı. Arka sokaklar boş. Ana caddede güvenlik güçleri var. Arka sokaklarda yok. Devlet arka sokaklara sahip olamıyorsa, Türkiye’de hiçbir şeye sahip olamıyor demektir. Bu olayları çocuk hareketi olarak görmek doğru değildir. Aşama aşama bakmak ve nereye doğru gidilmektedir, bunlar iyi analiz edilmelidir.
YÜCE DİVAN’A GÖNDERECEĞİM
SORU: Başbakanın iktidarınız döneminde bankaların boşaltıldığı iddialarına ne yanıt vereceksiniz?
7 yıldır iktidarda. Her türlü kararı alabiliyor Meclis’te parmakların kalkması yeterlidir. Eğer MHP’nin bazı soygunlara göz yumduğuna dair bir şüphesi varsa karar alıp, bizi Yüce Divan’a göndersin. Kendi göndermezse, inanın ki, ben kendisini göndereceğim.
SORU: Cumhurbaşkanı iyi şeyler olacağını söyledi.. Sizse ihanet projesi , diyorsunuz…
Devletin zirvesi bellidir. Bir uzlaşma varsa bu proje ile ilgili. Devletin zirvesinde olan kurum ve kişiler ‘evet biz bu projenin arkasındayız’ diye açıklama yapmalı. Aksine uyum değil çatışma var, devletin zirvesinde. Uyum nerede? Bu bir yıkım projesidir. Bu şekli ile devam ederse ihanete doğru gidiyor demektir. MHP bu kanaattedir. Bu yıkım projesine kim katılıyorsa ihanete doğru gidiyor demektir.
SORU: ileride nasıl bir Türkiye görüyorsunuz?
Kargaşa, kardeş kavgasının iç çatışmanın emarelerini taşır. Bu ülkede birlikte yaşıyoruz. Bu nedenle AKP Kızılcahamam’da bir daha toplanmalı ve nereye götürüyoruz ülkeyi diye düşünmeleri, hatalarından dönmelerinde yarar vardır. Açılım projesinden vazgeçmelerinde yarar vardır. Başbakan saymayı 36’ya kadar biliyor. Nerden bulmuşsa, Türkiye’de 36 etnik köken var, diyor. Herkesi birbirine düşman haline getiriyor. Bundan vazgeçmeli. Yoksa sandıktan ne olacağını görecektir.
DTP’LİLERİ AKP’ YE ALSIN
SORU: DTP başka parti ile yola devam ederse, tansiyon düşer mi?
İstifaları meclis’te kabul edilmediği takdirde, önlerinde iki seçenek olduğu görülüyor. Bir dokunulmazlıkları ve özlük hakları kalmasına karşın, çalışmalara katılmama iki bir başka parti etrafında bütünleşmeleri ile yola devam edeceklerdir. Bu kendi tercihleridir. Bu tür yapılanmalarla nereye kadar gideceklerdir. Bunu iyi düşünmeleri gerek. Başbakan da inadına açılım, driyorsa ve AKP olarak istifaları kabul etmeyecekse, kurda kuşa yem etmeye gerek yok. AKP bünyesine alarak, açılımı birlikte yapmalarında fayda vardır.